Kazakistan’ın yeni Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Türk Dünyası’nın önemli isimlerinden bilgin, düşünür, şair, eğitimci, yeni ulusal edebiyatın kurucusu, tercüman ve besteci olarak Kazakistan tarihine silinmez iz bırakan Abay Kunanbayoğlu’nun doğumunun 175. yılında bir makale yayınladı. Makalede Abay’ın Kazak kültür mirası ile Türk Dünyası başta olmak üzere evrensel nitelik taşıdığı vurgulandı.
Kazakistan’ın Cumhurbaşkanı Tokayev, Abay Kunanbayoğlu’nun doğumunun 175. yılına özel uzun soluklu bir makale yayınladı. Takoyev makalesini Abay ve 21. Yüzyılda Kazakistan başlığı çerçevesinde yazdı. "Abay ve 21. yüzyılda Kazakistan" başlıklı makalesinde Tokayev, "Modernleşme, geçmişten kopmak ve sadece yeni değerlere yol açmak demek değildir. Aslında bu ulusal miraslarımızı bugünün olumlu eğilimlerine paralel olarak geliştirmeyi amaçlayan bir olgudur. Bu durumda biz Abay’ı göz ardı edemeyiz. Çünkü büyük düşünür bir asırdan daha uzun bir süre önce milleti değişmeye, yenilenmeye ve yeni bir hayata adapte olmaya davet etmişti. Elbaşımızın: “Devir değişip, dünya değişse de halkımızın Abay’a karşı hisleri değişmez, aksine zaman geçtikçe Onun büyüklüğünün kuvvetli yönlerini ve yeni sırlarını keşfediyorlar. Abay kendi halkıyla sonsuza dek birlikte yaşayacak, asırlar boyunca Kazak halkını, Kazakları yüksek zirvelere çağırmaya devam edecek” dediği ibretli cümlesi şair mirasının ebedi vasiyeti şeklinde değerlendirileceğini bariz göstermektedir. Abay’ın eserlerine dikkat edersek onun hep memleketin ilerlemesine, büyüyüp gelişmesine içten destek olduğunu, bu fikri yeterince övdüğünü görüyoruz. Ve ilerlemenin temelinde eğitim ve bilimin olduğu biliyoruz. Abay Kazakların sürekli okuyup öğrenmesini tüm gönlüyle istedi. “İlim bulmadan övünme” diyerek, bilimi kavramadan yükseklerin aşılamayacağını söylüyor. O “Biz ilimi satarak mal arayacak değiliz”, diyerek bilakis memleket varlıklı olması için ilmi kavramamız gerektiğine dikkat çekmişti. Ulu Abay’ın “kar gütme, şerefini düşün, çaba göster artık öğrenmeye” dediği ibretli vasiyetini de bu ölçüde anlamamız lazım. Bu değerlendirmeler bugün hala geçerliliğini korumaktadır. Hatta öncekinden de daha önemli durumda. Nedeni 21.yüzyıldaki bilimin amacı ileriye gitme ve bir şeyleri başarmak olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Abay’ın vurguladığı şeylerden birisinin dil öğrenmek olduğunu hatırlatan Tokayev, "Şair 25. kara sözünde başka dillerin insana ne katacağından bahsederken; “Bir milletin dilini ve ilmini bilen kişi onunla eşitlik davasına girişebilir, erdemsizce yalvarmak zorunda da kalmaz” demektedir. Demek ki bizden ilerideki halkla aynı seviyede olmak için onların dillerini öğrenmek önemlidir. Yeni tarihsel durumda hepimiz ana dilimizin gelişimi ve yayılmasına dikkat etmeli ve statüsünü geliştirmeliyiz. Bununla birlikte İngilizceyi öğrenmeye de önem vermeliyiz. Gençlerimiz ne kadar çok dil öğrenirse o kadar imkanları artar. Ancak ana dillerini öğrenmeye çok önem verilmesi lazım. Genç nesil Abay’ın dediği gibi bilimi tam kavrasa ve kendi diline saygı duysa hem gerçekten çok dilliliğe saygı duysa kuşkusuz milletimize sadece iyilik getireceği tartışmasızdır.
