Osmanlı zamanında yakınında cami veya mescit bulunmayan şehir dışındaki alanlarda, namaz kılmak için oluşturulan mekânlara namazgâh denilirdi. Erzurum’da da ecdattan miras kalan bir namazgâh mevcut.
Genellikle kervan yollarında ve mesire yerlerinde görülen bu namazgâhlar birkaç kişinin namaz kılmasına imkân veriyordu. Ordugâh namazgâhları olarak da adlandırılabilecek, büyük kitlelerin namaz kılmasına imkân sağlayan mihraplı ve minberli namazgâhların dışında bayram, cuma, teravih ve cenaze namazları için inşa edilen namazgâhlar da vardır.
Erzurum'da da ceddimizden miras kalan bir namazgâh var. Bu namazgâh Yukarı Köşk Mahallesinde, Köşk Aile Bahçesi'nin güneyinde bir parkın içinde muhafaza ediliyor. Erzurum'da az bilinen Rauf Paşa Namazgâhı, mihrap taşı üzerindeki kitabesine göre H.1239 - M. 1823 tarihinde, Erzurum’da Valilik yapmış olan Mehmet Emin Rauf Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mihrap taşının güney yüzü de çeşmedir. Ancak çeşme günümüze ulaşmamıştır. Kıble taşı eksiksiz ve hasarsız dikildiği günden bugüne gelen ve zarar görmeyen Rauf Paşa Namazgâhı için etrafı çevrilerek ve üstü kubbe ile örtülmüştür. Bir çok vatandaşın mihrap taşını ve koruyucu yapıyı kabir sandığı da ifade ediliyor. Bu amaçla yıllar önce namazgâhın yanına açıklayıcı bilgi konuldu.