En az bir doz aşı olmuş 18 yaş üstü nüfus oranları açıklandı. Erzurum’da aşı olan kişi sayısının toplam nüfusa oranı yüzde 76.2’ye yükseldi. Türkiye ortalaması ise yüzde 84,02 oldu. Erzurum Doğu Anadolu Bölgesi illeri bazında aşılanan kişi sayısının toplam nüfusa oranı yüksekliği kaydında Ağrı ile birlikte Ardahan, Erzincan, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Tunceli ve Van’ın ardından 9’uncu sırayı aldı.
ORANLAR
Doğu Anadolu Bölgesinde en az bir doz aşı olmuş 18 yaş üstü nüfus oranının en düşük oranda olduğu iller Muş, Bitlis ve Bingöl oldu. Bölge illerinde aşılanan kişi sayısının toplam nüfusa oranı yüzde ölçeğinde, Erzurum 76,2, Ağrı 76,0, Ardahan 87,0, Bingöl 69,4, Bitlis 73,2, Elazığ 72,7, Erzincan 79,6, Hakkari 84,8, Iğdır 76,7, Kars 78,5, Muş 70,3, Malatya 79,9, Tunceli 84,2, Van 77,6, Bayburt 71,1 olarak tespit edildi.
KATEGORİLER
15 Eylül Çarşamba günü yayımlanan Kırmızı, turuncu, sarı ve mavi kategorilerle ifade edilen toplam nüfus içinde aşı oranı son haritasında Doğu Anadolu Bölgesinde Elazığ, Muş, Bingöl ve Bitlis illeri sarı, diğer iller ise mavi kategoride yer aldı. Aşı olan kişi sayısının toplam nüfusa oranı yüksekliği bazında Hakkari ilk sıradaki yerini korudu.
BÖLGESEL VERİLER
KAHRAMANMARAŞ MÜFTÜSÜ TEKİN: "AŞI OLMAK FARZ-I AYNDIR”
Kahramanmaraş İl Müftüsü Mustafa Tekin, “Aşı vurulmak, Allah’ın emri gibi şu anda her Müslümanın üzerinde farz-ı ayndır” dedi.
Onikişubat ilçesinde 4-6 yaş Kocabeyli Kur’an Kursu ile Dulkadiroğlu ilçesindeki ihtiyaç odaklı Evliya Kur’an kurslarını ziyaret eden İl Müftüsü Mustafa Tekin, Covid-19 pandemisi sebebiyle kursların uzun süredir kapalı olduğunu söyledi. Tekin, “Uzun bir aradan sonra 2021-2022 yılı eğitim-öğretim dönemimize başladık, besmelemizi çektik. Bütün okullarımız, bütün Kur’an kurslarımız ile 4-6 yaş eğitim yuvalarımız açıldı. Rabbimizden niyazımız inşallah bu açılış bereketli olur, sağlıklı sıhhatli bir şekilde hiç kapanmadan bu yıl eğitim-öğretimi güzelce tamamlarız" diye konuştu.
Kursa gelen kadınlara aşı olmaları için uyarılarda bulunan Tekin, aşı olmamanın vebalinin büyük olduğunu belirterek, “Cenab-ı Allah, ‘bilen konuşsun, bilmeyen sussun’ diyor. Herkes konuşuyor aşı şöyle yapıyormuş, böyle yapıyormuş diye. Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Allah bilmediğiniz bir şeyi uzmanına götürün diyor. Bu işin uzmanı da doktorlardır. Benim kızım da doktor, bas bas bağırıyor, kendisi üçüncü aşıyı da oldu. Birileri biliyormuş gibi konuşuyor ama sonrasında Allah göstermesin başına gelince anlıyor. Şu anda aşıyı vurulmak bence her Müslüman’ın üzerine farz-ı ayndır. Allah’ın emridir çünkü birinin ölümüne vesile olursan kul hakkına da girmiş oluyorsun. Bir bakıyorsunuz hiç ummadığınız kişi virüse yakalanıyor, hayatını kaybediyor. Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmektir diyor, bütün insanlığı öldürmüş olursun. İlla silah alıp öldürülmüyor ki insan. Uzmanlar söylüyor aşı olmayanlar ölüyor, günde 300-350 kişi hayatını kaybediyor, bunlar annemiz babamız. Böyle bir konuda keyfi davranırsan din ne yapsın, Kur’an ne yapsın. Okuduğun Kur’an gözüne dizine durur. Onun için kesinlikle aşımızı olalım, aşı olmadan gelmeyelim. Hem kendimizi hem de yanımızdaki insanları koruyalım” şeklinde konuştu.
