Başkonsolos Nuru Guliyev, Başkomutan İlham Aliyev’in önderliğinde 3 bin şehit ve binlerce yaralı Azerbaycan askerinin 32 yıl önce yenilmiş bir halkı, zafer kazanmış bir ülke haline getirdiğini belirtti.
Guliyev, hiç kimsenin Azerbaycan’ın harici ve dahili siyasetine dikte edemeyeceğini ve Azerbaycan’ın kendi müstakil siyasetini hayata geçirdiğini kaydetti.
Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, Azerbaycan’ın, Ermenistan işgali altındaki topraklarını kurtarmak amacıyla başlattığı ve 44 gün süren mücadelenin ardından zaferle sonuçlanan “Karabağ Savaşı’nın 2’inci yıldönümü” ve “27 Eylül Azerbaycan Şehitlerini Anma Günü” dolayısıyla basın toplantısı düzenledi.
Guliyev, bugünün Azerbaycan’ın 27 Eylül 2020 tarihinde başlattığı topraklarını kurtarma operasyonunun 2’inci yıl dönümü ve “27 Eylül Azerbaycan Şehitlerini Anma Günü” olduğunu söyledi.
Guliyev, “Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Başkomutan İlham Aliyev’in önderliğinde 3 bin şehit ve binlerce yaralı Azerbaycan askeri, 32 yıl önce yenilmiş bir halkı, galip ve bir zafer kazanmış ülke haline getirdi. 1980’lerin sonuna doğru her zaman topraklarımızda gözü olan Ermeniler, Azerbaycan topraklarını işgal etme adına harekete geçtiler. Özellikle 1987’den sonra Azerbaycan’ın Umum Milli Lideri Haydar Aliyev’in, Moskova’daki görevinden istifa etmesinden sonra Ermenilerin daha aktifleşmesi görülmeye başladı. Ve ne yazık ki Sovyetler Birliği’nin de desteğini alan Ermeniler, Azerbaycan’ın arazisinin yüzde 20’sini işgal etti. Ve Birinci Karabağ Savaşında on binlerce şehit verdik ve topraklarımızı kaybetmiş olduk” dedi.
Guliyev, “Yaklaşık olarak 30 sene karşılıklı diplomatik görüşmeler baş verdi ve bu diplomatik görüşmelerin maalesef sonucu sıfır oldu. Topraklarımız işgalden azad edilmedi. 2020 yılının Temmuz ayında Ermeniler yeniden hücuma geçtiler. Bunun karşılığını vermek için ülkemiz ve Başkomutanımız ve Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev bunlara gereken dersin verilmesi için ordumuza emir verdi. 2020 yılının 27 Eylül’ün de 2’nci Karabağ savaşı başladı. 44 gün süren bu savaş Azerbaycan’ın zaferiyle ve topraklarımızın işgalden azat olması ile sonuçlandı. Buna bakmayarak savaşın sonucu olarak 3 ülke Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın Cumhurbaşkanlarının imzaladığı anlaşmaya uygun olarak birçok meseleler çözülmedi. Zengezor koridorunun açılması, Azerbaycan topraklarında mevcut olabilecek Ermeni silahları topraklarımızdan çıkarılmadı, Zengezor Koridoru açılmadı. Ermeniler yine de baskın etmeğe, topraklarımıza saldırmaya ve topraklarımıza mayın döşemeye devam ediyor. Savaşın sonucunda ortaya çıkan manzara çok korkunç ve ürkütücü bir manzaraydı. Çünkü şehirlerimiz viran olmuştu, kentlerimiz dağıtılmıştı ve Ermenilerin ‘bizim’ dediği Karabağ topraklarını yerle bir etmişler ve yaşanmayacak hale getirmişlerdi. Bununda tek bir sebebi vardı. Ermeniler işgal etmelerine bakmıyorlardı ve biliyorlardı ki bu toprakların sahibi değiller. O yüzden da taşı taş üzerinde koymadılar. Orada hiçbir yatırım olmadı. Tam tersine uluslararası anlaşmaların aleyhine olarak uluslararası hukuk bozularak Azerbaycan’ın arazisinde çok sayılı başka ülkelerin vatandaşlarına göç ettirerek Azerbaycan topraklarında demografik değişikliğin yaratılmasına çalıştılar” diye konuşu.
Guliyev, “Bugün Azerbaycan her zaman barış taraftar olduğu için gayret içindedir. Ama Ermenistan halen buna yanaşmıyor. Avrupa’da ki görüşmelerde ayrı, Moskova’da ayrı, Ermenistan’da ayrı davranıyor. Ve bunların sonucu olarak Eylül ayının 12'si ve 13'ünde yeniden Azerbaycan ordusuna baskın etmeye başladılar ve bunun karşılığını da yeniden almış oldular. Çünkü Cumhurbaşkanımızın demir yumruğu her zaman yerindedir ve onların başına vurulması için de her zaman hazır durumdadır. 27 Eylül tarihini biz bugün Cumhurbaşkanımızın kararına esasen anma günü olarak ilan etmişiz. Ve bugün hem tarihin ikinci yıldönümüdür. Biz bugünü, hem 2’inci Karabağ Savaşı’nın başlaması, hem de aziz şehitlerimin anım günü olarak belirledik. Biz ikici Karabağ Savaşında yaklaşık 3 bin şehit verdik. Tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Gazilerimize minnettarlığımızı bildiriyoruz. Çünkü topraklarımız o aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanmıştır. Bu topraklar daha da değerlenmiş oldular. Ali Başkomutanımız ve tüm şehitlerimiz ile gazilerimiz, yenilmiş bir halkı galip ve bir zafer kazanmış bir kalk haline getirdiler. Azerbaycan, geçtiğimiz 32 yıldır bağımsızlığımızı kazandığımızdan bu güne, Sovyetler Birliğinde ayrılan cumhuriyetler içinde en gelişmiş, en doğru siyaseti yürütmüş ve en güzel yerlere gelmiş bir ölçeğe sahiptir. Eğer çevremizdeki 15 Cumhuriyete bakacak olursak hali hazırda onların birçoğunun arazisinde iç savaş durumu var, komşu ülkeleri ile de savaş durumu var. Ekonomik düşüşleri vardı. Ama biz Ermenistan ile savaş halinde olmamıza rağmen bütün alanlarda ciddi gelişimlere nail olduk. Bu da Cumhurbaşkanımız Ali Başkomutanımız Sayın İlham Alev’in sayesinde hayata geçirilmiştir” şeklinde konuştu.