Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
‘Son 1 haftada 198 terörist etkisiz hale getirildi’
‘Son 1 haftada 198 terörist etkisiz hale getirildi’
2025 Yılı Hac kuraları çekildi
2025 Yılı Hac kuraları çekildi
Gazze'de can kaybı 43 bin 204'e yükseldi
Gazze'de can kaybı 43 bin 204'e yükseldi
Milli Uçak Gemisinde geri sayım
Milli Uçak Gemisinde geri sayım
Turizm istatistikleri açıklandı
Turizm istatistikleri açıklandı
HABERLER>GÜNDEM
28 Nisan 2020 Salı - 17:41

Doğu Anadolu’dan Erbaş’a destek yağıyor

Doğu Anadolu Bölgesinde Barolar, Sivil toplum kuruluşları yayınladıkları bildirilerle Ankara ve İzmir Barolarının Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş’a yönelik açıklamalarına sert tepki verdiler.

Doğu Anadolu’dan Erbaş’a destek yağıyor

Doğu Anadolu Bölgesinde Barolar, Sivil toplum kuruluşları yayınladıkları bildirilerle Ankara ve İzmir Barolarının Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş’a yönelik açıklamalarına sert tepki verdiler.

ELAZIĞLI AVUKATLARDAN 2 BARO HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Elazığ'da 4 avukat, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik açıklamaları nedeniyle Ankara ve İzmir Barosu yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Elazığ'da avukatlardan İbrahim Gök, Hasan Ağırtaş, Ertan Doğan ve Damla Keklik, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Cuma hutbesine karşı açıklamada bulunan Ankara ve İzmir Barolarına karşı ortak karar aldı. 4 avukat hazırladıkları 5 sayfalık dilekçe ile iki baronun da yöneticileri hakkında Elazığ Adliyesine giderek suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu ile ilgili Avukatlardan İbrahim Gök yaptığı açıklamada, "Yapılan açıklamayı kısaca özetleyecek olursak, halkı kin ve nefrete sürüklemek, halkın din değerlerini aşağılamak TCK’nın 216. Maddesindeki suçları işlediği gayesiyle bu iki baronun yönetim kurulu hakkında suç duyurusunda bulunduk. Biz hukukçuyuz. Netice itibariyle, halkın değerlerine, inançlarına ve düşüncelerine her zaman saygı

BİTLİS’TEN DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ’A DESTEK

Bitlis Medeniyet Platformu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a destek verdi.

Bitlis Medeniyet Platformu Dönem Sözcüsü Cengiz Şahin tarafından yapılan açıklamada, “Bitlis Medeniyet Platformu olarak bizim inancımıza göre Prof. Dr. Ali Erbaş’ın söyledikleri Kur’an-ı Kerim’de geçmektedir, doğrudur ve söylediklerinin tamamına katılıyor ve canı gönülden destekliyoruz. Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Erbaş Hocamız, Ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde Kur’an-ı Kerim’in eşcinsellik ve Lut kavmi ile ilgili ayetlerine atıfta bulunarak ‘eşcinsellik sapkınlıktır’ söylemi üzerine bazı kesimler tarafından linç edilmek istenmiştir. Bitlis Medeniyet Platformu olarak bizim inancımıza göre, Prof. Dr. Ali Erbaş’ın söyledikleri Kur’an-ı Kerim’de geçmektedir, doğrudur ve söylediklerinin tamamına katılıyor ve canı gönülden destekliyoruz. İnsanlığın ahlaki değerleri ile oynamak ve alay etmek isteyen bazı değer yoksunları, bu kez de İslam’a saldırmaya ve İslam dinini karalamaya çalışıyorlar. Allah’ın emirleri doğrultusunda ve Kur’an ayetleri ile doğrudan insanlara gerçekleri ifade etmeye çalışan Prof. Dr. Ali Erbaş, tüm dünyaya ve eşcinselliği savunan LGBT güruhuna karşı malumun ilanını ortaya koymuştur. ‘İslam eşcinselliği lanetliyor’ dediği için şikayet edilen Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş yalnız değilsiniz, Bitlis daima hakikatin ve hakkı söyleyenin yanındadır” ifadelerini kullandı.

TBB BAŞKANI FEYZİOĞLU'NDAN ANKARA BAROSU'NA TEPKİ

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'la ilgili açıklamasına ilişkin, "Ankara Barosu tarafından yapılan sorumsuz açıklamayı tasvip etmemiz mümkün değildir" dedi.