DOĞU ANADOLU
Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü düzenlediği toplantıda kentte sunulan sağlık hizmetleri, aşılama süreci ve tedbirleri gözden geçirdi.
Erzincan’da aşılama çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Artan aşılama oranıyla mavi kategoriye geçen kentte farklı noktalarda kurulan mobil aşı merkezleri ve sağlık çalışanlarının aşıya teşvik çalışmaları olumlu sonuçlar vermeye devam ediyor. Bu kapsamda İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Erkan Hirik, Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Yasin Bilgin Pandemi Hastanesi olan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma hastanesi Başhekim Doç. Dr. Orhan Çimen ve hastane yöneticileri ile bir araya gelerek Covid-19 sürecini değerlendirdi.
Gerçekleştirilen toplantıda İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Erkan Hirik pandemi sürecinde özverili bir şekilde çalışan tüm sağlık personeline teşekkür etti.
KORONAYA YAKALANAN 2 GENCİN AKCİĞER TOMOGRAFİSİ KORKUNÇ GERÇEĞİ GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
Elazığ’da öksürük, halsizlik, yorgunluk ve çabuk yorulma gibi şikayetlerle hastaneye başvuran ve korona virüs tespit edilen 2 genç hastadan aşısız olanının tomografi sonuçlarında virüsün akciğerlerde zatürreye sebebiyet verdiği görüldü. Aynı şekilde aşı olup korona virüs hastalığına yakalanan bir başka genç hastanın bilgisayarlı akciğer tomografisinde akciğerinde herhangi bir sorunun olmadığı belirlendi.
Medical Park Elazığ Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cebrail Azar, geçtiğimiz yıla oranla yoğun bakımda yatan hastaların yaş ortalamasının 65’ten 35’lere kadar düştüğüne dikkat çekti. Genç olduğu halde aşı olmayanlarda hastalığın ağır seyrettiğini ifade eden Uzm. Dr. Azar, "Ben gencim, benim bağışıklık sistemim kuvvetli" diyen genç bir hastanın akciğerlerinde ciddi lekelenmelerin olduğunu ve korona virüs zatürresi olduğunu gördüklerini belitti. Uzm. Dr. Azar, aynı şekilde aşı olup korona virüs hastalığına yakalanan bir başka genç hastanın akciğer tomografisinde akciğerde herhangi bir sorunun olmadığını ve hastanın durumunun iyi olduğunu gözlemlediklerini kaydetti. Uzm. Dr. Azar, sürekli şahit oldukları "Keşke biz aşı olsaydık" sözünü bir daha duymamak için herkesi aşı olmaya davet etti.
"Geçen yıl 65 yaş ve üstünde olan hasta yoğunluğu şuan 15 ile 45 yaş aralığına düşmüştür"
Virüsle mücadele etmede en büyük silahın aşı olduğuna dikkat çeken Medical Park Elazığ Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cebrail Azar, "Pandeminin önünün kesilmesi, hastaların azalması için mutlaka dikkat etmemiz gereken en önemli nokta aşı olmaktır. Özellikle ebeveynlere en büyük tavsiyemiz, aşı olmalarıdır. Son zamanlarda hastanelerde yatan hastaların büyük çoğunluğu aşısızlardan oluşmaktadır. Hastalığa yakalananların yaklaşık yüzde 80-90’ı aşısız olanlardır. Şu an yoğun bakımda yatan hastalarının çoğunun aşısız olduğunu görüyoruz. Maalesef, geçen yıl 65 yaş ve üstünde olan hasta yoğunluğu şuan 15 ile 45 yaş aralığına düşmüştür. Bu da gösteriyor ki aşı koruyor ve hastalığın ağır geçmesini engelliyor" dedi.
"Keşke biz de aşı olsaydık diyen çok"
Yakınlarında ve hastalarında "Keşke biz de aşı olsaydık" diyenlerin çoğunlukta olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Azar, "Bunun dışında hastalığı atlatanların da bize ilk sordukları soru 'Hocam, aşımı en yakın ne zaman yapacağım’ demesi oluyor. Çünkü hastalığı ciddi geçirdiği için aşının koruyuculukta büyük bir faydası olduğunu görüyor. Şu an yoğun bakımlarda, servislerde yaş ortalaması düşüyor. Tavsiyemiz, ‘Ben gencim, benim bağışıklık sistemim kuvvetli’ deyip bu virüs illetine karşı savunmasız kalınmamasıdır. Dolayısıyla hastalıkla mücadelede vücudun direnci eğer genetik olarak da zayıfsa ki bunu önceden ön görmek çok zor, o zaman maalesef hastalığa bağlı kalıcı hasarlar kalabiliyor" diye konuştu.
