Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Antalya’da meydana gelen yangınlarda ilk günlerden itibaren bölgede olduklarını ve çalışmaları takip ettiklerini belirtti. Destici, “Devletin ilgili kurum ve kuruluşları, hatta bütün vatandaşlarımızın büyük bir yardımlaşma ve dayanışma örneği ortaya koydu” dedi.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında Antalya’da meydana gelen yangınlar ile ilgili konuştu. 28 Temmuz itibariyle önce Antalya Manavgat’ta başlayan ve daha sonra Muğla, Marmaris, Adana, Mersin, Osmaniye ve pek çok il ile ilçede orman yangınlarıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Destici, "Biz de ayın 28inden itibaren orman yangınlarının başladığı Antalya Manavgat bölgesindeydik. Ertesi gün sabah önce Orman Bakanlığı’mıza bağlı Antalya Manavgat’taki Orman Bölge Müdürlüğü’nün kriz yönetim merkezindeki başta Tarım ve Orman ile Dışişleri Bakanlarımız olmak üzere diğer bakanlarımızı ziyaret ederek yangınla ilgili bilgi aldık. Görüşlerimizi ifade ettik. Daha sonra yangının bir diğer çıkış yeri olan Manavgat Evrenseki ve Kalender Köyü’ne gittik. Oraya ilk giden genel başkan düzeyinde siyasi parti biz olduk. Bizim oraya vardığımızda hayvanların yanan halleri ortalıktaydı. Evler hala tütüyordu. Ama Elhamdülillah insanlarımız kurtarılmıştı. Yalnız orada 2 vatandaşımız hayatını kaybetti. İlk olarak bir vefat haberi de Akseki’den geldi ve başta 3 vatandaşımızı kaybettik. Günü o bölgede geçirdik. Daha sonra Manavgat merkezindeki Gençlik Merkezinde kurulan kriz yönetim merkezinde ki toplantıya da iştirak ettik. Orada AFAD ve ilgili kuruluşların planlamalarına ve çalışmalarına şahitlik ettik. Ertesi gün de yangının sıçradığı Alanya’nın üst kısımlarından Güzelbağ, Bayır bölgelerine gittik. Tabii o bölge yangınla ilk karşılaşan Evrenseki ve Kalender’den biraz daha şanslıydı. Çünkü sadece insanlar değil orada hayvanlar ve diğer bütün mal ve eşya da kurtarılmıştı. Fakat yangın tüm azametiyle bazı bölgelerde devam ederken özellikle yerleşim yerlerinin olduğu bölgelerde de hafif hafif yanmaya devam ediyordu. Bir taraftan da soğutma çalışmaları gerçekleştiriliyordu. Akşama doğru da o bölgede bulunduk arkadaşlarımızla. Daha sonra 30 ve 31 Temmuz’da yine bu bölgelerde çalışmalara iştirak ettik. Ankara’da dönerken de Akseki bölgesindeki yanan yerleri ziyaret ettik vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Arkadaşlarımız şu anda o bölgede en çok ihtiyaç ne ise bunların listeleri çıkartıldı ve şu anda oraya ulaştırılmakta. Diğer bir taraftan Alperen Ocakları Vakfımızın bünyesinde bulunan arama kurtarma teşkilatı Alp-Kurt yine bölgede bulunmaktalar. Ve bu bölgede her türlü desteği yerine getirme çabası içerisindeler. Biz olayın başından itibaren biz olayın başından itibaren orada bulunduğumuz için devletimizin ilgili kurum ve kuruluşların tamamının yangının başladığı ilk andan itibaren yangın bölgelerinde olduklarına şahitlik ettik. O kadar hızlı hareket ediyorlar ki, biz Çarşamba günü yangın başlamış. Perşembe günü Kalender köyündeyiz ve Çevre Bakanlığına bağlı, İçişleri Bakanlığına bağlı, Orman Bakanlığına bağlı ekipler bir taraftan yangın söndürme çalışmaları yapılırken diğer taraftan da hasar tespit çalışmaları da hemen hemen aynı gün başlamıştı. Gittiğimiz bütün bölgelerde bunlara şahitlik ettik. Devletin ilgili kurum ve kuruluşları, hatta bütün vatandaşlarımızın büyük bir yardımlaşma ve dayanışma örneği ortaya koyduğunu söylüyorum. Diğer bölgelere gittiğimizde Türkiye’nin 4 bir tarafından hangi siyasi partiye ait olursa olsun pek çok belediyenin itfaiye araçları, su tankerleri diğer arazöz gibi iş makinaları gönderdiklerine şahitlik ettik. Bir tarafta AFAD çalışanları, Orman İşçileri, diğer tarafta İstanbul, Ağrı, Bağcılar, Konya belediyelerinin itfaiye araçlarını gönderdiğini ve yangınların söndürülmesi ile ihtiyaçların karşılanması için gayret gösterdiğine şahitlik ettik” dedi.