Şu an dünya her gün değil her saat değişiyor. Her alanda yeni yükümlülükler ve talepler istenmekte. Bilimdeki gelişmeler insanı ileriye götürür. Akılla gelişmenin zamanı geldi. Zamana ayak uydurmak için bilinçli zihinlere ihtiyacımız var. Bu adım, uygarlığın en iyi yönlerinin ulusal çıkarlarla birleştirilmesini gerektirir. Böyle durumlarda, basmakalıp ve dümdüz alışkanlıklarımızdan vazgeçmemiz lazım. Abay bazı davranışlardan memnun kalmayarak, “derin düşünce ve derin ilim aramaz, yalanla ve dedikodu ile hareket eder” diyerek her zaman eleştirel bir gözle bakmasının nedeni budur. Şair halkını çeşitli hünerleri kavramaya teşvik etti. Tüm bunların zamanın talep ettiği bir durum olduğunu fark ederek, halkını erkenden uyardı. Hatta şimdilerde bahsedilen entelektüel bir ulus oluşturma fikrinin bile Abay’dan esinlendiğini söyleyebiliriz. Büyük düşünür her sözüyle milletinin bilgisini arttırmayı amaçlamıştır. Bu yüzden Abay’ı iyi tanımaya çalışmamız lazım. Abay’ı tanımak kendinizi tanımaktır. İnsanın kendini tanıması ve geliştirmesi, bilime ve eğitime öncelik vermesi olgunluğun göstergesidir. Entelektüel millet dediğimiz de budur. Bu bağlamda, Abay kelimesi neslin yol gösterici gücü haline gelmelidir. Abay her Kazak çocuğunu vatansever birey olarak yetiştirmeye davet etti. Onun mirası, ferasetli vatanseverlik okulu ve ülkeye saygının göstergesidir. Dolayısıyla vatandaşlarımızın gözü açık olmasını istiyorsak Abay’ı okumaktan ve şiirlerini ezberlemekten yorulmamalıyız. Biz vatanı ve milleti Abay gibi sevmeyi öğrenmeliyiz. Büyük şair milletinin eksikliklerini sert bir şekilde eleştirse de tek bir düşünceyi, Kazakları, halkını ileriye çekmeyi amaç edindi. Abay’ın zengin mirası kazak milletinin yeni kalitesini şekillendirmeye hizmet ediyor. Onun eserlerindeki fikirler her gencin doğasında halkına, vatanı ile toprağına karşı vatanseverlik duygusu yerleştirmektedir. Bu nedenle hakim Abay çalışmalarının meyvesini genç nesillere aktarmak ve hayat felsefesi haline getirmek ulusal modernleşmeye yol açacak önemli adımlardan biridir" ifadelerini kullandı.
Egemen bir ülke olarak gelişmek için devletin güçlenmesi gerektiğini makalesinde yazan Tokayev, "Hukukun üstünlüğü ve kamu düzeninin korunması herkesin evrensel bir yükümlülüğü olduğu anlaşılmalıdır. Bu yüzden vatandaşlarımıza ve özellikle gençlerimize devletimize saygı duymanın önemini öğretmeliyiz. Bu noktada tekrar Abay mirasına dikkat etmek gerekir. Büyük şair eserlerinde, ulusal idealleri yüceltmiş ve ulusal birliği artırmanın önemine değinmiştir. O adil bir toplum yaratma fikrini ortaya atmıştır. Demek Abay’ın görüşleri, 21. yüzyılda Kazakistan toplumu ve refahı için son derece önemlidir. Hakim Abay’ın prensipleri medeni bir devletin prensiplerine uygundur. Adalet, hukukun üstünlüğü, şeffaflık, halka hesap verilebilirlik üst düzeyde ise ve sivil toplum temsilcileri devletin işlerine aktif olarak katılıyorsa ancak kesin olarak kurulabilecektir. Benim “Halkın sesine duyarlı devlet” isimli kavramım işte bu adil toplum idealini geliştirmek amacıyla sunulmuştur. İktidarla toplum arasındaki diyalog devlete olan güveni arttıracaktır. Bakanlar ve valiler dahil olmak üzere hükümet üyeleri, devlet ve sosyal öneme ilişkin konularda karar verirken vatandaşların önerilerini ve isteklerini dikkate almalıdır. Bence bu, Abay’ın bahsettiği adil bir toplumun oluşumu için en önemli koşuludur. Büyük şairin "Önemli şura kayboldu, ülke fısıldamaya başladı" demesi boşuna değildi. Bu, insanların yöneticilerden memnun olmadıklarını da göstermektedir" dedi.
