F-35 projesinin gelişme aşamasında olan bir proje olduğunu, maliyetlerin de tahminen yapıldığını ifade eden Bayar, bazı ülkelerin alım sayısını azaltmasıyla maliyetlerde artış yaşandığını söyledi.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Atatürk Üniversitesi`nde bilimsel çalışmalara ve projelere önemli destekler sağlandığını bu bağlamda geçen yıl 350 projeye 9 milyon kaynak ayrıldığını söyledi.
Rektör Koçak, Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar`a verdiği konferans için
ayrıca teşekkür etti.
Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, üniversitelerin savunma sanayi ile ilgili projelerdeki rolünün her geçen gün artmaya devam ettiğini söyledi.
Kültür ve Gösteri Merkezi’ndeki konuşmasında, Bayar, savunma sanayi müsteşarlığını tanıttı ve savunma Sanayiinde yürütülen AR-GE çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın öncelikli görevinin Türk silahlı Kuvvetlerinin modernizasyonu ve modern savunma sanayiinin geliştirilmesi olduğunu anlatan Bayar, “Kurumun stratejik Kullanıcı ihtiyaçlarına ve endüstriyel hedeflere uygun olarak tedarik faaliyetlerini etkinleştirmek, Savunma sanayiini özgün yurt içi çözümler sunabilecek ve uluslararası alanda rekabet edebilecek şekilde yapılandırmak, Uluslararası işbirliğini gözeten çok taraflı sanayii, savunma ve güvenlik projelerine aktif katılım sağlamak, Kurumsal yapıyı etkinleştirmek, 2007-2011 yıllarını kapsayan stratejik planımızdır. Bugüne kadarki faaliyetlerimiz bu hedefler doğrultusunda başarılı bir şekilde gerçekleştirildi,” dedi.
Savunma sanayiini özgün yurt içi çözümler sunabilecek ve uluslararası alanda rekabet edebilecek şekilde yapılandırmak için ciddi caba sarf ettiklerinin altını çizen Bayar, 2010 yılı sonuna kadar savunma sistem ihtiyaçlarının yurt içi karşılanma oranının ortalama yüzde 50’ye çıktığını, 2011 yılına kadar savunma ürün ve hizmet ihracatının yıllık 1 Milyar Dolar olarak hedeflendiğini ve bu hedefin de yakalandığını açıkladı.
Kurumun tedarik modelini, öncelikle yurtiçi geliştirme, ürün yelpazesinin zenginleştirilmesi ve uluslararası pazardan pay alınması esasına göre kurulduğunu anlatan Bayar, diğer seçeneklerin ise Uluslar arası Konsorsiyum, Ortak Üretim ve Hazır alımlar olduğunu ifade etti.
Şu anda savunma sanayii girdilerinin yüzde 24’ünün yurtiçi geliştirme, yüzde 57’sinin ortak üretim, yüzde 9’unun şirketler birliği, yüzde 10’nunun ise hazır alım olduğunu anlatan Bayar, son 5 yılda yurt içi geliştirme projelerine 6,2 milyar dolar harcandığını söyledi.
Yürütülen yerli projeler hakkında da bilgi veren Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, ALTAY adı verilen Milli tasarım tankın tamamlanmak üzere olduğunu ve dünyanın en ileri tank modellerinden birisi olacağını söyledi. MİLGEM isimli Milli tasarım savaş gemisi, milli komuta kontrol sistemi projesinin tamamlandığını ve seyir denemelerine başlandığını ifade eden Bayar, milli donanım ve yazılımla uçacak olan ATAK HELİKODPTERİ projesinin de başarıyla sonuçlandığını, ayrıca, GENESİS adlı milli komuta kontrol sisteminin tamamlanarak 6 gemiye entegre edildiğini, Füze İkaz ve Chaff / Flaresisteminin tasarımının tamamlandığını, üretimine başlanıldığını ve şu an operasyonel kullanımda olduğu bilgisini verdi.Müsteşar Bayar, orta ve uzun menzilli milli tasarım tanksavar füzelerin deneme atışlarına da başlanıldığını açıkladı.
