Erdoğan, ‘Kandil'den ne diyor? 'AK Parti'yi, bunları destekleyemeyiz, biz Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğiz.' Şimdi bu güzel bir ifade, onların bay bay Kemal'i desteklemeleri bizim doğru yolda olduğumuzun ifadesidir" diye konuştu.
ERDOĞAN: "OLDU MU SİZE 11 ORTAK"
Erdoğan: "Baktılar 7 ortakla da bu iş olmayacak, iki büyükşehir belediye başkanını da dahil edip ortak sayısını 9’a çıkardılar. Masada kendileri için de yer olduğunu gören ülkenin ve milletin yeminli düşmanları PKK ve FETÖ durur mu, onlar da hemen seslerini yükselttiler, oldu mu size 11 ortak" dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya mitinginde yaptığı konuşmada, “Ülkemizi bugüne kadar nasıl sizlerle birlikte büyüttüysek, güçlendirdiysek, zenginleştirdiysek, inşallah Türkiye Yüzyılı’nı da beraberce inşa edeceğiz. Biz eser ve hizmet siyasetiyle bugünlere getirdiğimiz Türkiye’yi, daha ileriye taşımak için ter döküyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kepez Turgut Özal Spor Salonu önünde düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap etti.
"Deniz kenarında kar mı olurmuş? Meydana çıkmayan er mi olurmuş? Deli gönül başka güzel arama, Antalya'dan güzel yar mı olurmuş? Bize, Antalya'dan güzel yar olmayacağını bilerek, bu şehri hep gönülden sevdik" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'yı turizmiyle, tarımıyla, ticaretiyle geliştirmek, zenginleştirmek için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.
Antalya'nın da girdikleri her mücadelede, attıkları her adımda yanlarında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın inşası için hazırlandıkları dönemde bir kez daha Antalya'ya olan sevgilerini ifade etmek, Antalya'nın desteğine talip olmak için Antalya'da bulunduklarını dile getirdi.
Antalya'nın, elindeki değerleri kazanca dönüştürmeyi, çalışmanın ve üretmenin değerini çok iyi bildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu şehir, ayrımcılığın hiçbir çeşidine itibar etmez. Denizini, toprağını, dağını kendisi ve vatanı için berekete dönüştürür. Ülkemizin ve dünyanın neresinden gelirse gelsin, huzur arayan herkese kucağını açar. Sermayesini ve alın terini akıtarak, burada yeni bir hayata başlamak isteyen herkesi kucaklar. Ama aynı zamanda bu şehir, mesele ülkesinin bütünlüğü, milletinin birliği, evlatlarının geleceği olduğunda kimsenin gözünün yaşına da bakmaz. Biz, bunun için Antalya'yı ayrı bir seviyoruz. Bunun için Türkiye Yüzyılı hayalimizi en iyi sizlerin anlayacağına inanıyoruz."
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi bugüne kadar nasıl büyütüp, güçlendirip, zenginleştirdilerse, Türkiye Yüzyılı'nı da beraber inşa edeceklerini anlattı.
Eser ve hizmet siyasetiyle bugünlere getirdikleri Türkiye'yi daha ileriye taşımak için ter döktüklerini, şu anda karşısında 100 bini aşkın Antalyalı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Birileri ise ülkenin birikimlerini önce altılı olarak başlayan masada paylaşmaya niyetlendi, sonra pazarlığın kızıştığı bir anda ortaklardan biri yerinden kalkıp, sonra geri otururken, masanın altındaki gizli ortak HDP de bu cümbüşteki yerini aldı. Baktılar yedi ortakla da bu iş olmayacak, iki büyükşehir belediye başkanını da dâhil edip, ortak sayısını dokuza çıkardılar. Masada kendileri için de yer olduğunu gören ülkenin ve milletin yeminli düşmanları PKK ve FETÖ durur mu? Onlar da hemen seslerini yükselttiler. Oldu mu size 11 ortak. Daha DHKP-C'sini, Avrupa ve Amerika'da masanın akıl hocalığına soyunan tefecileri, simsarları, STK görünümlü istihbarat aygıtlarını saymıyorum bile. Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz. Türkiye, siyasetine ve yönetimine dönük böyle bir oyunu asla hak etmiyor.
Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza diken bir mekanizma var. Bu mekanizma, CHP tabanının da ittifaktaki diğer partilerin tabanlarının da hassasiyetlerini zerre kadar umursamıyor. Ne diyordu bay bay Kemal? 'Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz' denilerek, bu nobranlık açıkça da ifade ediliyor. Çünkü bunların derdi, seçimlerde yönetimi değiştirirken, sonra Türkiye'nin kaldığı yerden yoluna devam etmesi değildir. Bunların derdi, Türkiye'yi siyasetiyle, ekonomisiyle, savunmasıyla, diplomasiyle en az yarım asır daha kendine gelemeyeceği bir çukura itmek, bir bataklığa saplamaktır. Ama inşallah başaramayacaklar."
Seçimlere iki haftadan daha az vakit kaldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere yönelttiği, "Antalya, 14 Mayıs'ta çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz?", "21 yıllık kazanımlarımızı daha da ileriye taşıyor muyuz?", "Türkiye Yüzyılı'nın inşası için 'Bismillah' diyor muyuz?", "Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam ediyor muyuz?" sorularına "evet" yanıtını aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydandaki ekranlardan izletilen bir videoda yer alan, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 6-8 Ekim olaylarındaki açıklamalarına da işaret ederek, şunları söyledi: "İzlediniz. Her şeyiyle terörist Selo Diyarbakır'da 51 kardeşimizin ölümüne neden oldu. Şimdi bu Selo, cezaevinde. Şimdi ne diyorlar, 'Selo'yu çıkaracağız.' Ondan sonra da Selo'yu Öcalan'ın yerine getireceklermiş. Buradan şu anlaşılıyor, bay bay Kemal'in demek ki parlamentoda yaptığı görüşme işte buydu. Açıklayabildi mi? 'Açıkla' dedik kaç kere, açıklayamaz. Çünkü her şey fırıldak, düzgün bir şey yok. Eğer gerçek siyasetçiysen çıkarsın açıklarsın. Ama açıklayamaz. Hayatı yalan, hep fırıldaklarla dolaşıyor."
Bu nedenle 14 Mayıs'ta, milletin bu yalana, talana, dolana "evet" demeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onun için şu 10 günde durmak yok yola devam. Cumhur İttifakı olarak sandıkları patlatmaya var mıyız?" diye konuştu.
"DEFALARCA SEYRETTİĞİMİZ BU FİLMİN SENARİSTLERİNİ DE OYUNCULARINI DA İYİ TANIRIZ"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden ülkeye dayatılan bu filmle ilk defa karşılaşılmadığını, milletçe bu filmin daha önce defalarca seyredildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Tek parti döneminde insanlarımızın hak ve özgürlükleri çiğnenirken, sanayi kuruluşlarının kapısına kilit vurulurken de seyrettik. Her on yılda bir maruz kaldığımız darbe ve muhtıralarla, siyasi ve ekonomik bedeller öderken seyrettik. Ömürleri bir yılı bulmayan koalisyon hükûmetlerinin yönetiminde, güven ve istikrar iklimini kaybederken seyrettik. Kardeşi kardeşe düşman eden ideolojik kavgalarda, köken ve mezhep kışkırtmalarında seyrettik. Bizimle aynı şartlarda yola çıkan ülkeler küresel ligin zirvesine tırmanırken sürekli yerimizde sayarak, hatta gerileyerek seyrettik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, defalarca seyrettikleri bu filmin senaristlerini de oyuncularını da iyi tanıdıklarını, finalini de çok iyi bildiklerini anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ülkeyi bir avuç sapkın ideoloji mensubunun, evlatlarımızın maddi ve manevi varlığına göz diken ihtiraslarına teslim etmek istiyorlar. Ülkeyi, köken ve mezhep ayrışmasını derinleştirerek, yeniden kamplara bölmek, kardeşi kardeşe düşman etmek istiyorlar. Ülkeyi, tasmaları emperyalistlerin elinde olan terör örgütlerinin cirit alanına çevirmek istiyorlar. Velhasıl bunların derdi bizimle değil, Türkiye'yledir, Türk milletiyledir, Türkiye'nin kazanımlarıyladır.
