Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Edebiyat Fakültesi ve öğrenci topluluklarından Türkoloji Kulübü iş birliğiyle “Dirilişin Edibi Sezai Karakoç” Konferansı düzenlendi.
Son dönem Türk edebiyatının önemli yazar, şair ve düşünürlerinden olan Sezai Karakoç’u anmak ve düşünce dünyasını anlamak amacıyla düzenlenen programa ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Kacıroğlu, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Prof. Dr. Muammer Yaylalı Konferans Solonu’nda düzenlenen programın açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Rektör Bülent Çakmak, öğrencilerin üniversite eğitimi süresince çeşitli kulüp faaliyetlerinde bulunmalarını önemsediğini ve desteklediğini dile getirerek: “Kulüp faaliyetlerini ve bu kapsamında gerçekleştirilen kültürel, sanatsal, sportif her türlü etkinliğin öğrencilerimize çok önemli katma değerler sağladığını düşünüyorum. Bu gibi etkinliklerle genç arkadaşlarımızın organizasyon yapma yeteneği, beraber çalışma kültürü önemli oranda gelişiyor. Bu anlamda burada edindikleri deneyim ve tecrübelerin mezun olduklarında ve iş hayatına atıldıklarında çok önemli yansımaları olacağına inanıyorum. Bugün edebiyatımızın çok önemli isimlerinden ve şahsiyetlerinden biri olan Sezai Karakoç’u konuşacağız. Konuşmacıları büyük bir dikkat ve ihtimamla dinleyeceğiz. Bu anlamda programın düzenlenmesinde emeği geçen hocalarımıza ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.
Rektör Çakmak’ın konuşmasının ardından Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 3. sınıf öğrencilerinden Nisanur Tahtacı’nın Sezai Karakoç’un şiirlerini okumasının ardından Dekan Murat Kacıroğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Caner Solak dinleyicilere Karakoç’un düşünce dünyasına dair bilgiler ve anekdotlar paylaştılar.
Sezai Karakoç’un şair, hikâye yazarı ve denemeci kimliğinin yanı sıra bir düşünce insanı olduğunu belirten Kacıroğlu, “Sezai Karakoç’un diriliş diye adlandırdığı sistematik bir medeniyet tasavvuru vardır. Bu düşünce sistemini hemen her yazısında ilmek ilmek işlediği bu düşünce dünyasına bütünlük kazandırmış ve bunu bir dünya görüşü haline getirmiştir. Kavramsal açıdan yok oluşla ilişkilendirilebilecek diriliş mefhumu, bir şeyin yenileşerek dirilmesi anlamına gelmektedir. Başka bir ifadeyle bu düşünce kaybedilen ya da yok olmuş bir şeyi diriltmek ama diriltilirken de yenileştirerek diriltmek bağlamında düşünülmelidir. Sezai Karakoç bu düşünce yapısını geliştirirken Osmanlı Türk düşüncesinde ve Türk modernleşmesindeki temel bir tespitten yola çıkmıştır. Bu tespitin kökeninde bir medeniyet krizi bulunmaktadır. Medeniyet krizi düşüncesi bizim son dönem düşünce tarihimize çokça karşılaşılan bir kavramdır. Türk aydını tazimattan bu tarafa dolaylı ya da doğrudan bu krizle yüzleşmiştir. Sezai Karakoç da bu krizle mücadele eden ve bu krizden başarıyla çıkan ender kişilerden biridir” şeklinde konuştu.
Dr. Öğr. Üyesi Caner Solak ise Todorov'un Fantastik Kuramı Işığında Sezai Karakoç'un hikayeciliği başlıklı konuşmasında düşünce adamı ve şair kimliği ön planda olan Sezai Karakoç'un hikayeci yönü üzerinde durdu. Karakoç'un hikayelerinde yer alan fantastik unsurları değerlendirdi.
Program soru cevap bölümünün ardından Rektör Çakmak’ın konuşmacılara teşekkür belgesi takdim etmesi ile sona erdi.