TBB Başkanı Feyzioğlu, Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a yönelik açıklamasını eleştirdi. Ankara Barosu'nun 100 yıllık Cumhuriyet’in koca çınarı olduğunu belirten Feyzioğlu, yöneticilerinin bu nedenle sorumluluklarının büyük olduğunu söyledi. Her atılacak adımın, her yazılacak kelimenin bu sorumluluğun izlerini taşıması gerektiğini ifade eden Feyzioğlu, "Ankara Barosu tarafından yapılan sorumsuz açıklamayı tasvip etmemiz mümkün değildir. Bir diğer üzüntümüz, Ankara Barosu Başkan ve yönetiminin Türkiye’nin gerçek gündemini değiştirmiş olmasıdır. Covid-19 salgını sebebiyle ülkemiz, adliyelerin fiilen kapalı olması dolayısıyla meslektaşlarımız sağlık kaygıları yanında büyük bir ekonomik sıkıntıyla mücadele etmektedir. Bu süreçte avukatların meslek örgütlerine düşen sorumluluk, zor zamanlar yaşayan meslektaşlarımıza el birliğiyle sahip çıkmak, onları hem sağlık hem ekonomik anlamda koruyacak tedbirleri almak, bunun takipçisi olmaktır" diye konuştu.

ERBAŞ’I KINAYANLAR KINANDI

Malatya’da sivil toplum kuruluşları, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın hutbedeki konuşmasına tepki gösterenlere tepki gösterip, "İstanbul Sözleşmesi’nin bir an önce devreden çıkarılmasını, aileyi-nesli koruyacak yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesini bekliyoruz” dediler.

Bireysel ve kurumsal olarak manevi değerlere bağlı Malatya'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, oda, dernekler ve temsilcileri ortak basın açıklaması yaptı.

Basın açıklanmasında, “ Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Ramazan ayının ilk gününde okuduğu "Ramazan, sabır ve irade eğitimi" konulu Cuma Hutbesinde kullandığı ifadeler temsil ettiği makamın gereği olarak dile getirdiği Kur'an ve Sünnet çizgisinde hakikatler bazı çevreleri rahatsız etmiştir.

Diyanet İşleri Başkanlığı görevinin gereği olan İslam dininin emir ve yasaklarını, tamamen bilimsel bir üslupla insanlara aktarması, uyarılarda bulunması, Kur’an-ı Kerim’den ayetler okuyarak dile getirdiği hakikatleri izah etmeye çalışmasından rahatsız olan söz konusu çevreler Diyanet İşleri Başkanına karşı adeta linç girişimi başlatmışlardır.

Bazı marjinal çevreler, bu durumu fırsat bilerek toplumumuzun kültürel yapısına ve ahlaki değerlerine ters düşen, aile müessesesine zarar veren, zikredilmesi bile iğrendiren birtakım çirkin kavramları medya üzerinden özellikle gençleri ve ergenlik çağındaki çocukları hedef alarak toplumsal ahlakımızı zedelemeye çalışmaktadırlar. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Kur'an-ı Kerim kaynaklı açıklamasında da belirttiği gibi bu yaşam biçimi İslam dininde 'haram' olarak kabul edilmektedir ve insan sağlığını tehlikeye atmaktadır.

Geçmişten de bildiğimiz gibi, zihni hastalıklı bu kesimlerin derdi, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş değildir. Onlar, insanların Allah'ın kitabıyla tanışmasına, Muhammed (sav)'ın sünnetiyle buluşmasına düşmandırlar. Gerçek şu ki; Ali Erbaş'ın bu konuda başka bir şey söyleme imkanı da yetisi de yoktur. Allah'ın sözünü, ne Ali Erbaş, ne de başka biri değiştiremez. Bir kısım sapık zihniyetli insanlar mutlu olacaklar diye, aziz İslam'ın bu konuya bakışını ve bu konudaki mesajını tağyir etmek, üstünü örtmek kimsenin haddi değildir” ifadelerine yer verildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır Barosu gibi kimi kuruluşların zaten görevinin Müslüman kitleyi aydınlatmak olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a, mezkur konu üzerinden saldırmaları ve suç duyurusunda bulunmalarının düpedüz din düşmanlığı olduğuna dikkat çekilen basın açıklamasında, daha sonra şunlar belirtildi:

“Sözcüsü Ali Erbaş olan sözün sahibi, Allah (cc)'tır. Toplum olarak, Ali Erbaş üzerinden dine saldırdıklarını ve aziz İslam'ın bu konudaki mesajını boğmak istediklerini gördüğümüzü ilan ediyoruz.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın da dediği gibi, eşcinsellik bir cinsel tercih ya da anomali değil, sapıklıktır. Bu sapıklığı besleyen, destekleyen, onlara hukuki kılıf hazırlayan mahfiller de, halkımızca çok iyi bilinmektedir. Açık söylemek gerekirse Sayın Ali Erbaş, bulunduğu makam gereği, İslam'ın bu konudaki bakışını ortaya koymasaydı görevini ifa etmemiş olurdu. Diyanet'in teşkilat olarak varoluş sebebi, Türkiye toplumuna dini öğretmek, bu kabil sapıklıklardan toplumu uzak tutmak ve bunun dindeki karşılığını ortaya koymaktır.

