HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisindeki masum insanlara yönelik İsrail askerlerince yapılan hukuk dışı saldırının 10. yılı münasebetiyle İsrail’in uluslararası hukuku yok sayan katliamlarını lanetliyorum” dedi.
HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı ve Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Sendikalar Birliği Başkanı Mahmut Arslan, Mavi Marmara özgürlük filosuna yapılan hain saldırının 10. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“HAK-İŞ Genel Başkanı ve Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Sendikalar Birliği Başkanı olarak, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı tarafından, 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisindeki masum insanlara yönelik İsrail askerlerince yapılan hukuk dışı saldırının 10. yılı münasebetiyle HAK-İŞ üyesi Fahri Yaldız başta olmak üzere tüm Mavi Marmara şehitlerimizi saygıyla, rahmetle anıyor, İsrail’in uluslararası hukuku yok sayan katliamlarını lanetliyorum.
İsrail yıllardır Doğu Kudüs ve Batı Şeria’yı işgal altında tutmasının yanı sıra Gazze’ye abluka ve ambargo uygulamaktadır. Gazze Özgürlük Filosu, Filistin’e uygulanan haksız ablukayı kırma mahiyetinde, ihtiyaç duyulan yardımları mazlumlara ulaştırmak üzere 2010 yılının Mayıs ayında yola çıkmıştır. İsrail askerleri, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın da aralarında bulunduğu 6 uluslararası sivil toplum örgütüne karşı uluslararası sularda terörist bir saldırı gerçekleştirmiştir. Dünyanın 36 farklı ülkesinden ve her inançtan 750 insani yardım gönüllüsünün katıldığı Gazze Özgürlük Filosu, İsrail devletinin acımasız katliamıyla karşı karşıya kalmıştır. İsrail, katliamlarına bir yenisi ekleyerek 10 insani yardım gönüllüsünü şehit etmiş ve 50’den fazla kişiyi de yaralamıştır. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, İşgalci İsrail devletini göçe zorlama, abluka ve yıkım yoluyla, Filistin halkını kendi topraklarında temel insani haklarından mahrum bırakan, kanunlara ve uluslararası toplum iradesine ters düşen tavrı sebebiyle kınıyor ve bu tavrını bir an evvel bırakması çağrısında bulunuyoruz. İsrail devletinin Filistinli kardeşlerimize yönelik uyguladığı hukuksuz, zalimane muameleyi tekrar şiddetle kınıyoruz. Siyonist İsrail ve yandaşları Filistin topraklarını ilhak etmek ve buna meşru bir zemin oluşturmak için birçok yola başvurmuş son olarak da yüzyılın anlaşması adı verilen yüzyılın ihanetini sözde barış planı olarak tüm dünyaya servis etmişlerdir.
Gazze’deki ambargonun ve izolasyonların devam ediyor olması, dünyadaki Filistinli kardeşlerimizin kendi topraklarına dönememiş olması, Kudüs’ün statüsünün değiştirilmesi gibi barışla alakalı hiçbir karşılığı olmayan vaatlerin bizim için hiçbir inandırıcılığı ve gerçekliği yoktur.
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Kardeş Filistin halkının daima yanında olacağımızı, Filistin topraklarında, Başkenti Kudüs olan, bağımsız Filistin Devleti kuruluncaya kadar çalışmaya devam edeceğimizi, Filistin’in kabul etmeyeceği hiçbir planı desteklemeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi ‘Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez’ anlayışıyla hemhal olmuş bir millet olarak hemen hemen bütün dünya Filistin halkını ve Kudüs'ü yalnız bıraksa da biz yalnız bırakmayacağız.
HAK-İŞ Genel Başkanı ve Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Sendikalar Birliği Başkanı olarak, İsrail’in gerçekleştirdiği saldırı sonucunda; başta Hizmet-İş Sendikası Adıyaman Şube Yönetim Kurulu Üyesi ve Denetleme Kurulu Başkanı Fahri Yaldız olmak üzere Cevdet Kılıçlar, Necdet Yıldırım, İbrahim Bilgen, Ali Haydar Bengi, Cengiz Akyüz, Çetin Topçuoğlu, Cengiz Songür, Uğur Süleyman Söylemez, Furkan Doğan ve tüm şehit kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına da sabır ve metanet diliyorum.”