‘Erdoğan: ‘Gereken dersi vermemiz lazım’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerde CHP’nin, İzmir’de HDP ile omuz omuza ve beraber yürüdüğünü söyleyerek, "Buna artık gereken dersi vermemiz lazım. Bu teröristlerle yan yana. Onlarla omuz omuza. İşte şimdi de HDP ile omuz omuza ve beraber yürüyorlar. İşte İzmir de onlarla beraberler. Körfez ne hale geldi ya. Körfez şu anda aynı İstanbul’un Haliç’i gibi pislikten geçilmiyor. Belediyecilik bizim işimiz. Bunlar o işten anlamaz. Bunların işi 3 şey. Yolsuzluk, yasak ve yokluk" dedi.

31 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında Denizli’ye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Bulvarı’nda gerçekleştirdiği mitingde vatandaşlara seslendi. Konuşmasında yerel seçimlerde CHP’nin, İzmir'de HDP ile işbirliğini yaptığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’in özellikle ‘Körfezi’nin pislik içerisinde olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yalan ve iftiradan başka bir şey tanımaz. Buna artık gereken dersi vermemiz lazım. Bu teröristlerle yan yana. Onlarla omuz omuza. İşte şimdi de HDP ile omuz omuza ve beraber yürüyorlar. İşte İzmir’de onlarla beraberler. İzmir’de biz bunların karşısına Denizli’de 2 dönem belediye başkanlığı yapmış daha sonra benim ekonomi Bakanlığımı yapmış olan Nihat Zeybekci İzmir’e niye gönderdik. İzmir’i bütün bu tahribattan ve pislikten kurtaralım diyor. Körfez ne hale geldi ya. Körfez şu anda aynı İstanbul’un Haliç’i gibi pislikten geçilmiyor. Aynen Kocaeli’yi devraldığımız gibi Kocaeli’nin Körfezi böyleydi. Şimdi İzmir ya İzmir gibi bir şehrimize bu yakışır mı? Demiryolları çalışmıyordu İZBAN, İZBAN’a da Ulaştırma Bakanlığı yüzde 50, 50 orada da yine biz yaptık. Bunu özellikle CHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum bak hakikat olan, doğru olan budur. Sizlerin içinden aslan gibi birini Nihat Zeybekci’yi gönderiyoruz ve inşallah Denizli’yi nasıl devraldığımızda berbattı daha sonra pırıl pırıl bir şehir haline geldi. Şimdi İzmir’i de süratle layık olduğu şehir olmaya dönüştürelim. Bunu biz yaparız, belediyecilik bizim işimiz. Bunlar o işten anlamaz. Bunların işi 3 şey. Yolsuzluk, yasak ve yokluk" diye konuştu.

"ŞİMDİKİ KUYRUK BEREKET VE VARLIK KUYRUĞU"

CHP başta olmak üzere tanzim satışları eleştirenlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tanzim çadırlarda oluşan kuyrukların bereket kuyruğu olduğunu söyledi. Kuyruğun fırsatçılara ders verme kuyruğu olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diyorlar ki ‘AK Parti kuyruk getirdi.’ 2 kuyruk var. Bir kuyruk yokluklar kuyruğudur. Bu CHP’nin dönemlerine rastlar. Yağ kuyrukları bilinir, benzin kuyrukları bilinir. Ekmek kuyrukları bilinir. İktidarda CHP vardı, SHP vardı. Şimdiki kuyruk bereket ve varlık kuyruğu. Nedir? Fırsatçılara ders verme kuyruğudur. Ne oluyor? Vatandaşımız elhamdülillah geliyor sebzesini ve meyvesini yüzde 50 daha ucuz alıyor. Kazanan kim? Biz, üreten ve tüketen. Biz haksızlığa ve fırsatçılığa ne diyoruz? ‘Dur.’ Bundan sonrada böyle devam edeceğiz" dedi.

"SURİYE VE IRAK İLE İLGİLİ ATTIĞIMIZ ADIMLAR KENDİ HESAPLARI OLANLARI ÇOK CİDDİ RAHATSIZ EDİYOR"

Suriye ve Irak ile ilgili Türkiye’nin attığı adımlar nedeniyle kendi hesapları olanların ciddi rahatsızlık duyduğunu ve farklı terör örgütlerinin Türkiye’nin üzerine salındığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"Bizler son 17 senede aramıza ayrılığın, aramıza fitnenin ve aramıza fesatçıların girmesine asla müsaade etmedik, sırt sırta vererek hem ülkemizin bekasına yönelen tehditleri bertaraf ettik hem de Türkiye’ye tarihinin en büyük başarılarını yaşattık. Türkiye’nin son 17 yılda kat ettiği mesafeden ve gerçekleştirdiği reformlardan eski Türkiye sevdalıları hasımsız duyuyor. Bu ülkeyi kendi tapulu mülkü gibi gören, çalışıp üretmek yerine ranttan para kazanmaya alışmış lobiler para musluklarının kesilmesinden rahatsız. Bizim dik duruşumuzdan hazımsızlık duyuyorlar. Uzun yıllar Türkiye’ye emir veren, direktif veren bizim bağımsız hareket etmemizden rahatsızlık duyuyor. Suriye ve Irak ile ilgili attığımız adımlar, özellikle bu ülkeler ile ilgili planları, kendi hesapları olanları çok ciddi rahatsız ediyor. Gezi olayları, 17-25 Aralık girişimi, 15 Temmuz darbe girişimi, DEAŞ’tan, PKK’sına kadar farklı terör örgütlerinin üzerimize salınması bu rahatsızlığın dışa vurumudur."