Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, koruyucu ailelerden yegane beklentilerinin, sevgi ve saygı tohumlarının yüreklere ekildiği dönemde çocuklara huzurlu bir yuva sunmaları olduğunu belirterek, koruyucu ailelik konusunda ön yargı bariyerlerini aşarak büyük yol kat edildiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 'Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Programı'nda vali eşleri ve koruyucu aileleri ağırladı.
Programda konuşan Emine Erdoğan, davetlilere ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. "Asırlarca merhametle mayalanmış bir medeniyetin varisleri olarak, 2012'de başlattığımız 'Gönül Elçileri' hareketini, el birliğiyle geleceğe taşımak için bir aradayız" diyen Emine Erdoğan, Türkiye'nin dallarının bütün dünyaya uzanan dayanışma geleneğine dikkati çekerek, hayırseverliğin, zamanını ve emeğini hayır işlerine adamanın önemine vurgu yaptı.
"KORUYUCU AİLELİK KONUSUNDA ÖN YARGI BARİYERLERİNİ AŞARAK, BÜYÜK YOL KATETTİK"
Çocukların ve yaşlıların gönlüne girmenin, hayat yolculuğunda varılabilecek en yüce makam olduğu ifade eden Emine Erdoğan, 11 yıl önce, 'Gönül Elçileri' hareketini başlattıklarını, kadınların güçlenmesi, yaşlıların kaliteli ömür sürmesi ve engelli bireylerin hayallerine ulaşmasının önündeki engelleri bertaraf etmek için projeler geliştirdiklerini hatırlattı.
DİKKAT ÇEKİCİ ARTIŞ
Özellikle koruyucu ailelik konusunda ön yargı bariyerlerinin aşılmasıyla büyük yol katedildiğini söyleyen Emine Erdoğan, bu konuda yapılan çalışmalarla kamuoyunda önemli bir farkındalık oluştuğunu belirterek, tüm vali eşlerinin, 'Gönül Elçileri' unvanıyla yaptıkları yüz yüze görüşmeler ve teşviklerle koruyucu aile başvurularında dikkat çekici artışlara ulaştıklarını belirti.
Emine Erdoğan, mevzuatın yeniden yapılandırılmasıyla, 'akraba ve yakın çevre', 'süreli', 'geçici' ve 'uzmanlaşmış koruyucu aile modeli' olmak üzere 4 farklı model oluşturulduğunu dile getirdi.
"Devletimiz, koruyucu ailelere önemli ölçüde destek vermeye devam etmektedir"
Emine Erdoğan, 2002'de 500 koruyucu ailenin yanında 515 çocuk barınırken, bugün, bin 51'i özel gereksinimleri olan 9 bin 335 çocuğu, 7 bin 817 koruyucu aileye emanet etmenin huzurunu yaşadıklarını söyleyerek, bu süreçte, koruyucu aile olmak isteyenlerin maddi kaygılar nedeniyle gönüllü olmaktan çekindiğini söyledi.
"Bir kez daha hatırlatmak isterim, koruyucu ailelerden yegane beklentimiz, sevgi ve saygı tohumlarının yüreklere ekildiği dönemde yavrularımıza huzurlu bir yuva sunmalarıdır" cümlelerine yer veren Emine Erdoğan, "Devletimiz, koruyucu ailelere, çocuklarımızın temel ihtiyaçlarının görülmesinde önemli ölçüde destek vermeye devam etmektedir. Yavrularımıza kol kanat geren ailelerimize verilen çok yönlü destek, engelli evlatlarımız için yüzde 50 oranında artırılmaktadır" diye konuştu.
"DAYANIŞMA GELENEĞİMİZİ DAHA DA PEKİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ
Sosyal güvencesi bulunmayan koruyucu ailelerde bir kişinin sosyal güvenlik priminin devlet tarafından karşılandığını aktaran Emine Erdoğan, "Son 21 yılda sosyal yardımları 4 katına ulaştıran devletimiz, kendisine emanet edilen çocuklarımıza da ömür boyu sahip çıkmaya devam edecek güçte ve kararlılıktadır. Türkiye Yüzyılı'nda kalpleri yeşertecek 'Gönül Elçileri' projemize yeni bir soluk getirerek, dayanışma geleneğimizi daha da pekiştirmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla vali eşlerimizin, yavrularımızın yararı başta olmak üzere her alanda gönüllü faaliyetlere ivme kazandırmalarını çok ama çok önemsiyorum" ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, 2021'de 30 Mart gününü 'Koruyucu Aile Günü' ilan ettiklerini hatırlatarak, "Evlatlarımızdan asıl beklentimiz, mutlu ve huzurlu bireyler, kendileriyle barışık, vatanlarını seven insanlar olarak hayata atılmalarıdır. En büyük başarının, anlamlı bir hayat yaşamak olduğunu düşünüyorum. Sizlerin şahsınızda, Gönül Elçilerimize ve emeği geçenlere, evlatlarımızın sıcak yuvalara yerleştirilmesi sürecindeki katkıları için bir kez daha teşekkür ediyorum" dedi.