Sizlerle bir şeyi paylaşmak istiyorum, Kandil'den, ne diyordu birisi. Bunların bayrağı var mı, bunların ezanı var mı, bunların dini var mı? Ne diyor, 'Bizim desteğimiz Kılıçdaroğlu'yladır.' Şimdi dini olmayan, diyaneti olmayan, bayrağı olmayan, ezanı olmayan kimler destekliyor bay bay Kemal'i, bu teröristler. İşte, 'Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu.' Bay bay Kemal, senin arkadaşın Kandil ve onlarla beraber bu yoldasın. Ama bay bay Kemal, 14 Mayıs'ta bu aziz millet, benim bu sevgili vatandaşlarım sana sandıkları mezar edecek. Buna hazır mıyız?"
“TÜRKİYE’Yİ DEVLER LİGİNE TAŞIDIK”
Türkiye'yi 21 yıldır eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, enerjiden tarıma, sanayiden turizme, her alanda kalkındırdıklarını, dünyayı hayran bıraktıklarını ve Türkiye'yi dünyanın devler ligine taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine olan husumetlerin sebebinin de bu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer bizden öncekiler gibi vesayete 'eyvallah' etseydik, darbecilere teslim olsaydık, terör örgütlerinin başını ezmeseydik... Cudi'yi bu teröristlere mezar ettik mi? Gabar'ı bu teröristlere mezar ettik mi? Tendürek'i bunlara mezar ettik mi? Bestler Dereler'i bunlara mezar ettik mi? İşte şimdi bu terör örgütünün parlamentodaki uzantıları AK Parti'yi kabul edebilirler mi? Kandil'den ne diyor? 'AK Parti'yi, bunları destekleyemeyiz, biz Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğiz.' Şimdi bu güzel bir ifade, onların bay bay Kemal'i desteklemeleri bizim doğru yolda olduğumuzun ifadesidir" diye konuştu.
Türkiye'nin altyapısını güçlendirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'nın havalimanını, Antalya-Alanya yollarını kimin yaptığını, Antalya'yı turizmde patlama yapar hâle kimin getirdiğini sordu.
"MİLLETİMİZE ŞÜKRAN BORCUMUZU DA YAPTIĞIMIZ ESERLERLE, VERDİĞİMİZ HİZMETLERLE ÖDEDİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptıkları her şeyi yıkacağını, kurumları kapatacağını, bürokratından iş insanına, polisinden öğretmenine, doktoruna, hepsini tasfiye edeceğini ifade ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha doğrusu, bay bay Kemal, HDP ve PKK ne diyorsa kendisi de onu söylüyor. FETÖ ve gizli-açık tetikçileri ne diyorsa Kılıçdaroğlu onu söylüyor. Amerika'daki, Avrupa'daki mahfillerde kulağına neler üflenmişse Kılıçdaroğlu onu söylüyor. Arada bir kendi fikrini söylediği oluyor elbette. Onları da hep beraber mizah niyetine izliyor, gülüp geçiyoruz. Elbette bu zatın kendisini ciddiye almıyoruz. Bizim ilgilendiğimiz bu zatın, hangi hesabın temsilcisi olarak karşımıza dikildiğidir" diye konuştu.
