Anadolu Eğitimciler Derneği (ANEDER) Başkanı Naci Haliloğlu, “Yatılı okulları yerleşim yerlerine uzakta yaparak, aslında çocuklarımıza kötülük ediyoruz.” dedi.
Anadolu Eğitimciler Derneği (ANEDER) Başkanı Naci Haliloğlu, Erzurum’daki eğitim yapılanmasıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. İl genelinde 190 bine yakın öğrencinin 14 Şubat tarihi itibariyle dersbaşı yaptığını anımsatan Haliloğlu, eğitim imkanları açısından Erzurum’un birinci döneme göre çok daha avantajlı bir duruma geçtiğini kaydetti. Haliloğlu, “en basit örnekle, birinci dönemdeki öğretmen açığımız yarıyıl tatili arasında büyük ölçüde kapatıldı. Bu bile tek başına önemli bir avantajdır” diyerek, eğitim sisteminin giderek sorunsuz bir hale geldiğini kaydetti.
ERZURUM’DA YATILI OKUL SAYISI
Naci Haliloğlu, üzerinde asıl durulması gereken meselenin yatılı okullar olduğuna dikkati çekerek, Erzurum’da dağınık nüfus yapısı dolayısıyla, yatılı okul sayısının da hayli fazla olduğunu dile getirdi. Buna rağmen bile özellikle kız çocuklarının öğrenim görebilecekleri yatılı okullara ihtiyaç duyulduğunu anlatan Haliloğlu, “Yatılı okul sayısının fazla olmasına mukabil bir ihtiyaçtan söz ediyoruz, çünkü yatılı okullar ilçe merkezlerine uzakta yapılıyor” diye konuştu. Yerleşim yerlerine uzakta bulunuyor olmaları nedeniyle özellikle kız öğrencilerin yatılı okullara gönderilmediğini ileri süren Haliloğlu, “Yatılı okul sayısının fazlalığından ziyade üstlendikleri rol bize göre çok daha önemli. Yatılı okulları yerleşim merkezlerinin uzağına yaparak, aslında çocuklarımıza asıl kötülüğü biz etmiş oluyoruz” şeklinde konuştu.
HALİLOĞLU: ÖĞRENCİLERİN PSİKOSOSYAL DURUMLARI DA DÜŞÜNÜLMELİ
ANEDER Başkanı Haliloğlu, yatılı okulların ilçelerin uzağına değil, tam tersine yakınına konuşlandırılmaları gerektiğini kaydederek, “Böyle bir durum veililer ve öğrenciler açısından zaten dezavantaj haline geliyor. Çünkü uzakta olan yatılı bir okula öğrenciler gitmek istemedikleri gibi, veliler de bu konuda olumsuz yaklaşım sergiliyor. Biz çocuklarımızı yerleşim merkezlerinden uzakta tutarak, onların sosyalleşmelerine, günlük yaşamdan uzakta kalmalarına bir nevi ortam hazırlıyoruz. Toplumdan, günlük yaşamdan uzakta kalan çocuklar, aslında hayatın gerçekliğinden uzak kalıyor ve öyle yetişiyorlar. Bu durum doğrudan onların ruhsal ve kişilik gelişimlerini etkiliyor.” ifadelerini kullandı.
Yatılı okullar konusunda atılacak her türlü adımdan önce, öğrencilerin sosyal ve psikososyal durumlarının da göz önünde tutulması çağrısında bulunan Haliloğlu, “Yerleşim merkezlerine yakın olan yatılı okullarda hem eğitim öğretim hizmetleri, hem öğrenciler, hem de eğitimci ve idareciler yakından takip edilebilir ve kontrol altında tutulabilir.” dedi.