"53 BEBEĞİMİZİN 45'İ DNA EŞLEŞMESİ NETİCESİNDE YUVALARINA DÖNDÜ"
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde asrın felaketinin 'asrın dayanışma hareketi'ne dönüştüğünü kaydeden Emine Erdoğan, "Milletçe el ele verdiğimizde, birbirimizin derdine şifa aradığımızda, her güçlüğün üstesinden gelebileceğimizi, bir kez daha gördük" dedi.
Depremin ardından refakatsiz bebeklerin, Cumhurbaşkanlığı uçağıyla Ankara ve İstanbul'a getirildiğini, gelen çocukları hastanede ziyaret ederek, bakım süreçlerini bizzat takip ettiğini söyleyen Emine Erdoğan, "Tedavisi tamamlanan 0-1 yaş aralığındaki 53 bebeğimizin 45'i DNA eşleşmesi neticesinde, yuvalarına döndüler. Bir bebeğimiz evlat edinildi, iki bebeğimiz koruyucu aile yanında şefkatle sarmalandı. İzleyen dönemde Başkente nakledilen evlatlarımızla birlikte 25 bebeğimiz, halen Ankara Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğünde koruyucu ailelerini bekliyorlar" diye konuştu.
Yeni katılan Gönül Elçileri'nin afetzede çocukları ziyaret edip, koruyucu ailelerle buluşturarak faaliyetlerine başlayabileceklerini belirten Emine Erdoğan, "Her birinizin, hayata geçireceğiniz çalışmalarla, projeyi daha ileriye taşıyacağınıza inanıyor ve hayırseverliğinizi şimdiden tebrik ediyorum. Valilerimizin görev yerlerini, gönüllü çalışmalarınız için büyük potansiyel içeren bir alan olarak görmenizi temenni ediyorum" sözlerini sarf etti.
İYİLİĞE ADANMIŞ ÖMÜR
Emine Erdoğan, başkalarının iyiliğine adanmış bir ömrün, insanın kendisine verebileceği en büyük armağan olduğuna dikkati çekerek, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'nde afet bölgesinden 11 vali eşinin katılımıyla 'Hatay Çocuk Evleri Siteleri'nin temelinin atılmasını planladıklarını açıkladı.
Emine Erdoğan, halen birçok kurum gibi afet bölgesindeki çalışmalarını sürdüren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere 'Gönül Elçileri' projesine emek verenlere şükranlarını sundu.
“GELECEĞE YÖNELİK HER UMUDUN BAŞLANGICININ KAYNAĞINI ÇOCUKLARDIR”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Emine Erdoğan'ın “Merhametle sarmalanan çocuklar, sorumluluk alan, bağlanmaktan korkmayan mutluluk pınarlarına dönüşürler” sözünü hatırlatarak, geleceğe yönelik her umudun başlangıcının da kaynağının da çocuklar olduğunu belirtti.
Her bir çocuğa dokunulurken aslında geleceğe dokunulduğunu dile getiren Bakan Göktaş, çocuklara sağlıklı ve güvenilir bir aile ortamı hazırlamanın görevleri olduğunu söyledi.
Ailenin, çocukların bakım ve gelişiminin doğal ve ideal ortamı olduğunu ifade eden Bakan Göktaş, "Çocukların ailelerinin gözetiminde ve sosyal çevrelerinden kopmadan büyümeleri önemli. Biz de çocuklarımıza yönelik politikalarımızda aile bütünlüğü, çocuklarımızın kendi sosyal çevrelerinde büyümelerini destekleyici hizmetleri önceliyoruz” diye konuştu.
Çocukların, aileleri yanında desteklenmesine ilişkin en önemli hizmetlerden birinin bakanlıkça hayata geçirilen Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti olduğunu vurgulayan Göktaş, çocukları, aileleri yanında ekonomik ve psikososyal yönden destekleyerek sosyal çevrelerinde kalmalarını sağladıklarını belirtti.
Bazı durumlarda, her şeye rağmen aile yanında desteğin mümkün olmadığını dile getiren Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuğun öz ailesinin koşulları düzelene kadar başka bir şekilde koruma ve bakımını gerçekleştirmek gerekiyor. Bu durumlarda kurumsal bakım yanında Koruyucu Aile Hizmetimiz devreye giriyor. Koruyucu aile hizmetinin yaygınlaşması 19 Aralık 2012'de başlayan ve Saygıdeğer Hanımefendi'nin özel ihtimam gösterdiği Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi'yle hız kazandı. Gönül elçilerimizin katkılarıyla da bugün itibarıyla 8 bine yakın koruyucu aile yanında 9 binden fazla çocuğumuzun olduğunu bildirmek isterim. Koruyucu ailelerimiz çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu güven, aidiyet, sevgi ve fedakarlığı büyük bir yüce gönüllülükle onlara sunuyorlar.
