Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP’nin ikinci yüzyıl vizyonuyla ilgili, "Go home’ diyenler şimdi ‘Come here’ diyor. ‘Yok gelmezsen, ben geliyorum’ diyor. Ve oraya gidiyorlar oradan Amerika'ya ‘Go home’ diyenler Amerika'yla beraber Türkiye'yi yöneteceğini vaat ediyorlar" ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP’nin ikinci yüzyıl vizyonuyla ilgili Bakan Bozdağ, “AK Parti'nin ‘Türkiye Yüzyılı’ programından ilham alan ismi dışında hiçbir şeyini beğenmedim. Yani bir parti ikinci yüzyıla çağrısını kendi yapar. Elin Amerikalısına yaptırmaz, projelerini kendi üretir, başkalarına ürettirmez. Belli ki sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi Türk insanının liyakatine, gücüne, kuvvetine, kudretine, bilgisine tecrübesine güvenmiyor. Onun için ta Amerika'dan Jeremy Rifkin diye bir beyefendiyle anlaşıyor. Türkiye'nin önemli konularını ona emanet edeceğini söylüyor ve ikinci yüzyıla çağrıyı onun ağzıyla da yaptırabiliyor. Bu, çok net söylüyorum, Atatürk'ün partisine de yakışmamıştır" dedi.
"Amerika'ya ‘Go home’ diyenler Amerika'yla beraber Türkiye'yi yöneteceğini vaat ediyor"
Bakan Bozdağ, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, manda ve himayeyi reddeden, kapitalizme karşı mücadeleyi veren büyük bir kahraman olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Düyun-u Umumiye’yi de Türkiye'den gönderen yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bağımsız bir ekonomiyi kurmaya çalışan yine odur. Ama şimdi gelin bakın, ikide bir deniyor ya sosyal demokrat kesimlerde ‘Biz 68’de işte Amerika'ya karşı yürüdük. Go home dedik, şöyle dedik, böyle dedik.’ Şimdi ne diyor? ‘Come here’ diyor Amerika'ya. ‘Go home’ diyenler şimdi ‘Come here’ diyor. ‘Yok gelmezsen, ben geliyorum’ diyor. Ve oraya gidiyorlar oradan Amerika'ya ‘Go home’ diyenler Amerika'yla beraber Türkiye'yi yöneteceğini vaat ediyorlar. Ben şimdi buradan soruyorum, emperyalizme karşı omuz omuza diyenler, ‘Go home’ diye Amerika'ya bağıranlar, ‘Yerli, milli duruş’ diyenler, şimdi Türk ekonomisini ve Türkiye'nin geleceğini Amerikalılara emanet eden bu ikinci yüzyıl çağrısını nasıl görüyorlar? Vicdanları kaldırıyor mu? Kabul edilebilir bir şey mi? Ben bir şey görmedim. Yani proje olarak bir şey görmedim. Siyaset kurumuna güvensizliği gördüm. ‘Ben 70 kişiyle görüştüm. Tek tek onları siyaset üstü bir güç birliğine davet ettim’ diyor."
"MİLLETTEN YETKİ VE GÜÇ ALANLARA GÜVENMEYEN HASTALIKLI BİR ZİHNİYETİN GÖRÜNTÜSÜ BURADA VAR”
Gördüğü kadarıyla Kılıçdaroğlu’nun şu anda bir danışmanlar ordusuyla CHP'yi yönettiğini dile getiren Bozdağ, "Öyle anlaşılıyor. Şimdi Türkiye'deki danışmanlar yetmedi, bir de Amerika'daki ve başka yerlerdeki danışmanları da bunları katıyor ve 70 kişi siyaset üstü bir güç birliği oluşturacak kurul oluşturuyor. O zaman parlamentoya ne gerek var? O zaman parti meclisine, parti yönetimine, parti teşkilatlarına ne gerek var? Siz eğer bunların dışındakilerle Türkiye'yi yönetecekseniz buyurun yönetin. Çok net söylüyorum, siyaset kurumuna, siyasetçiye, milletten yetki ve güç alanlara güvenmeyen hastalıklı bir zihniyetin görüntüsü burada var. Bunlar oraya güvenmiyorlar. ‘Biz bürokratlara güveniyoruz’ diyorlar. ‘Biz danışmanlara güveniyoruz.’ Peki vekillerine güveniyor musun? Vekillerine güvendiğini görmüyorum. Parti meclisine güveniyor musun? Onu da görmüyorum. Peki parti örgütüne güveniyor musun? Ona da güvendiğini görmüyoruz" ifadelerini kullandı.
“ADAM TENEZZÜL EDİP TÜRKİYE'YE BİLE GELMEDİ”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti: "Eğer bir siyaset kurumu vekillerine, parti meclisine, parti örgütüne ve kendi kadrolarına güvenmezse, milletin iradesiyle seçtiklerine güvenmezse demokratlık iddiasında asla bulunamaz. Bunlar demokrasiyi daha içine sindirememiş bir zihniyeti yansıtıyor. Kabul edilebilir bir şey değil. Yani adam tenezzül edip Türkiye'ye bile gelmedi. Türkiye getiremediği danışmanlar var.
Şimdi ben soruyorum, Allah muhafaza Türk milleti bunlara yetki verse Kemal Derviş yerli hiç olmazsa Türk vatandaşıydı geldi. Şimdi Türk vatandaşı olmayan bu danışmanlarla beraber Türkiye'yi nereye taşıyacaklar bunlar?"