Herkes özel hayatında istediği ahlaksızlığı yaşayabilmesine rağmen, Ahlaksızlığın kitleselleşmesini, hatta kurumsallaşmasını isteyen İnsan Hakları Derneği (İHD), Bazı illerin Baro Başkanları bu olay üzerinden geçmişte yaptıkları gibi "yüzyıllar öncesinden gelen ses" diyerek aziz İslam'ı sözde istisgal edecek bir aşağılığa soyunmuşlardır.

Bu mihraklar, "Müslüman halkın inançlarını hiçe sayarak anayasa suçu işlemektedirler. Hatta dini değerlerimize dogma diyecek kadar da haddi aşan bir dil kullanarak İslam'a olan düşmanlıklarını açıkça ortaya koymaktadırlar. Son yıllarda çeşitli söylem, eylem, faaliyet ve gösterilerle toplum ve aile yapısını hedef alan sinsi projelere şahit olmaktayız. Bizler, Malatya’da faaliyet gösteren duyarlı tüm Sivil Toplum Kuruluşları olarak İnsanlığın Korona Virüsü (Covid-19) ile mücadele ettiği, şu mübarek Ramazan ayında, kötü hastalıkların nedeni olan çarpık ilişkileri sürdüren, savunan ve yaymaya çalışanların, "azgınlık ve haddi aşmada sınır tanımamalarını" hayretle ve ibretle izliyor, gençlerimizi hedef alarak yapılan bu propagandayı kınıyoruz. Toplumumuzun yapı taşı olan aile ve ahlaki değerlerimize ters düşen bu sinsi faaliyetleri lanetliyoruz.

Adı her ne olursa olsun, İslam dininin emir ve yasaklarını tahkir ve tezyif etme amacı taşıyan her kişi ya da kuruluş bilmelidir ki; Allah’a, Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’e, İslam’ın emir ve yasaklarına dil uzatan, hakaret eden, dini vecibelerini yerine getirmek isteyenleri engelleyen ve Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş gibi şahsiyetlere dil uzatacak kişiler ve kurumlar, karşılarında bizleri bulacaktır. Bilinmelidir ki, Ahlaksızlığı lanetleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik saldırılar, Diyanet İşleri Başkanımıza değil, Kur’an ayetlerine ve İslam dinine karşı saldırılardır. İslam’ın aile yapısını korumaya yönelik emirlerine karşı alınan bu tavır aile yapısını bozmaya, toplumu ahlaken çökertmeye çalışmaktan başka hiçbir amaç taşımamaktadırlar.

Devletimiz aile yapısını, toplum sağlığını ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin korunmasını anayasal düzende teminle sorumludur. Bu bağlamda asıl amaçları İslam düşmanlığı olsa bile bu tür sapkınlıklarında dayanak olarak gördükleri ve görecekleri aynı zamanda aileleri parçalayan "İstanbul Sözleşmesi" nin bir an önce devreden çıkarılmasını, aileyi-nesli koruyacak yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesini bekliyoruz.

İslam dininin mensupları olarak, dinimize karşı saldırı niteliği taşıyan bu eylemlerin karşısında, Diyanet İşleri Başkanımızın yanındayız. Allah’ın kesin bir şekilde yasakladığı, hatta lanetlediği, insanlığın ahlak yapısını dinamitleyen sapkınlıklar karşısında tavrımız nettir. Ahlaki değerleri savunan Ali Erbaş yalnız değildir.

Bireysel ve kurumsal olarak manevi değerlere bağlı Malatya'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, oda, dernekler ve temsilcileri olarak bu tür sapkınlıkların yayılması için çabalayanları, onlara destek verip lobi oluşturanları, ahlaksızlığın bir normallik olarak kabul edilmesini isteyenleri, her şeyden öte Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın görevini yapmasını engellemeye çalışanları şiddetle kınıyoruz.”

