Almanya tarihinin en büyük bağış skandalı olarak anılan Deniz Feneri e.V. skandalında ikinci dalganın soruşturma evresi tamamlandı. Hazırlanan iddianame mahmekeye sunuldu ve kabul edildi. Mahkeme, davanın başlaması için Türkiye’den istenen hukuki yardımın gelmesini bekliyor.
ALMANYA tarihinin en büyük bağış skandalı olarak kayıtlara geçen Deniz Feneri e.V. skadalında ikinci dalganın soruşturma evresi tamamlandı.
Hürriyet Gazetesi'nden Ali Varlı'nın haberine göre; hazırlanan iddianame mahmekeye sunuldu ve kabul edildi. Deniz Feneri’nin ilk dalgasında, Almanya’daki Deniz Feneri’nin eski Başkanları Mehmet Gürhan ve Mehmet Taşkan ile muhasebecisi Firdevsi Ermiş yargılanıp ceza alırken, ikinci dalga ise Radyo Televizyon Üst Kurulu RTÜK eski Başkanı ve şimdiki üyesi Zahid Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, yöneticileri İsmail Karahan ve Harun Kapıyoldaş’ı kapsıyor. Kanal 7 Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Çelik’in dosyası ise sanıklardan ayrıldı. Çelik için ayrıca soruşturma yapılacağı öğrenildi.
10 yıla kadar hapis
Frankfurt Savcılığınca Zekeriya Karaman, Zahid Akman, İsmail Karahan ve Harun Kapıyoldaş hakkında hazırlanan iddianame 58 sayfadan oluşuyor. İddianamede birinci sanık olarak Zekeriya Karaman, ikinci sanık olarak Zahid Akman, üçüncü sanık olarak da İsmail Karahan gösterildi. Harun Kapıyoldaş ise iddianameye dördüncü sanık olarak girdi.
Frankfurt’ta iki savcının ortak hazırladığı ve 20 Ağustos 2009 tarihinde tamamlanan 6310 Js 210107/08 dosya numaralı iddianamede, sanıklar dolandırıcılık suçunu düzenleyen Alman Ceza Yasanının 263. maddesinin 1. Ve 3. fıkrası ve birden fazla kişinin suça iştirak etmesini düzenleyen Ceza Yasası’nın 25. maddesinin 2. fıkrasından yargılanacak.
Akman, Karaman, Karahan ve Kapıyoldaş kendilerine ve üçücü şahıslara yasa dışı yollarla kazanç sağlamak amacıyla sahte faturalar düzenlemek, sahte bağış makbuzları hazırlamak, gayri resmi muhasebe tutmak ve sürdürmek, üçüncü şahısları bu yolla zarara uğratmakla suçlanıyor. Alman Ceza Yasasının 263. maddesi bu tür suç işleyenlere sağlanan yarar ve verilen zararın maddi büyüklüğüne göre 6 ay ile 10 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.
Yardım bekliyoruz
Frankfurt Savcılığı Basın Sözcüsü Doris Möller-Scheu, davanın ne zaman başlaacağı yönündeki soruya cevap veremeyeceğini söylerken, Almanya’da soruşturmaların tamamladığını belirtti. Möller Scheu, yeni bir adımın atılabilmesi için Türkiye’den talep edilen hukuki yardımın gelmesini beklediklerini kaydetti. Sözcü, Türkiye’den ne zaman yardım gelecek sorusuna ise iki kolunu yana açarak “Bilmiyorum. Umarım biran önce gelir” demekle yetindi.
Akman’a üç soruşturma
RTÜK eski Başkanı Zahid Akman hakkında tamamlanan Deniz Feneri İddinamesi dışında iki ayrı suç ile ilgili soruşturma daha yürütüldü. Akman, Deniz Feneri’nde kurye olmak, bağış paralarını almak, bağış paraları ile şirket kurmakla suçlanırken, ayrıca yönetim kurulu üyeliği yaptığı Offenbach & Frankfurt Yapı Kooperatifi OFWG yolsuzluğunda da soruşturmaya tabi tutuldu.
Savcılık bu konu ile ilgili ilk soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Savcının kararına kooperatif mağdurları itiraz edince soruşturma dosyası yeniden açıldı. Akman, ayrıca resmi belgede tahrifat yapmak suretiyle kendisine menfaat sağlamaktan da soruşturuldu.
42 milyon Euro toplayıp amaç dışı kullandılar hapis cezası aldılar
ALMANYA’da 2002-2007 yılları arasında Deniz Feneri e.V. Avrupa’da yaşayan Türklerden tespit edilebilen resmi rakamlara göre tam 42 milyon Euro para toplandı. Yoksula, yetime, ihtiyaç sahiplerine para ve maddi bağışta bulunulacağı vaadiyle toplanan paralar daha sonra amaç dışı kullanıldı. Almanya’da 2007 yılında patlak veren Deniz Feneri e.V. skandalında eski Başkanlar Mehmet Gürhan ve Mehmet Taşkan ile Deniz Feneri e.V.’nın gayri resmi muhasebesini tutan Firdevsi Ermiş hapis cezasına çarptırılmıştı.
Frankfurt 26. Asliye Ceza Mahkemesi 17 Eylül 2008 tarihinde verdiği kararda Mehmet Gürhan’a 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan’a 2 yıl 9 ay ve Firdevsi Ermiş’e 1 yıl 10 ay hapis cezası vermişti. Toplam 10 yıl 5 ay hapis cezası alan sanıklardan Firdevsi Ermiş ve Mehmet Taşkan hapis cezalarını tamamlarken Mehmet Gürhan ise hala cezaevinde gün sayıyor.
Belgede tahrifat
ZAHİT Akman, Hürriyet Gazetesi’nde 5 Eylül 2008 tarihinde yayınlanan ve Akman’ın Almanya’ya girişinin sakıncalı olduğu bigisinin yer aldığı haberi yalanlamak için Almanya’daki Avukatı Hasan Dinç aracılığıyla Main Taunus Kaymakamlığı Yabancılar Dairesi’nden aldığı belgede tahrifat yapmıştı.
Akman, belgede hakkında Almanya’ya, karıştığı ekonomik suçlardan dolayı yürüyen soruşturma nedeniyle girişi ile ilgili ‘Einreisebedenken’ sakıncalı kararı olduğu bilgisini çıkarmıştı. Akman, aynı gün Ankara’da basın toplatısı düzenlemiş ve tahrif ettiği belgeyi basın mensuplarına dağıtarak haberi yalanlama yoluna gitmişti. Aynı belgeyi Ankara’da mahkemeye delil olarak sunan Akman, tekzip kararı çıkartmıştı. Belgenin orjinali 14 Temmuz 2009 tarihinde Hürriyet’te yayınlanınca Akman, ilgili bölümü çıkardığını kabul etmek zorunda kalmıştı.