Zirvenin, ülkeler, bölge ve tüm Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kardeşlik bağlarımızla güçlenen ilişkilerimizin sahip olduğumuz stratejik avantajlar temelinde daha da pekişeceğine yürekten inanıyorum. ‘ dedi
HEDEF
Erdoğan, Hedefimiz küresel ve bölgesel dinamiklerle birlikte gelişen yeni imkânları insanlarımızın refahı ile bölgemizin istikrarı doğrultusunda değerlendirmektir. El ele verdiğimiz, dayanışma içinde hareket ettiğimiz her konuda Allah’ın izniyle başarıya ulaşacağımız muhakkaktır.’ dedi
TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı’nın da bu bakımdan son derece önemli olduğuna dikkati çekerek, “Geçtiğimiz yıl teşkilatımıza gözlemci üye olarak katılan Türkmenistan’ın tam üyelik sürecinin en kısa sürede tamamlanması bizlere büyük güç katacaktır.’ diye konuştu
SAVAŞIN KAZANANI OLMAZ
Savaşın olumsuz etkilerine, tüm dünyada rekor kıran enflasyon oranları başta olmak üzere pek çok alanda şahit olduklarını vurgulayan Erdoğan, “En başından beri savaşın kazananı, barışın ise kaybedeni olmayacağını ifade ettim. Adil barışın ancak diyalogla tesis edileceğini dile getirdim.’ dedi
SAVUNMA SANAYİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin diğer sektörlerdeki başarılarının yanı sıra bugün savunma sanayisi alanında kendi ürünlerini tasarlayan, geliştiren, üreten ve bunları ihraç eden bir ülke konumuna geldiğini dile getirdi.
3’LÜ ZİRVE
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi’nde Hazar gazını Avrupa'ya taşıdıklarını, Türkmen doğalgazının da Batı pazarlarına nakline yönelik çalışmalara artık başlanması gerektiğini belirterek, "Hazar’daki dostluk sahasında da Türkmen ve Azerbaycanlı kardeşlerimizle iş birliğine hazırız. Ayrıca bölgemizde ülkelerimiz arasında karşılıklı elektrik ticaretinin geliştirilmesini önemsiyoruz. Bu çerçevede Türkmenistan ve Azerbaycan'dan ülkemize elektrik nakli konusunda da çalışmaya hazırız” dedi.
ANLAMLI BİR GÜN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan’ın Avaza bölgesinde Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi’ne katılarak, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya geldi. Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazar’ın her iki yakasındaki değerli kardeşlerimle bir araya geldiğimiz şu Avaza liderler zirvesinde inanıyorum ki bugün çok farklı, anlamlı bir güne birlikte şahitlik ediyoruz” dedi.
Türkmenistan’ın 12 Aralık Tarafsızlık Bayramı’nı tebrik eden ve Haydar Aliyev’i vefatının 19. yılında rahmetle anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlik bağlarımızla güçlenen ilişkilerimizin sahip olduğumuz stratejik avantajlar temelinde daha da pekişeceğine yürekten inanıyorum. Hedefimiz küresel ve bölgesel dinamiklerle birlikte gelişen yeni imkanları insanlarımızın refahı ile bölgemizin istikrarı doğrultusunda değerlendirmeliyiz. Doğanlar olarak ele ele verdiğimiz dayanışma içinde hareket ettiğimiz her konuda Allah’ın izniyle başarıya ulaşacağımız muhakkaktır” ifadelerini kullandı.
Karabağ hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karabağ’ın yaklaşık 30 yıllık işgaline son veren vatan muharebesi bunun en son örneğidir. Türk Devletleri Teşkilatımız bu bakımdan son derece önemlidir” diyerek, Türkmenistan’ın gözlemci üyeliğe tam kabul edilmesinin teşkilatı güçlendireceğini söyledi. Halk Maslahatı Gurbangulu Berdimuhamedov’un Aksakallar Konseyi'ne katılmasının teşkilatın ufkunu genişlettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Semerkant zirvesinde gözlemci olarak kabul edilmesi de birlik ve beraberliğimizi perçinlemiştir” dedi.
“EN BAŞINDAN BERİ SAVAŞIN KAZANANI, BARIŞIN İSE KAYBEDENİ OLMAYACAĞINI İFADE ETTİM”
Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya-Ukrayna savaşı, küresel sistemin güvenlik, gıda ve enerji sütunlarını sarsmıştır. Savaşın olumsuz etkilerine tüm dünyada rekor kıran enflasyon oranları başta olmak üzere pek çok alanda şahit oluyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak en başından beri savaşın kazananı, barışın ise kaybedeni olmayacağını ifade ettim. Adil barışın ancak diyalogla tesis edileceğini dile getirdim. Akan kanı durdurmak ve çatışmaları sonlandırmak için ilk günden itibaren gerek ikili düzeyde çaba harcadık. Girişimlerimiz neticesinde İstanbul'da başlatılan müzakere süreci barış görüşmeleri bakımından halen en muteber çerçeveyi oluşturuyor. Tahıl anlaşması ve esir takasıyla birlikte diplomasiye fırsat verilmesi halinde barışa giden yolun açılabileceğini gördük. Sayın Putin ve Sayın Zelenskiy ile görüşmelerimizi bu yönde sürdürüyor, inşallah önce ateşkesi, ardından da bölgemizde kalıcı barışı sağlamayı ümit ediyoruz” diye konuştu.