ELAZIĞ'DAN, DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ'A DESTEK

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından okunan hutbenin içeriğini istisnasız doğru bulduklarını aktaran Memur-Sen Elazığ İl Temsilci İbrahim Bahşi,"Erbaş’ın yanında olduğumuzu, Diyanet işleri Başkanlığı personelinin bütününe sapkınlığı özendirici faaliyetlerle mücadelelerine müteşekkir ve destekleyici olduğumuzu bir kere daha teyid ve ilan ediyoruz"dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a destek açıklamasında bulunan Memur-Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, “Milletimizin büyük çoğunluğunun ortak inancı ve hissiyatını yansıtan Cuma hutbesinde Kur’an hükümlerinden hareketle 'neslin, ailenin, nesebin ve sağlığın korunması' dile getirilmiş nikahsız ilişkiler ile sapkın yönelimlerin neden olduğu toplumsal zararlara dikkat çekilerek uyarılarda bulunulmuştur. Bu hutbeden rahatsız olan milletle mesafeli, milletin değer ve inançlarıyla kavgalı kesimler ve kuruluşlar, hadlerini de yetkilerini de aşarak İslam’a ve Diyanet İşleri Başkanımıza hakaret ve iftira içerikli açıklamalar yapmış ve suç duyurularında bulunmuşlardır. Başını CHP’li ve HDP’li bazı milletvekilleri, İHD, Ankara, İzmir ve İstanbul Baroları gibi kurumların çektiği bu saldırılar sosyal medya üzerinden linçe dönüştürülmüştür. Şu kesindir ki, saldırgan kişilerin ve kurumların beyanları üyelerinin ya da kendilerine zorunlu olarak aidat ödeyen kitlenin büyük kısmının görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu kesimlerin genel bir taktik olarak uyguladıkları marjinal görüşleri kurumsal kartvizitlerle sunma kurnazlığı her şeyden önce temsil ettikleri kitlelere bir saygısızlıktır. Diyanet İşleri Başkanlığı Anayasal bir kurumdur, görev ve yetkileri Anayasa ve ilgili yasalar tarafından belirlenmiştir, başkanı ve personeli de Anayasal yetki, görev ve sorumlulukları icra eden kamu görevlileridir. Kurumun hutbe, vaaz, fetva ve sair açıklamalarında esas aldığı ölçüt ise İslam dininin hüküm ve ilkeleridir” dedi.

"YA GAFİL, YA CAHİL, YADA ZAVALLILAR"

Ali Erbaş ve onun üzerinden Kur’an’ın hükümlerine yönelik saldırgan tutumlar sergilendiğini vurgulayan Bahşi, “Hezeyanlarını fikir, ideolojik saplantılarını bilimsellik, ahlaksızlığı çağdaşlık zanneden mezkur kesimler ya milletin inancına karşı savaş açtıklarını bilmeyecek kadar gafil, ya söylediklerinin ne anlama geldiğini göremeyecek kadar cahil, ya da ideolojik körlük yaşayan zavallılardır. İslam’ın hüküm ve inançlarını dile getirmeyi, 'nefret söylemi' olarak lanse eden, buna uluslararası sözleşmeler ve insan hakları kavramlarıyla hukuki bir görüş görüntüsü veren ve Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunan kesimlerin amacı belli ki İslam’ın bazı konulardaki hükümlerini suç unsuruna dönüştürerek 'dile getirilemez' kılmaktır. Sözde özgürlük söylemleriyle nesilleri ifsat etmeyi amaçlayan güruh, evrensel kavramların ve değerlerin içlerini boşaltarak bütün insanlığın birikimini ve hukuku istismar etmekte ve namlusu millete çevrilmiş bir silaha dönüştürmektedir. Biz bu taşeronları, çukur teröründen, 15 Temmuz ihanetinden, 28 Şubat garabetinden ve daha sayısız millete karşı tezgah kurma girişimlerinden biliyor ve tanıyoruz. Hadlerini, yetkilerini aşan, kendilerine sağlanan maddi ve idari mekanizmaları açıkça kötüye kullanan bu tip yapıları ve temsil makamında oturanları, milletin değerlerine sataşmamak, kirli networklere taşeronluk yapmamak konusunda uyarıyoruz”ifadelerini kullandı.

