Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “Bu yolculuğumuzun Türkiye’nin yolculuğu olduğunu belirtmek önemli. Neden Türkiye’nin yolculuğu diyoruz çünkü bu ülkemiz için belirli hedeflere erişmenin sadece ülke olarak belirli bazı bariyerleri aşmanın değil ortaya kendini ispatlamış teknolojilerin konulmasının da bir amacı olacak diye bekliyoruz” dedi.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, 1’inci Uzay Ekonomisi, Uzay Hukuku ve Uzay Bilimleri Sempozyumu’na katıldı. Sempozyumda konuşma gerçekleştiren Başkan Demir, “Uzay konusu ülkemizin gündemine bu yıl Savunma Sanayii Bakanlığımızın, Türkiye Uzay Ajansı’nın girişimleriyle daha altı çizili şekilde oturdu. Bu süreçte belirli hedefler ve politikalar ülke için bir itici güç bir enerji bir sinerji oluşturdu. ABD 1960’lı yıllarda Ay hedefini koyarken Ay’a gitmek kendi başına bir semboldü ama o projenin tetiklediği projeler malumunuz. Türkiye için de uzay projesi artık hedeflerin büyütüldüğünü belirli teknoloji amaçlarının okunduğunun bir delili olacak. Bu alanda teknoloji gelişimi çok önemli. Savunma sanayii ekosistemi bu yolculukta olması gereken ve altyapıyı teşkil edecek teknolojilerin geliştirildiği alan. Dünyada da özellikle uzay yolculuğunda temel olan teknolojilerin ilk neşvünema bulduğu yer yine savunma sanayii alanları. Bu göz önünde bulundurularak uzay hedeflerimizin bir parçası yine en önemli mutfağı da savunma sanayii ekosistemi olacaktır” açıklamalarında bulundu.
Uzay’ın kendi parametreleri ve kendi özel şartları olduğunu belirten Başkan Demir, “Uzaya çıkmadan uzay çalışması yapmadan bu çalışmaların bu tecrübelerin kazanılması çok da kolay değil. Bu açıdan başta fırlatma teknolojileri olmak üzere optik, güdüm, çeşitli malzeme teknolojileri yüksek hızlı atmosfere giriş, atmosferden çıkış, uzay dinamiği gibi konuların da artık gündemimizde olduğunu belirtmek isterim. Bu açıdan bu yolculuğumuzun Türkiye’nin yolculuğu olduğunu belirtmek önemli. Neden Türkiye’nin yolculuğu diyoruz çünkü bu ülkemiz için belirli hedeflere erişmenin sadece ülke olarak belirli bazı bariyerleri aşmanın değil ortaya kendini ispatlamış teknolojilerin konulmasının da bir amacı olacak diye bekliyoruz” diye konuştu.
Uzay hukuku konusunun da önemli olduğuna işaret eden Başkan Demir, “Önceden yer almadığınız, ben de varım demediğiniz kafa yormadığınız bir alanda başkalarının koyduğu kural, regülasyon ve uygulamaların esiri olma durumundasınız. Bu süreçte yer alabilmek için de belirli yetkinliklerinizin olabilmesi gerekiyor. Uzay konusunda bir şey söylemek istiyorsanız bu konuda bir tecrübe edinmediyseniz bu konuda tarihçeniz yoksa kafa yormadıysanız başkalarının söylediğini dinlemekten ve onların izinde gitmekten çareniz kalmayabiliyor. Bu açıdan da regülasyon anlamında uzay hukuku çalışmaları anlamında da önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Teknoloji boyutuna geldiğinde de malumunuz Türkiye Uzay Ajansı projelerimizin bir anlamda hamiliğini yapacak. Altta mutfak seviyesinde ise fırlatma teknolojileri oluşturan şirketlerimizin faaliyetleri olacak ve bunun üzerine TUBITAK gibi benzeri şirketlerimiz de diğer faaliyetleri yürütmeye devam edecekler. Uydu konusunda da Türkiye önemli bir girişime inşallah yakında imza atıyor olacak ve bir uydu şirketimiz çeşitli kabiliyetleri olan şirketlerin birleşmesiyle oluşacak” şeklinde konuştu.