TİCARET HACMİ
Zirvede imzalanacak belgelere ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye diğer sektörlerdeki başarılarının yanı sıra bugün savunma sanayii alanında kendi ürünlerini tasarlayan, geliştiren, üreten ve bunları ihraç eden bir ülke konumuna gelmiştir. Türkmenistan ve Azerbaycan'ın da dirayetli liderlikleriniz sayesinde örnek gösterilecek seviyelere ulaşması bizi gururlandırıyor. Nitekim bugün üçlü zirvede imzalayacağımız belgelerimizle bu birlikteliğimiz daha da taçlanacaktır. Ulaştırma imkanlarını iyileştirmemiz bu bakımdan ziyadesiyle mühimdir. Ticaret hacmimizi geliştirmek için gayretlerimizi artırmamız özellikle gereken bir dönemden geçiyoruz” dedi.
BÖLGESEL ÜÇLÜ PLATFORMLAR
İlgili bakanların mevkidaşlarıyla başlattıkları bölgesel üçlü platformların olumlu neticeler verdiğini ifade eden Erdoğan “Lapis Lazoli transit taşımacılık koridoru başta olmak üzere bölgesel iş birliği mekanizmaları ile altyapı projelerinin ticaret hacmimizi arttırmanın yanı sıra bölgesel istikrara da katkı sağlayacağına inanıyorum. Güvenilir bir taşımacılık güzergahı olarak ön plana çıkan Orta Koridor bağlamında iş birliği ortak menfaatimizedir. Koridorun önemli bir ayağını Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattıyla tamamladık. Marmaray'ı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, İstanbul Havalimanı'nı, Osmangazi ve 1915 Çanakkale köprülerini hizmete alarak doğu-batı eksenli kesintisiz ulaşımı temin ettik. Bu güzergahı daha da etkin hale getirmek için birlikte çalışmalı, sınır geçişlerini ve gümrük işlemlerini hızlandırmalıyız. Her üç ülkenin taşıyıcıları için karayolu geçiş ücretlerinin ve vizelerin kaldırılması veya makul bir seviyeye çekilmesi, vize ücretlerinde indirim yapılarak vizenin uzatılması ticaret hacmimizi artıracaktır. Ulaştırma ve gümrük alanında az sonra imzalanacak metinler, bu çabalarımıza temel teşkil edecektir” şeklinde konuştu.
“ENERJİ ARZI GÜVENLİĞİNİ DE DÜNYANIN GÜNDEMİNDE BİR KEZ DAHA EN ÜST SIRALARA YERLEŞTİRDİ”
Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan’ın enerji konusundaki işbirliğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Korona virüs salgınının yanı sıra savaş ve bölgesel istikrarsızlıklar, tedarik zincirlerinin korunmasında ulaştırmanın önemini hatırlatırken enerji arzı güvenliğini de dünyanın gündeminde bir kez daha en üst sıralara yerleştirdi. Avrupa başta olmak üzere tüm dünya için enerji güvenliği ve kaynak çeşitlendirilmesinin önemi yeniden anlaşıldı. Esasen Türkiye olarak biz bu doğrultudaki adımları uzun süredir atmaktaydık. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ile Güney Gaz Koridoru bu açıdan öne çıkmaktadır. Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı'nın belkemiğini oluşturduğu bu koridorla Hazar gazını Avrupa'ya taşıyoruz. Türkmen doğalgazının da Batı pazarlarına aynı şekilde nakline yönelik çalışmalara artık başlamamız gerekiyor. Hazar’daki dostluk sahasında da Türkmen ve Azerbaycanlı kardeşlerimizle iş birliğine hazırız. Ayrıca bölgemizde ülkelerimiz arasında karşılıklı elektrik ticaretinin geliştirilmesini önemsiyoruz. Bu çerçevede Türkmenistan ve Azerbaycan'dan ülkemize elektrik nakli konusunda da çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültürel dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Genç nesillerimizin dilimizi, tarihimizi ve kültürümüzü daha iyi tanıması amacıyla dayanışmamızı arttırmalıyız. Ve bugün de dar kapsamlı aramızda yaptığımız görüşmede şöyle bir adımı attık. Öncelikle gerek Gebele'de her yıl gençlerimizin orada belli bir süre tatil yapması, eğitim alması, gerekse Avaza'da yine her yıl belli bir süre bu bir ay olabilir ve burada göndereceğimiz yanlarındaki öğretmenleriyle birlikte eğitim öğretim almaları hem Gebele’yi tanımaları, hem Avaza'yı tanımaları, dolayısıyla Türkiye'ye de gelecek olan gençlerimizin ufku, dil itibarıyla, din itibarıyla, tarih itibarıyla, kültür itibarıyla çok daha farklı bir zemine oturacaktır. Ve az sonra akdedilecek iş birliği çerçeve programını bu bakımdan faydalı buluyorum” dedi.