Ne kendilerinin ne de milletin sapkın ilişkilere ve aileyi bitirme girişimlerine tahammülleri olmadığının altını çizen Bahşi “Biz Türkiye’nin en büyük kamu görevlileri konfederasyonu Memur-Sen olarak, Kur’an’ın hükümlerine nefret suçu cümlesi gibi yansıtan bütün sapkın yönelimleri özendirmeye kalkışanları şiddetle kınıyor, 1 milyonu aşan üyemizle Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş tarafından okunan hutbenin içeriğini istisnasız doğru bulduğumuzu, Erbaş’ın yanında olduğumuzu, Diyanet işleri Başkanlığı personelinin bütününe sapkınlığı özendirici faaliyetlerle mücadelelerine müteşekkir ve destekleyici olduğumuzu bir kere daha teyid ve ilan ediyoruz”diyerek sözlerini tamamladı.

ERZURUM TYB’DEN TEPKİ

Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şubesi tarafından yapılan açıklama ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a yönelik yapılan olumsuz eleştirilere sert tepki gösterildi.
Şube Başkanı M. Hanefi ispirli, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi; "Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Hacı Bayram Camisi'nde Ramazan'ın ilk cuma gününde temsili Cuma namazını kıldırmış ve hutbesinde “Ey insanlar! Canımıza, aklımıza, inancımıza, malımıza ve neslimize zarar veren şeylerden uzak duralım” çağrısında bulunmuştur.
Erbaş konuşmasının devamında ise; İslam'ın eşcinselliği lanetlediğine değinerek, "Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikahsız hayatın İslâmî literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu Hiv virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim." ifadelerini kullanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin saygın kurumlarından biri olan Diyanet İşleri Başkanlığımızın değerli Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, temsil ettiği makamın gereği olarak Kur 'an ve Sünnet çizgisinde hakikatleri dile getirmiştir.
Özellikle son yıllarda, “insan hakları”, “cinsiyet eşitliği” ve “cinsel özgürlük” adı altında gerçekleştirilen söylem ve gösterilerle toplumsal ve aile yapımızı hedef alan sinsi olduğu kadar alçakça plan ve projelere şahit olmaktayız.
Meşru, muteber ve yasal olmayan, insan onurunu hiçe sayan birliktelikler; Allah tarafından haram kılınmıştır. Hem haram hem de sağlık açısından önemli hastalıkların nedeni olan çarpık ilişkileri sürdüren, savunan ve yaymaya çalışanlar azgınlık ve haddi aşmada artık sınır tanımıyorlar.
Bu sınırı aşmada şimdi öyle bir noktaya gelindi ki; Allah’ın emirleri ve yasakları doğrultusunda evliliği teşvik edici, aile hayatını koruyucu ve sapıklığın insan bedeni üzerindeki olumsuz etkilerini anlatarak sadece Müslümanları değil tüm insanları uyaran Diyanet İşleri Başkanı için malum çevreler tarafından suç duyurusunda bulunacağının açıklanmasını hukuk skandalı ve provokasyon olarak değerlendiriyoruz.
Toplumumuzun temel dinamiklerini tahrip etmek için; Sapkınlığı ve hayasızlığı normalleştirme, meşrulaştırılma çabası içinde olan kişi, grup ve kurumları açıktan destekleyerek; fitne, fesat peşinde koşanları şiddetle kınıyoruz.
Türkiye’nin yazarları, sanatçıları ve düşünürleri olarak; Dinimizin emir ve yasaklarını dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ı destekliyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz."

 
10 kilogram esrar ele geçirildi
 
El yapımı patlayıcı ele geçirildi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ailelerin evlat nöbeti 239'uncu günde
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla ...
Aşkale’de 15 bin maske üretildi
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizi de tehdit eden Korona virüs ...
Palandöken, dayanışmanın adresi oldu
Palandöken Belediyesi ihtiyaç sahibi ailelere destek olmaya Ramazan ayında ...
 
Horasan’da maske üretim gündemi
Korona virüs tedbirleri kapsamında Horasan’daki vatandaşlara dağıtılmak ...
Erzurum’da iş adamından sağlıkçılara destek
Erzurum’da hayırsever iş adamı Erkan Saatçioğlu’ndan Korona virüs salgınında ...
Karantinadaki vatandaşlar verilen hizmetten memnun
Suudi Arabistan’dan Erzurum’a gelen 182 Türk vatandaşı, kaldıkları karantina ...
 
Oltu dağları çiçeklerle bezendi
Oltu ilçesinde Sitare Dağı’nda açan sarı ve kımızı laleler, lale dağı ...
151 kişi Erzurum’da karantinaya alındı
Yeni tip korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle Nijer ve Mali’den Erzurum’a ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan dua aldı
Gülüşken, "Kardeşim virüsü İsveç'te hastanede kaptı. Hastaneye gittikten ...
 
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ÇOK OKUNANLAR
Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri