Bitlis’in Ahlat ilçesinde bulunan dünyanın en büyük Türk İslam Mezarlığı olma özelliği taşıyan Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığında yeni mezarlar gün yüzüne çıkarılıyor.
Ahlat Kaymakamlığı, Ahlat Müze Müdürlüğü, Selçuklu Meydan Mezarlığı Kazı Başkanlığı ile Ahlat Doğa ve Kültürel Mirası Yaşatma Derneğince ortak yürütülen ve Avrupa Birliği (AB) Ortak Kültür Mirasının Korunması Hibe Programı kapsamında desteklenen “Tarihin Görgü Tanıkları Ayağa Kalkıyor” projesi kapsamında kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda belirlenen alanlarda yapılan tümleme ve zemin blokaj çalışmaları kapsamında toprak altında kalmış yeni mezarlar ortaya çıkarılıyor. Yürütülen çalışmalar hakkında gazetecilere açıklamalarda bulunan Bitlis Eren Üniversitesi Ahlat Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi İlter İgit, Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda yapmış oldukları zemin blokajı çalışmalarında yeni mezarlara rastladıklarını söyledi.
Yapmış oldukları çalışmalarda 13 ve 14. yüzyıllara ait 2 yeni sanduka mezar tespit ettiklerini belirten İlgit, “Bizi sevindiren çok güzel bir olay var. 210 dönümlük arazisiyle ve üzerinde yaklaşık 10 bine yakın mezar taşlarıyla Türk İslam dünyasının en büyük mezarlığına sahip olan Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda yapmış olduğumuz zemin blokajı çalışmalarında yeni taşlara rastlamaktayız. Bugün yapmış olduğumuz çalışmalarda 2 yeni sanduka tespit edildi. Bu sandukalar şunu gösteriyor geçmiş yıllarda Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı kazı başkanlığı tarafından yapılan jeoradar çalışmalarında yerin altında birçok şahidenin veya sandukanın bulunduğunun en önemli kanıtı olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda yapacağımız zemin blokajı çalışmalarında mevcut ayakta olan taşları dengeye oturtmakla birlikte dolgu toprağı kaldırdığımızda yeni sandukalar ortaya çıkıyor. Bu sandukalarda Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı’nın gerçekten hak ettiği kadar büyük bir mezarlık olduğu ve çok sayıda mezara ev sahipliği yaptığını bize gösteriyor” dedi.
“KAZILAR, SELÇUKLU MEYDAN MEZARLIĞINDA 10 BİN VE ÜZERİ MEZAR TAŞININ OLDUĞUNU BİZE GÖSTERİYOR”
Mezarlıktaki taşlarda liken temizlikleri, zemin blokajı çalışmaları ve tümleme çalışmalarına devam ettiklerini belirten Öğretim Görevlisi İgit, “Tümleme çalışmaları sırasında ise daha önce kitabeleri okunamayan, kırıldıkları için yerde olan taşlar ayağa kaldırıldığından dolayı okunamayan yüzlerdeki kitabeler ortaya çıkıyor. Bu kitabelerde ise daha önce tespit edilemeyen yeni usta veya sanatkarlar tespit edilebileceği gibi aynı şekilde dönem açısından önem arz eden yeni karakterlere de rastlayabiliriz. Bu da Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ‘Tarihin Görgü Tanıkları’ projesinin ne kadar önemli olduğunu, asıl vazifesinin tarihe ve kültüre hizmet olduğunun en önemli verilerinden biridir. Bugün itibariyle tespit ettiğimiz 2 yeni sandukada, üzerindeki süsleme ve yazı karakterlerinden 13 veya 14’üncü yüzyıla tekabül edebileceğini söyleyebiliyoruz. Yani 1200’lü yıllar ile 1300’lü yıllara tekabül ediyor. Bu üzerindeki yazılardan belli ediyor. Şahidesi maalesef kırk olduğundan dolayı tam olarak kime ait olduğunu söyleyemiyoruz. Ancak epigraf arkadaşın yapacağı incelemeler neticesinde, mezar etrafında yürüttüğümüz toprak temizleme çalışmaları sırasında belki de şahide parçalarına rastlayacağız ve yine bunların kime ait olacağını tespit etmiş olacağız. Sadece küçük bir alanda yapmış olduğumuz dolgu toprağı kaldırma işlemleri bize şunu gösteriyor, çünkü ilerledikçe yeni sanduka izlerine rastlıyoruz. Bu da alanın tamamının kaldırılmasıyla birlikte daha çok sayıda sandukanın ortaya çıkartılacağını ve Selçuklu Meydan Mezarlığında 10 bin ve üzeri mezar taşının olduğunu bize gösteriyor” diye konuştu.