Bunu anlamak için çok derin analizlere gerek olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: Masanın etrafında oturanlara ve çevresinde dönenlere bakınca her şey ayan beyan ortaya çıkıyor. Buna rağmen şunu düşünmeden de edemiyoruz. Hangi insan kendi ülkesine, kendi devletine, kendi milletine bu kadar büyük kin duyabilir. Bay bay Kemal, Amerika'da bir benzin istasyonunda, bakıyorsunuz bir restorana giriyor. Orada neler çevirdi, o da belli değil. Açıkla... Açıklayamıyor, çünkü Pensilvanya'nın uzantılarıyla orada sohbetini bayağı koyulaştırıyor. Hangi insan ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını soluduğu vatanına böylesine büyük nefret besleyebilir. Bu duygunun gerisindeki sebepleri biz bilemiyoruz. Bize düşen bunun kasıtlı bir niyetin ürünü olmadığını, sadece gafletten kaynaklandığını ümit etmektir, bu iyi niyetimizdir. Tam 15 seçimdir biz, önce Allah'ımıza, sonra milletimize güvenerek girdiğimiz hiçbir mücadeleden boynu bükük ayrılmadık. Milletimize şükran borcumuzu da yaptığımız eserlerle, verdiğimiz hizmetlerle ödedik."
"KİMSENİN KÖKENİNİ, MEŞREBİNİ, MEZHEBİNİ SORMADIK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de 21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptıklarını ifade ederek, "Ülkenin her karış toprağını yatırımlarla donatırken kimsenin kökenini, meşrebini, mezhebini sormadık. Ne diyor bay bay Kemal? 'Ben Aleviyim' diyor. Ya eyvallah. Yani biz sana Alevi misin, değil misin, bunu sormadık ki. Ve bugüne kadar bunu niye söylemedin de şimdi söylüyorsun? Demek ki oradan bir şey bekliyor. Bu ülkeyi Alevi-Sünni diye ayrıma tabi tutanlara lanet olsun" diye konuştu.
ASIRLIK İHMALLER
Sadece asırlık ihmalleri telafi edip, ülkeyi büyütmenin, sıkıntılarını çözerek milleti mutlu etmenin çaresine baktıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eksikler olabileceğini ancak kimsenin bu ülke için samimiyetle çalıştıklarını inkâr edemeyeceğini kaydetti.
EĞİTİM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim alanında yaptıkları hizmetleri anımsatarak, "İlkokuldan üniversiteye kadar sıraların üzerine kitapları koyduk mu? Şimdi benim yaşıtım olanlar bilirler. Biz bu kitapları göremedik. Biz teksir kâğıtlarıyla yapılan o kitaplarla okuduk, öyle mi? Ya kırtasiyeci dükkanında sıraya girerdik, bize bir hafta, 10, 15 gün sonraya gün verirlerdi. Böyle okuduk, böyle yaşadık ama dedik ki 'Bizim çektiğimizi yavrularımız çekmesin.' Ve bu yavrularımız şu anda kitaplarını kuşe kâğıtla sıralarının üzerinde buluyor mu?" diye konuştu.
ÜNİVERSİTE SAYISI
Türkiye'de 76 olan üniversite sayısını 208'e yükselttiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "81 vilayetin tamamında üniversiteler var mı? Artık Muş'tan, Iğdır'dan, Hakkâri’den yavrularımız İstanbul'a, Ankara'ya gelmiyor, oraya profesörler gidiyor, doçentler aynı şekilde, oraya gidiyor. Niye? Artık hocalarımızın, öğrencilerinin ayağına gitmek suretiyle bir eğitim sistemi, bunu getirdik. Ve artık eğitim bu noktada yerinde yapılıyor, 81 vilayetin tamamında yapılıyor, modern üniversitelerimizde yapılıyor. Batı'yla, Avrupa'sı, Amerika'sı, hepsiyle yarıştayız" ifadelerini kullandı.
“1 MİLYON 300 BİN KONUT YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara ve İstanbul'daki şehir hastanelerinin modern hastaneler olduğunu ve kısa zamanda yapılarak vatandaşın hizmetine sunulduğunu ifade etti.
