Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde 29 yıl önce 33 sivilin teröristlerce öldürüldüğü Başbağlar Katliamı ile ilgili 21 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle hazırlanan iddianame, Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Soruşturma aşamasında 1'i adli kontrol şartıyla serbest bırakılan ve 20'si hakkında yakalama kararı çıkarılan sanıkların ilk duruşması 17 Ekim'de görülecek.
Kemaliye Başbağlar’da 29 yıl önce 33 sivilin teröristlerce öldürüldüğü Başbağlar Katliamı ile ilgili 21 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle hazırlanan iddianame, Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993'te PKK'lı teröristlerce 33 sivilin şehit edilmesi olayıyla ilgili terör örgütü PKK/KCK üyesi oldukları tespit edilen 21 sanık hakkında hazırlanan iddianame, Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirildi.
Mahkeme, katliamda sorumluluğu bulunan ve terör örgütü PKK/KCK üyesi oldukları tespit edilen A.Ç, A.T, C.Ş, D.K, D.S, H.Y, İ.H.A, İ.T.Y, M.İ, M.D, M.A, N.Ö, S.Ö, E.M, E.K, F.Y, H.S, H.A, S.T, Ş.Ö. ve Ü.B. hakkında "devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını, devlet idaresinden ayırmaya çalışmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle hazırlanan iddianameyi kabul etti.
Başbağlar köyünde PKK'lı teröristlerce düzenlenen saldırıda kullanılan silahların kriminal incelemesiyle ilgili bilgiler ve tanık ifadelerinin yer verildiği iddianamede, daha önce birçok farklı eylemlere katılmış terörü örgütü mensuplarının da ifadeleri yer alıyor.
Soruşturma aşamasında 1'i adli kontrol şartıyla serbest bırakılan ve 20'si hakkında yakalama kararı çıkarılan sanıkların ilk duruşması 17 Ekim'de görülecek.
BAŞBAĞLAR'DA NELER OLDU
Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı, şehre 150 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyünü 5 Temmuz 1993'te basıp bir saatten uzun bir süre PKK propagandası yapan bir grup daha sonra 28 erkeği kurşuna dizdi.
Aralarında kadınların da olduğu 5 kişi de sığındıkları evlerin ateşe verilmesiyle yakılarak öldürüldü. Köydeki evlerin büyük bölümü, köy okulu, köy camisi ve halkevi de ateşe verildi. Saldırı sırasında, köyün telefon ve elektrik hatları da kesildi. Olay, komşu köydekilerin haber vermesiyle ortaya çıktı.
BAŞBAĞLAR KÖYLÜLERİ KATLİAMLA İLGİLİ NE DEMİŞTİ
Gece düzenlenen baskından sonra konuşan köyün muhtarı Ali Akarpınar şunları söylemişti:
"Teröristler önce bölücü içerikli propaganda yaptılar ve kesinlikle kimseye zarar vermeyeceklerini söylediler. Köyümüze ilk kez teröristler geldiği için olayın nereye varacağını tahmin edemiyorduk. Zira köyün dışında topladıkları insanların tamamı silahsızdı ve onlara karşı yapabilecekleri bir şey yoktu. Bunun için de bunların bir an önce gitmelerini bekliyorduk.
"Köy halkını kurbanlık koyunlar gibi dizen teröristler daha sonra üzerimize kurşun yağdırmaya başladılar. Bir taraftan da bütün köyümüz alev alev yanıyordu."
Başbağlar muhtarı, katliamdan kurtulanların da kurşunlandığını anlattı.
Köyde tesadüfen kurşunlardan kaçan 60 yaşındaki Hakkı Keskin de tüm erkekleri köy meydanında topladıklarını ve silahla taradıklarını, kendisinin de kaçarak kurtulduğunu anlatmıştı. Keskin, PKK'lıların topladığı kadınlara şu konuşmayı yaptığını aktarıyordu:
"Siz Sivas'ta Kürt halkının temsilcilerini katlettiniz. Biz de sizin erkeklerinizi cezalandıracağız. 1938'de Dersim'de yaptığınız katliamların hesabını da soracağız. Bütün erkeklerinizi öldürüyoruz."
PKK lideri Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye teslim edilmişti. Öcalan Haziran 1999'da İmralı'da yargılanırken, Başbağlar'daki baskından haberi olmadığını söyledi.
Öcalan'a göre köyde yaşananların sorumlusu, "Doktor Baran" kod adlı bir PKK sorumlusuydu.
Dönemin Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu da katliamın PKK tarafından gerçekleştirildiğini, örgüt üyelerinin baskın sırasında bildiri dağıttıklarını anlattı.
Recep Yazıcıoğlu bildiride şu ifadelerin yer aldığını söylemişti:
"Sivas olaylarının ve orada katledilen vatandaşların kanı yerde kalmayacaktır. Onların öcünü aldık. Almaya devam edeceğiz."
Başbağlar Katliamı'ndan yaralı kurtulan muhtar Ali Akarpınar saldırının faillerinin bulunamamasına tepkili.
Ali Akarpınar geçtiğimiz yıllarda sürece dair şunları söylemişti:
"Başbağlar adalet arıyor. Çalmadığımız kapı, gitmediğimiz makam kalmadı ama bu güne kadar sonuç alamadık. 1994 yılında Devlet Güvenlik Mahkemesinde (DGM) başlayan davanın 4 duruşması Erzincan, 24 duruşması İzmir DGM'de görüşüldü.
"1998 yılında Başbağlar olayı takipsizlikle kapandı. Daha sonra sivil ve yargı önünde bir çok denemelerimiz oldu. 2013 yılında 23. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonuna da davamızı anlattık. Oradan da sonuç alamadık.
"Devlet Denetleme Kurulu'na elimizdeki bilgi, belge ve dokümanlarla gidip yedi saat açıklama yaptık. Dava dosyası Sivas olayı ile birleştirildi ancak Sivas olayıyla ilgili rapor hazırlandı, Başbağlar ile ilgili hazırlanmadı.
"O dosya içinde Başbağlar'a tek satır yer verilmedi. Sivas olaylarının intikamının alınması amacıyla Başbağlar Katliamının yapıldığına ilişkin buraya bir bildiri bırakılmıştı. Buna rağmen maalesef Başbağlar olayı görünmez oldu."