Koruyucu aile hizmetimize yönelik farkındalık oluşturmak için çalışıyoruz. Bu değerli hizmet modelini geliştirmek ve yaygınlaştırmak çok önemli. Bu anlamda 25 Eylül'de hayata geçirdiğimiz 'Türkiye’de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi' adlı projemizin yeni bir bakış açısı sunacağına inanıyoruz. Projeyle koruyucu aile hizmetinin kurumsal kapasitesini artırmayı, yeni modeller geliştirmeyi ve bu hizmeti yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz."
“MİLLETİMİZİN GÖNÜL DÜNYASINA ÇOK UYGUN BİR MODEL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”
Anadolu'da çocukların kimsesiz kalmayacağını, zora düşen ailenin çocuğuna akrabasının, komşusunun, mahallesinin adeta bir ev olduğunu vurgulayan Göktaş, “Zorda kalana el uzatmak bizim geleneklerimizde var. Bu bakışla Koruyucu Aile Hizmeti'mizin, milletimizin gönül dünyasına çok uygun, çok değerli bir model olduğunu düşünüyoruz. Yaşadığımız 6 Şubat depremi sonrası koruyucu aile başvurularında çok büyük bir artışa şahit olduk” dedi.
Koruyucu Aile Hizmet modelinin çok güzel yansımalarını aldıklarını aktaran Göktaş, gençlerin büyüdükçe üniversitede lisans bölümlerine yerleştiklerini, koruyucu ailede yetişen çocukların akademik başarılarına da şahit olduklarını söyledi.
2008'den beri koruyucu aile hizmetinden yararlanan bir gencin bu yıl tıp fakültesinden mezun olduğunu bildiren Göktaş, “Pırıl pırıl bir doktor olacağına canı gönülden inandığımız bu gencimizle şimdiden gurur duyuyor, mutlu oluyoruz” dedi.
Koruyucu ailelerin şefkati ve özverisinin özel gereksinimli ve engelli çocukların iyileşme süreçlerine de katkı sağladığını belirten Göktaş, “İstanbul'da yaşayan bir koruyucu annemiz, yürekten bağlandığı yabancı uyruklu, engelli bir bebeğe sevgiyle sarıldı ve adeta onun umudu oldu. Uzun bir süreç boyunca bu özel çocuğun tedavi yolculuğuna eşlik etti. Sonunda bebeğin ilk adımlarını atabilecek seviyeye gelmesini sağladı. O bebeğin ilk adımları, sevginin nasıl mucizelere kapı araladığını gösteriyor” diye konuştu.
Türkiye'de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi projesini çok önemsediklerini vurgulayan Göktaş, projenin önemli bir tarafının da 81 ilin valisinin eşlerinin "gönül elçisi" olarak katkı vermeleri olduğunu belirtti.
Valilerin eşlerinin bulundukları illerde farkındalık yarattığını, birer öncü olarak destek verdiklerini, bu desteğin gün geçtikçe artarak devam edeceğine inandıklarını dile getiren Göktaş, “Tüm illerimizde valilerimizin eşlerinin hayatlarına dokunabileceği, yaşamlarını değiştirebileceği çok sayıda çocuğumuz mevcut. Haftanın bir günü çocuk evlerine yapılan bir saatlik ziyaretin, onlara anlatılan öykünün ne kadar güçlü değişiklikleri ortaya çıkardığına her gün şahit oluyoruz. Gelin çocuklarımızla daha fazla vakit geçirelim, onların başarılı birer yetişkin olduğu günleri hep beraber görelim” şeklinde konuştu.
“Bazı çocuklar anne babalarının kalbinden doğar” sloganının, koruyucu aile modelini çok güzel anlattığını söyleyen Göktaş, projeye destekleri dolayısıyla Emine Erdoğan’a teşekkür etti.
Koruyucu ailelik yapan İstanbul Koruyucu Aile Derneği Başkanı Neşe Gökalp ise programda oğluyla yaşadığı deneyimleri anlattı.
KORUMA ALTINDAKİ ÇOCUKLARIN ESERLERİ SERGİLENDİ
Program öncesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Sergisi'ni gezen Emine Erdoğan, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Ürünler atık malzemelerden yapıldı
Türkiye'nin tüm illerinden çocuk evleri, çocuk evleri sitesi, ihtisaslaştırılmış çocuk evlerinde koruma ve bakım altında bulunan çocukların yaptığı eserlerin yer aldığı sergideki ürünlerin çoğunluğunun atık malzemelerin geri dönüşümünden yapıldığı öğrenildi. Gönül Elçileri projesine ilişkin tanıtım filminin de gösterildiği programda, sanatçı Ayla Çelik de mini bir konser verdi.