İnsandan daha değerlisinin olmadığını, halkın bu değerine Kanuni'nin devleti feda ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla yola devam ettiklerini, millete kazandırılan bu eser ve hizmetler için sadece gönülden kopup gelen "Allah razı olsun" duasından başka bir şey beklemediklerini söyledi.
“YAPTIKLARIMIZ YAPACAKLARIMIZIN REFERANSI”
AK Parti'nin iktidarındaki icraatların yer aldığı videonun izletilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yapacaklarımız bunlar, yaptıklarımız da zaten bunun referansı. Biz hem devam eden yatırımlarımız yarım kalmasın hem de Antalya ile birlikte ülkemizin kalkınma atılımı hedefine ulaşsın diye 14 Mayıs'ta sizden güçlü bir destek istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki karşımızdakilerin hiçbirinin de eserle, hizmetle, yatırımla uzaktan yakından ilgisi yok. Onların derdi başka" diye konuştu.
En çok da CHP'ye, CHP ile birlikte hareket eden diğer partilere gönül vermiş insanlara seslenmek istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bay bay Kemal CHP'yi öyle bir yere getirdi ki, bu parti kurucusu olduğu cumhuriyete ve kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal'e hakaret edenlerin yuvasına dönüştü. Kılıçdaroğlu'nun yönetimi altında CHP, marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı haline geldi. Ne diyor? 'Yüz yıllık cumhuriyeti değiştireceğiz.' diyor. Diyen kim? HDP'li. Bu masada bu da var. Yüz yıllık cumhuriyetimizi değiştireceklermiş... Bay bay Kemal sana bu yolu açmaz benim milletim. 14 Mayıs'ta bu hesabı benim milletim sana soracak. Sormaya hazır mıyız?"
“14 MAYIS’TA TERCİH DOĞRUDAN YANA YAPILMALI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhuriyeti değiştirmekten, Ankara'yı yenilgiye uğratmaktan, vatan topraklarını bölmekten, milleti birbirine düşürmekten söz edenlerin hepsinin cumhurbaşkanlığı için Kılıçdaroğlu'ndan bahsettiğini söyledi.
Bunun kendilerini rahatsız ettiği gibi milleti de rahatsız ettiğini bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı yapacağız' diyenlerin her gün millete, vatana, bayrağa, kısaca can feda edilecek değerlerimize yaptıkları hakaretleri daha ne kadar sineye çekeceksiniz? Hadi şimdi sineye çektiniz, yarın öbür gün devletin tüm kurumları bunlara teslim edildiğinde ortaya çıkacak vahim tabloyu nasıl kaldıracaksınız? Bu vebale ortak olduğunuz için size dönüp 'Niçin?' diye soran, 'Değer miydi?' diye soran evlatlarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız?
Kendinizin ve evladınızın geleceğini bu kavga masasına emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz? Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini bu terör örgütleri destekli taviz masasına emanet eder misiniz? Hanımlar bakkala süt almaya bile göndermeyeceğiniz birine ülkeyi emanet eder misiniz? Beyler dükkânınızı, atölyenizi, tezgâhınızı beş dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Gençler dersinize yardım etse verdiği bilgilerin doğruluğuna inanmayacağınız birine, kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Çiftçi kardeşlerim önüne beş keçi katsanız akşama hepsini de kaybedip geleceğini bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misin? İşveren kardeşlerim kendi müessesenizde, vasıfsız eleman olarak dahi çalıştırmayacağınız birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşlerim oturduğunuz apartmana yönetici olarak seçmeyeceğiniz birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz?"
14 Mayıs'ta tercihin doğrudan yana yapılması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisini, milletvekili seçimlerinde Cumhur İttifakı'nı destekleyenlerden, seçim gününe kadar dostlarını, arkadaşlarını, komşularını ikna etmelerini beklediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.