Bölgede incelemelerde bulundukları sırada bir yangının çıktığını ve Tarım ve Orman Bakanı ile görüşerek helikopter istediğini anlatan Destici, helikopterin kısa sürede bölgeye intikal ederek müdahale ettiğini söyledi. Marmaris’te yangın söndürme ekiplerine destek olmak için su taşırken hayatını kaybeden Şahin Akdemir için başsağlığı dileyen Destici, şunları söyledi: "Yangın esnasında, ülke genelinde, geçmişte yaşanan benzer acı olaylarda olduğu gibi, vatandaşlarımız, el ele, omuz omuza mücadele verdiler. O mücadele esnasında hiç kimsenin aklına, bir diğerinin dini, dili, mezhebi, etnik kökeni, oy verdiği siyasi parti gelmedi. Çünkü ateş, hepimize ait olan vatanın, hepimizin istikbalinin, bir parçasını küle çevirirken, hepimiz o ateşi söndürmek için hep birlikte mücadele ettik."
'HELP TÜRKİYE'
Son dönemde, ülkemize yönelen her tehdidin doğal lobicilerini, bu kez, yangınlarla ilgili sosyal medyada oluşturulan “Help Türkiye” kampanyasında gördüklerini belirten Destici, "Biz büyük bir millet ve güçlü bir devletiz. Diğer tüm afetlerde olduğu gibi, komşularımızla ve diğer dünya devletleriyle yardımlaşmamız, yardım kabul etmemiz yahut yardımda bulunmamız, bu durumu olumlu ya da olumsuz değiştirmeyecektir” dedi.
Konya’da meydana gelen olayda 7 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine konuşan Destici şu ifadeleri kullandı:"Aynı ihanet şebekesini, bu kez de Konya'da iki aile arasında husumet kaynaklı meydana gelen adli bir vakayı bir Kürt-Türk çatışmasına dönüştürme gayreti içerisinde, bir ayaklanma, bir iç savaş çıkarma hevesi içinde görüyoruz. Kişi karşısındakini kendisi gibi bilirmiş misali; katil sürüsü PKK ve onun sözcüleri, içlerindekini dışarıya vurmuştur. Lakin geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da kardeşi kardeşe kırdırmayı başaramayacaklar.”
“BİZ CUMHUR İTTİFAKI OLARAK RAHATIZ”
Destici, HDP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak Selahaddin Demirtaş’ı aday göstereceği iddiasına yönelik kimin aday olacağının fark etmeyeceğini belirterek "O da terörist öteki de terörist. Kim ne derse oraya gidiyorlar. Çünkü kendi iradeleri yok Kandil’e karşı. Kandil de ABD’den emir alıyor. HDP kendi adayını çıkarıyorsa onu da Millet İttifakı düşünsün. Biz rahatız Cumhur ittifakı olarak. Çünkü bir taraftan ortak değiliz diyorlar ama diğer taraftan HDP ile alttan alttan görüşüp iş birliğini arka planda devam ettiriyorlar” dedi.