Türkiye, Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere ve Belçika’nın ortak olduğu toplam 180 uçaklık A400M Ulaştırma Uçağı projesinin, ön orta gövde, arka gövde üst panel, acil çıkış kapısı, paraşütçü kapıları, kanatçıklar ve hava firenlerinin TUSAŞ’ın tasarım ve üretimiyle gerçekleştirildiğini bildiren Bayar, yine ortak üretim olan ATAK Helikopterlerinin kripto, hedef tespiti, görev bilgisayarı, tanksavar gibi özelliklerinin ASELSAN, TÜBİTAK ve ROKETSAN tarafından geliştirildiğini ve ilk teslimatın 2013 yılında yapılacağını bildirdi.
2003 yılında yurt içi karşılama oranı yüzde 25 olan milli savunma ihtiyacının 2010 yılı itibariyle yüzde 50’ye ulaştığını anlatan Müsteşar Bayar, kara ve deniz araçlarının tamanın, hava araçlarının önemli bir bölümünün artık tamamen yerli üretimle sağlandığı müjdesini verdi.
İnsansız hava araçları konusunda geliştirilen farklı dört modelin testlerden başarıyla geçtiklerini ve deneme sürelerini tamamladıktan sonra kısa sürede üretimlerine başlanılacağını bildiren Bayar, TUSAŞ-İHA tarafından geliştirilen ANKA adlı insansız hava aracının Heron’lardan üstün özelliklere sahip olduğunu, 30 bin fite çıkabilen ve 24 saat havada kalabilen bu araçların, Türk mühendisliğinin ve tasarımının büyük bir başarısı olduğunu söyledi.
Çeşitli hava araçlarının modernizasyonu, pilot eğitim simülatörleri, komuta kontrol sistemleri, elektronik harp sistemleri, roket, füze ve mühimmat sistemleri konularında da büyük ilerlemeler ve başarılar sağlandığını ve yurtdışından spiraişler alındığını anlatan Müsteşar Bayar, geliştirilen elektronik haberleşme sistemlerinin ise dünyada ilgiyle izlendiğini ve çok başarılı bulunduğunu bildirdi.
İHRACAT YAPILAN ÜLKELER
Bayar, Türk Savunma Sanayiinin ürettiği sistemlerin Hollanda, Pakistan, Mısır, BAE, Malezya, Filipinler, S. Arabistan, Gürcistan, Bangladeş, Makadonya, Cezayir, Bahreyin ve G. Kore gibi ülkelere satıldığını, 2011 sonu itibariyle satış miktarının 1 milyar dolarlı bulacağı bilgisini verdi.
KOBİ’LERİN ÖNEMİ
Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar, üniversite, sanayii, araştırma kuruluşları işbirliğine büyük bir önem verdiklerini, OSTİM Savunma Sanayii Kümesi içinde 71 bir firma ile çalışıldığını, bin 300 nitelikle elemanın sektörde istihdam edildiğini anlattı.
16 Türk Üniversitesiyle de AR-GE ve çeşitli sistemlerin geliştirilmesi konusunda projeler yürütüldüğünü, bu üniversitelerden birinin Atatürk Üniversitesi olduğunu vurgulayan Bayar, Atatürk Üniversitesi’nde, Bilkent ve Roketsan’la birlikte, çok yüksek sıcaklıkta, sesüstü hızdaki seramik içeren gaz aşınımına dayanıklı nano yapılı alternatif kaplama sistemlerinin araştırılması, sentezlenmesi, karakterizasyonu ve öngörülecek yüzey/yüzeylere uygulanması, geliştirilecek kaplamaların roket / füze motor lüle yapısal parçalarının yalıtımında kullanılmasına yönelik çalışıldığın bilgisini verdi.
MÜKEMMELİYET AĞI
Mükemmeliyet ağları adını verdikleri sistemden de söz eden Bayar, Ana Yüklenici, KOBİ_Teknoloji Firmaları, Üniversite-Araştırma Kurumları arasında proje tanımlama ve koordinasyon, proje gerçekleştirme, altyapı geliştirme, eğitim ve paylaşım ağı kurulduğunu, bu sistemin paydaşlar arasında bilgi paylaşımını sağladığını ve büyük bir sinerji yarattığını vurguladı.
Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, son olarak, savunma, havacılık ve uzay teknolojileri, denizcilik, IT teknolojileri, İleri malzemeler (nano ve mikro) konularını içeren bir Teknopark’ın kurulmasını İstanbul’da devam ettirdiklerini, sözlerine ekledi.