Hepinizi içten saygı ve sevgilerle selamlıyorum. Bu tip genel kurullar Türkiye'nin sorunlarının ciddi tartışıldığı toplantılar olmuştur. Bu tip kurullar milletimizin düşünmesine vesile olduğu bilinmektedir. Buraya gelen temsilciler zorluklarla yüz yüze gelen kişilerden oluşmuştur. Ben içinden geçilen tablonun doğru algılanmasına ve izlenmesi gereken politikaların neler olduğuna dair görüşlerimi açıklayacağım...
Küresel ekonomik sıkıntıyı görüyoruz ama Türkiye'de yaşanan kriz dünyaya has değil kendi içinde sorunları vardır... Dünyada olmasa da bizde olacaktır... Ekonomik gidişin kötü sinyaller vermesi 2007'de ortaya çıkmıştır...
Bankacılık sektörü karını koruyor. Buradaki tablo iyi anlaşmalıdır. Bankacılıkta büyüme kamu sektörünün büyümesinden kaynaklanan bir büyümedir. Bankaların karı özel sektör karı değildir...
Türkiye'de ihracat sektörü daralmaya başlamıştır. Doğrudan sermaye girişindeki azalmanın yanı sıra bütçe açığı tırmanmaya başlamışsa, hazinenin finansmanını bankalar karşılıyor ise karlı hale gelirler... Ama onların karlı hale gelmesi reel sektöre karlı olacak anlamına gelmez....
2003 ila 2006 arası başkadır 2006 ile 2009 başka olaydır... Türkiye için birinci dönem fırsattı. Likidite bolluğu bir rahatlık sağladı... Ama henüz kriz başlamadan ikinci dönemde Türkiye ekonomisi daralmaya başlamıştır...