Uzm. Dr. Azar, korona virüsün öksürük, nefes darlığı, astımı tetiklemesi, çeşitli solunum yetmezliği, kalp ve böbrek hastalıkları gibi birçok soruna yol açtığını sözlerine ekledi.
KARADENİZ BÖLGESİ
Rize İl Sağlık Müdürü Mustafa Tepe, yaz döneminde başlayan düğün merasimlerinde ‘Horon ve ikramlar’ konusunda uyarılarda bulunarak “Ne yazık ki horonlarda nefes nefese, sosyal mesafenin hiçe sayılması, bunlar özellikle Korona virüsün hızla yayılmasına sebep oldu” dedi.
Rize’de hızlı artış gösteren Korona virüs vaka sayıları hakkında açıklama yapan Rize İl Sağlık Müdürü Mustafa Tepe, Rize’nin kültürel özelliklerine dikkat çekti. Rize’nin sıcak kanlılığının virüsün yayılmasına da sebep olduğunu dile getiren Tepe, düğünlerde el ele oynanan horonların ve "Oğlum, kızım bir kez evleniyor" mantığının da büyük bir etken olduğunu hatırlattı.
Özellikle yaz döneminde Rize’nin nüfusunun 2 kat daha artmasının Covid-19 vaka sayılarının artışına sebep olduğunun altını çizen Rize İl Sağlık Müdürü Tepe “Yaz döneminde çay tarımı nedeniyle, sıla ziyaretleri nedeniyle çok yoğun göç aldık. Bizim ilimizin resmi nüfusu 340 bin bandındayken bu yaz döneminde, özellikle Haziran ayından sonra nüfusumuz tahmini 800 binleri aşmış bir durumda. Rize nüfusu diğer illere nazaran daha hareketli bir yapıya sahip. Bir ilde seyahat, hareket ne kadar çoksa virüsün yayılma hızı da o kadar çok oluyor. İlimizden dışarıya bu yaz döneminde seyahat çok sık yaşandı. İl içerisinde de küçük bir coğrafya ve yoğun bir nüfusa sahibiz. İl içi de nüfus hareketliliği fazla olunca, bu da çok büyük bir etken oldu” dedi.
“10-15 KİŞİNİN POZİTİF OLMASI, SORGULANDIĞINDA DA 3-5 GÜN ÖNCESİNDE DÜĞÜN OLMASI BİZİ NET OLARAK BU SONUCA GETİRİYOR”
Kısıtlamalar boyunca ertelenen düğünlerin bu yaz döneminde gerçekleşmesi ve düğünlerdeki horon oynama, yemek ikramı kültürünün vaka sayılarının artışında büyük bir etken oluşturduğunu dile getiren Tepe “Bekleyen ertelenen düğünler hızla devreye sokuldu. İlimiz genel anlamda yağışlı bir iklime sahip olduğu için düğünlerimiz kapalı alanlarda yapılıyor. Kapalı ortam, çok kalabalık, yeme içme ikramı var. Yeme içme ikramı sırasında maskeler indiriliyor. Kapalı ortam ve kızımız, oğlumuz bir kez evleniyor, eksik bir şey kalmasın mantığı ile özellikle olmaması gereken horon oynanıyor. Bizde horon kültürü var ama bu dönemde olmaması gerekiyor. Ne yazık ki horonlarda nefes nefese, sosyal mesafenin hiçe sayılması, bunlar özellikle virüsün hızla yayılmasına sebep oldu. Bir mahallemizde, bir köyümüzde hiç virüs vakası yok iken, herkes kendine dikkat ederken bir anda 10-15 kişinin pozitif olması, sorgulandığında da 3-5 gün öncesinde düğün olması bizi net olarak bu sonuca getiriyor. Yeme içme sunumu yapılan, kahvehaneler, çay ocakları, lokantalarda kapalı ortamda maske takılmadığı için en çok dikkat edilmesi gereken husus sosyal mesafedir. Son dönemlerde bu işletmeleri hınca hınç dolu olarak gördük” ifadelerini kullandı.
Akraba ziyaretlerinin normal şartlarda ulvi değer olmasına rağmen pandemi döneminde dezavantaj olduğunu da hatırlatan Tepe “Şehir içi ne kadar sıkı bir yapıya sahipse, köylerimizde o kadar dağınık yapıya sahip ama insanımızın sıcak kanlılığı sebebiyle bu dağınık yapıya rağmen sürekli bir araya geliyorlar. İnsanımızın dostuna, akrabasına, sevdiklerine sonsuz bir güveni var. Bunlar olması gereken ulvi değerler fakat pandemi döneminde bunlar bize dezavantaj olarak dönüyor. Ondan bize zarar gelmez diye düşünüyor. Bunlar zincirleme vaka sayılarının artmasına bir sebep oldu” şeklinde konuştu.