Şair Abay’ın eserlerine esas teşkil eden konulardan birisini tembellikle mücadele olduğunun vurgulandığı makalede, "Şair her daim kaygısız ihmalciliğe, oyuna ve gülmeye karşı olup, diri olmaya çağırır. Onu daima çalışmayla geliştirmeyi takdir etmektedir. Bununla birlikte uygun eylemin endişe ve kaygıyı yendiğini ispat ederek, tembellikle mücadelenin psikolojik yönlerini derinden araştırır. Bugün konuştuğumuz duygusal zekaya o zamanlarda dikkat çekmişti. Övünme ile tembellik psikolojisinden arınarak, gayretle çalışmayı, gayeli ilim aramayı nasihat etmiştir. Abay şiirlerindeki “Emek çeksen erinmeden, doyar karnın dilenmeden”, “Boğazı tokluk, İşi yokluk, Azdırır insanoğlunu”, “Kendine güven, seni kurtarır, emeğinle aklın” benzeri manalı düşünceler hepimize malum. Her insan bu değerli kavramların bilincinde yaşayarak, yorulmadan ve dürüst çalışmasıyla etrafına örnek olmalıdır. Halkımız çalışmanın ve emeğin değerini bilmektedir. Biz ebeveynlerimizin savaşın arka cephesindeki ağır çalışmalarının zafer getiren büyük güce dönüştüğünü hala unutmadık. Bugün de sıradan emektar insanların örnek işleri çoktur. Yakın bir zamanda onların bir kısmı devlet nişanlarıyla ödüllendirildi. En önemlisi, bugünkü barış zamanında her bir vatandaş kendi emeğiyle ülkemizin ekonomisini ilerletmeye doğrudan etkilediğini anlaması lazım. Abay’ı kendi döneminin çalışma motivasyonu olarak adlandırabiliriz. Büyük düşünür çalışmalarında mesleğiyle nasibini bulanlara, çalışmaya alışmanın yollarını göstermektedir. O refah düzeyinin artması için çalışmanın yeni metotlarını öğrenmeye davet eder. Bununla birlikte şair girişimciliği, meslekte dürüst ve adil olmayı vurgular. Örneğin kendisinin 10. kara sözünde “Üşenmeden çalışsa, bıkmadan arasa, uygun bir iş yapsa, kim zengin olmaz” demektedir. Abay’a göre, geçimini sağlamak için zanaat öğrenmek gerekmektedir. Çünkü "mal tükenir ama el sanatı tükenmez" (33. kara söz). Büyük şairin fikirlerinin bugün Kazakistan toplumu için geçerli olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bugün ham madde bağımlılığı psikolojisinden kurtulma ve küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesini en üst düzeye çıkarma ihtiyacını önemle vurgulamaktayız" değerlendirmesini yaptı.
DÜNYA KÜLTÜRÜNÜN ŞAHSİYETİ
Makalede büyük düşünür Abay’ın dünyaya yeterince tanıtılmadığı eleştirisini yapan Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev şunları kaydetti: "Ben uzun yıllık diplomatik hizmetimde farklı ülkelerin siyasetçileri, çeşitli alanların uzmanları ile sık sık muhatap oluyordum. Farklı ülkelerin insanlarıyla tüm insanoğluna ortak pek çok güncel konular üzerinde fikir alışverişinde bulundum. Genelde onlar Kazakistan’ın siyasi ve ekonomik başarıları hakkında iyi bilirler. Manevi ve kültürel değerlerimiz hakkında ise bilgi sahibi sayılmazlar. Bu itibarla, “Neden Kazak kimliğini ve kültürünü Abay üzerinden tanıtmıyoruz?” sorusu geliyor akla. Ulu Abay Kazak toprağından çıkan dünya seviyesindeki bir dâhidir. O bütün insanoğluna düşünce meyvelerini hediye etmiştir. Abay’ın şairlik kuvvetinin köklerini yakından inceleyen araştırmacılarımız onun Kazak folkloründen, Doğu ile Batı’nın hitap sanatından, Rus edebiyatından, tarihi çalışmalardan esinlendiğini söylüyorlar. Abay’ın dehası onun dini anlayışından da açıkça görünmektedir. “Allah’ın varlığı da gerçek, O’nun kelamı da haktır, Hak kelam hiçbir zaman yalan olmaz” diyor şair. Bu kanaate Doğu ve Batı filozoflarının eserlerini derinlemesine irdeleyip inceledikten sonra vardığı gerçektir. Ulu düşünür meşhur sözlerinden 38. sözünde ise Allah’a ilişkin kanaatlerini etraflıca açıklamakta. Abay’ın manevi bakış açısını değerlendiren ilahiyatçılar, filozoflar ve ulema onun “Kemale Ermiş Müslüman” kavramına özel dikkat çekiyorlar. “Kemale Ermiş Müslüman” kavramı salt Kazaklara ilişkin değil, tüm Müslüman Alemi ile bağlantılı olarak kullanılsa gerek. Böylece bizim düşünürümüz Abay, Hakim Abay dünya çapında söz konusu dini görüşleri ile de yükselmeye devam edecek bir şahsiyettir. Başkentimizde bütün dinleri bir araya getirerek, düzenli olarak geleneksel toplantı düzenlemekte olduğumuzu biliyorsunuz. Bu tür etkinliklerin amacı ile ulu Abay’ın tutumları arasında karşılıklı uyum söz konusudur. Şairin tüm insanoğlunun iç dünyasının temizliğini koruma isteği hepimizi düşündürmektedir. Muhtar Auezov’un “Abay Yolu” romanı üzerinden Abay karakteri sanatsal karakter olarak dünya edebiyatında yüksek değerlendirme aldığı bilinmektedir. Bu, Abay’ı tanımanın sadece bir yönüdür. Gerçek Abay’ı, şair Abay’ı tanımak için onun şiirleri ile kara sözlerinde dile getirilen fikirlerin anlamı açılması gerekiyor. Abay’ın eserleri dünyanın en yaygın dillerine tüm renklerini koruyarak çevrilmelidir. Biz bunu tamamıyla başarabildik demeye daha erken. Gerçek milli şairlerin eserlerini başka dillere çevirme kolay bir iş değil. Tercüman da o düşünür kadar deha sahibi olmalı. Bizim Abay araştırmacılarımız ve dil uzmanlarımız bu konuya özel önem vermeleri gerekiyor."