Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Vaka sayısı hastane kapasitesi düzeyine çıkarsa kontrolü kaybedebilir ve çok daha zor günler yaşarız. Bu nedenle izolasyonla ilgili yeni kısıtlamalar getirmeli, minimum 2 hafta (Bilim Kurulu üyelerinin önerisi) tam izolasyon sağlamalıyız" dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Destici, korona virüsünden ölen vatandaşlara Allah’tan rahmet, hasta olanlara ise acil şifalar diledi. Destici, Almanya örneğiyle Türkiye’yi karşılaştırmanın yanlış olduğunu söyleyerek, “Almanya’daki yaşlı nüfusun tamamına yakını yalnız yaşadığı için virüsten korunmaları daha kolay olabiliyor, tam izolasyon sağlanabiliyor” ifadelerini kullandı.
Destici, tedbirlerin erken alındığını söyleyerek, “Eğitim kurumlarının kapatılma kararının erken alınması, vaka sayısını belirli bir düzeyde tuttu. Çalışma hayatı ve şehirler arası seyahatlerle ilgili kısıtlamaları da doğru ve yerinde kararlar olarak görüyoruz. Yine bazı bölgelerdeki karantina uygulamalarını isabetli buluyoruz. Vaka sayısı hastane kapasitesi düzeyine çıkarsa kontrolü kaybedebilir ve çok daha zor günler yaşarız. Bu nedenle izolasyonla ilgili yeni kısıtlamalar getirmeli, minimum 2 hafta (Bilim Kurulu üyelerinin önerisi) tam izolasyon sağlamalıyız. Mümkün olduğu kadar çok test yapmalı, bu şekilde asemptom ve hafif belirtiler gösteren hastaların hastalığı yaymalarına engel olmalıyız. Devlet, kamu kurumları, yerel yönetimler, 'sosyal devlet' olmanın gereklerini yerine getirmeli, vatandaşlarımız 'sosyal dayanışma'ya imkanlarını zorlayarak katkı sağlamalıdırlar. Tedbirler nedeniyle kapanan iş yerlerinin çalışanları için acilen 'asgari geçim yardımı' yapılmalıdır. Yine günübirlik işlerde çalışan ve işsiz vatandaşlarımız için devlet, yerel yönetimler, özel sektör ve vatandaşlarımız, bir an bile vakit geçirmeden yardım eli uzatmalıdır. Sosyal medyada hastalıkla mücadeleye zarar veren yayınlar yapılmamalı, bu yayınlarla ilgili hızla müdahale edilmelidir” şeklinde konuştu.
Destici, yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Muayyen bir tarih aralığında veya resmi makamlar tarafından salgına yönelik tedbirlerin sona erdirildiği ilan edilinceye kadar hane halkı temelinde planlanmak üzere bir hanenin zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olmak üzere ‘Yaşam Hakkı Ücreti’, ‘Evde Kalma Geliri’, ‘Olağanüstü Durum Geliri’ bağlanmalıdır. Evinde hasta, engelli ve bakıma muhtaç derecede yaşlısı olan evlere ihtiyaç duyacakları ilaç ve diğer tüketim malzemeleri ücretsiz olarak sağlanmalıdır. Mecliste grubu bulunan partilere verilen 419 milyon Türk lirasının yarısı Milli Dayanışma Kampanyası'na aktarılabilir. 200 milyonla kapanmadan ayakta durabilirler herhalde. Malum 27 yıldır hazineden beş kuruş almadan duranlar var. Bakınız Büyük Birlik Partisi. İsterlerse onlara da nasıl yaptığımızı anlatabiliriz. Vade tarihleri Mart ayı sonundan başlayarak, Haziran ayı sonuna kadar olan senet, çek ve kredi taksitlerinin vadeleri otomatik olarak üç ay ötelenmelidir. Maske ve tulum gibi ihtiyaçları ülkemizde karşılamak ve bu salgınla mücadele etmek zorunda kalan diğer ülkelere ihraç etmek üzere bir planlama dâhilinde tekstil sektörü harekete geçirilmeli ve değerlendirilmelidir. Fakat alınan tedbirlere rağmen salgın umulandan ve beklenenden farklı bir seyir izleyerek çok daha hızlı yayılmaya başlarsa belirli bir süre ile 2 hafta sokağa çıkma yasağı ilan etmekte kanaatimizce tereddüt edilmemelidir. Bu tedbir ihtiyaç olup da uygulanmazsa daha ağır bir tablo ile bizi karşı karşıya bırakabilir.”