“COVİD-19’DAN ÖLEN İNSANLARI GÖRDÜKÇE DUYARLI DAVRANARAK AŞIYA KOŞTULAR”
Rize’de aşılama oranlarında güzel bir ivme yakaladıklarının altını çizen Tepe “İlimizde özellikle son 2-3 ayda aşılamada önemli bir ivme gördük. Rizeliler yoğun bakıma düşen, çevresinde Covid-19’dan ölen insanları gördükçe duyarlı davranarak aşıya koştular. Rize’de yaptırdığımız cami anonslarının çok olumlu etkisini gördük. Bağda bahçede olan vatandaşlarımız hem hastalıkla ilgili bilgilendirici hem de aşıya davet eden bu anonslarla da birlikte vatandaşımızın aşıya yönelimi arttı. Rize’nin aşıda istediğimiz ivmeyi yakaladık ama yeterli değil. Birinci doz aşılamada yüzde 85’lere ulaştık. Bunun faydasını önümüzdeki aylarda göreceğiz” diye konuştu.
“Gökyüzü aynı gökyüzü, ama hastane kapısının arkasında gerçek hayat var”
İl Sağlık Müdürü Mustafa Tepe, 65 yaş üstünün yoğun bakımda olmamasını yaptırdıkları aşıya borçlu olduğunu ve Rize’de aşı yaptırma oranı en düşük grubun 18 yaş üstü gençler olduğunu dile getirdi. Tepe “Türkiye’de vaka sayılarında 1. olduğumuz için bunun bizim hastanelerimize, yoğun bakımlarımıza yansıması oldu. Can kayıplarımız oldu bu kayıplarımızın içerisinde gençlerimizde oldu. Gökyüzü aynı gökyüzü, yeşil aynı yeşil her şey normal gözükebilir size ama hastane kapısının arkasında gerçek hayat var. O yüzden lütfen aşı olun. Rize’de 60 yaş üstü iki doz aşı oranı yüzde 92. Yoğun bakımda değillerse bunu aşıya borçlular. Aşı çok büyük bir kalkan. Aşı olmak istediğimizde eğer dağda, köyde, uzak kırsal bölgedeyseniz bize bir alo demeniz yetiyor. Nerde olursanız olun biz gelip aşınızı yapıyoruz. Rize’de en düşük grup 18 yaş üstü gençler. Gençlerde bir özgüven görüyoruz. Bana virüs gelmez, gelse de bir şey olmaz diye düşünüyor. Gençliklerine güvenerek aşı olmaktan kaçınıyorlar” dedi.
İÇ ANADOLU BÖLGESİ
Sivas Valisi Salih Ayhan, Sivas’ta 5 sınıfta Covid karantinası uygulandığı, bu sınıflardaki öğrencilerin yüz yüze eğitime devam ettiğini söyledi.
Sivas Valisi Salih Ayhan, 'Basınla Biz Bize' programı kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Programa İl Milli Eğitim Müdürü Ergüven Aslan da katıldı. Programda açıklamalarda bulunan Vali Ayhan basın mensuplarının da sorularını yanıtladı. Ayhan, okulların açılması, gurbetçilerin ülkelerine dönmeleri ve hastanede yatan Covidli hastalar hakkında açıklamalarda bulundu. Ayhan, hastanede yatan kişilerin yüzde 80’nin aşısız olduğunu söyledi. Öte yandan Sivas’ta Covid pozitif çıkan 5 sınıfın karantina altına alındığını belirtti.
“OKUL KARANTİNAYA ALINMIYOR SADECE SINIF ALINIYOR”
Vali Ayhan, okullarda öğrencilerde Covid-19 tespit edildiğinde nasıl bir yol izleyeceklerini anlatarak, “Bir sınıfta bir kişi Covid çıktığı zaman nasıl bir yöntem, 2 kişi çıkarsa nasıl bir yöntem uygulayacağımız planlı. Şuan ilimizde bildiğim kadar 4 veya 5 sınıfımız karantina altında. Birde Zara ilçesindeki Fen Lisesinde birkaç öğrencimizde Covid çıktı, orayı karantinaya aldık. Yani yakın takibimiz var. Okul karantinaya alınmıyor sadece sınıf alınıyor. Dün kaymakam beyle de istişare ettik. Önümüzdeki bir ay bu sistemi bu şekilde yürüttüğümüz zaman inşallah eğitim öğretim sistemi aksamayacak” diye konuştu.
AŞI YAPTIRMAMANIN PİŞMANLIĞINI YAŞIYOR
Korona virüs tedavisine Yozgat Şehir Hastanesinde devam edilen 65 yaşındaki Mevlüde Kalkan, aile hekiminin tüm uyarılarına rağmen aşı yaptırmamanın pişmanlığını yaşıyor.
Yozgat’ta aile hekiminin aşı olması yönündeki uyarılarına rağmen astımı olduğu için korkup aşı olmayı reddeden 65 yaşındaki Mevlüde Kalkan’ın korona virüs tedavisi Yozgat Şehir Hastanesi Covid-19 servisinde devam ediyor.
Hastanede solunum sıkıntısı ve nefes darlığı nedeniyle oksijen cihazına bağlı şekilde tedavi gören Kalkan, hastalığının çok zor geçtiğini dile getirerek vatandaşlara Covid-19 aşısı yaptırmaları için çağrıda bulundu.
Tüm uyarılara rağmen aşı yaptırmayı reddeden Kalkan, “Aile hekimime doktoruma gittim, aşı sıram geldi, alerjim var diye vurulmadım. Doktorum aşı yüzde 90 koruyor, teyze aşını vurul, acile git dedi. Doktorumu dinlemedim, korktum astımım var kriz geçiririm diye. O nedenle vurulamadım. Bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşımıza sesleniyorum. Cumhurbaşkanımıza, sağlık bakanımıza hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bizim için çok imkanlar tanıyorlar. Sözlerine gidelim” dedi.
Aşı vurulmadığı için pişmanlığını dile getiren Kalkan, “Çok pişmanım herkesi aşı olmaya davet ediyorum, aşılarını vurulsunlar, ben de vurulacağım söz veriyorum. Çok ağır geçirdim hastalığı, ömrümde ilk defa bu kadar ağır hastalık geçirdim ben. 10 gündür hastanede yatıyorum, 14 gün de evde kaldım. Çok pişmanım aşı olmadığıma. Hastaneden çıkarsam Rabbim nasip ederse koşa koşa gidip aşımı acilde vurulacağım, söz veriyorum. Herkes vurulsun herkesi davet ediyorum. Ben şu an da çok zor durumdayım. Çok zor geçiriyorum hastalığı, herkes benim gibi çekmesin. Gitsin aşılarını yaptırsınlar. Son pişmanlık fayda etmiyor, tez gidelim aşılarımızı vurduralım” şeklinde konuştu.
MARMARA BÖLGESİ
Süper Lig'in başlamasıyla birlikte stat girişlerindeki denetimlerini arttıran İstanbul Emniyet Müdürlüğü Spor Güvenliği Şube ekipleri, başka kişilere ait Passolig kartı ve biletle lig maçlarına girmeye çalışan toplam 95 kişiyi yakaladı.
Dünyayı etkisi altına alan küresel salgın ile ilgili mücadele her alanda devam ederken, futbolda Covid-19 ile mücadelede yasa dışı uygulamalara başvuran taraftarlara da göz açtırılmıyor. Covid-19 salgınıyla 1.5 yıldır verilen mücadele kapsamında, toplum sağlığının en üst seviyede korunabilmesi amacıyla, seyircilerin Stadyumlara Giriş Şartları yeniden belirlendiği Türkiye liglerinde önlemler artırıldı. Bu sezon aşısız olan taraftarların maçlara girmelerine izin verilmeyeceği açıklandıktan sonra önlemleri en üst seviyeye çıkaran İstanbul Emniyet Müdürlüğü Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü ekipleri, Passolig kartlarını didik didik inceliyor. Maç öncesi stadyum girişlerinde başlatılan çalışmalarda, kart, bilet ve kimlik bilgileri uyuşmayan taraftarların girişine izin verilmezken, daha önceki haftalarda 89 kişinin yakalandığı usulsüz girişlere bu hafta sonu 6 kişi daha eklendi. Pandemi tedbirlerine ilişkin usulsüzlük yapan 6 kişiye “Müsabaka ve Seyir Alanlarına Usulsüz Girme Teşebbüsü” kapsamında işlem yapıldı. Aşı takvimini tamamlamadıkları veya 48 saat içerisinde PCR testi yaptırmamaları sebebiyle başkasının adına düzenlenmiş passolig kartı ve biletle maça girmeye çalıştıkları anlaşılan 6 kişi, müsabakalardan men edildi.