Erzurum'da ilköğretim okulu öğrencisi Musa'yı(13) öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan amacısının oğlu, verdiği ifadede Musa'nın ağabeyi ile yakın arkadaş olduğunu belirtti. Musa'nın ağabeyiyle evlerinde değil, dışarıda buluşup gezdiklerini anlatan zanlı ifadesinde, "Musa'yı o kadar iyi tanımam. Musa'yla en son iki yıl kadar önce görüşmüştüm. O tarihten bu yana Musa'yı hiç görmedim" dedi.
//TERMİNALE NİÇİN GİTTİ?
11 Kasım günü saat 18.00 sıralarında yakalanan ağabeyi Mürsel K. ile birlikte Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi'ne götürülen Musa K.'nın katil zanlısı olduğu iddia edilen S.K. psikolog eşliğinde Cumhuriyet Savcısına ifade verdi. Arkadaşı olan amcasının oğlu Musa K.'nın ağabeyi Abdulkadir K.'ya başsağlığı dileğinde bulunmak için 11 Kasım günü saat 12.00-12.30 sıralarında Cennet Çeşme Sokak'taki evlerine gittiğini kaydeden S.K., Abdulkadir K.'nın İstanbul'dan gelecek olan teyzesinin oğlunu karşılamak için
otobüs terminaline gittiğini belirtti.
//AĞABİYİSİYLE AYNI ATÖLYEDE ÇALIŞIYOR
Bir süre bekledikten sonra çıktığı için yemeğe gittiğini ve burada polisler tarafından gözaltına alındığını söyleyen S.K., ağabeyi Mürsel K. ile ait metal doğrama atölyesinde çalıştığını bildirdi. Musa ile birlikte güvenlik kameralarında gözüken kişinin kendisi olmadığını savunan S.K., "3 Kasım günü kesinlikle Musa'yı görmedim. Zaten Musa'yı iyi tanımam. Musa'yı en son iki yıl kadar önce görüşmüştüm. O tarihten bu yana da Musa'yı hiç görmedim. Hiçbir şekilde kaçırmadım. 3 Kasım günü saat 07.00- 07.30 sıralarında Ayazpaşa Caddesi'nde Musa ile dolaşmadım. Benim kapişonlu krem renkli montum yoktur. Öyle bir pantolon ve ayakkabım da bulunmuyor. Her zaman kot pantolon ve siyah kapşonlu polar giyerim. Ben o gün sanayideki işyerimizdeydim. 3 Kasım ve sonrasında aldığımız demir doğrama işlerini yaptım. Musa'nın anne ve babası çok ağladığı için dayanamadığım için cenazeye katılamadım. Bilgisayarı iyi kullanıp kullanmadığından haberim yok. Musa'yı kesinlikle
öldürmedim. Benim bu olayla ilgim yok. Öldürmem için hiçbir neden göremiyorum. Ben Şükrüpaşa Mahallesi'nde oturuyorum, cesedin bulunduğu yere yakın. Ancak, İstasyon yakınındaki bu araziyi hiç bilmem. Öyle bir metruk yapıdan haberim bile yok. Hiç oraları görmedim" şeklinde konuştu.
//MK, KARDEŞİNİN İFADELERİNİ DOĞRULADI
Öte yandan S.K.'nın ağabeyi Mürsel K., kardeşinin ifadelerini doğrulamakla kalmadı ve birlikte 3 Kasım günü atölyede sabahtan akşama kadar çalıştıklarını söyledi. Öldürülen Musa'nın ailesiyle kendi aileleri arasında hiçbir husumet bulunmadığını kaydeden Mürsel K., iki ailenin birbirini çok sevdiğini söyledi. Güvenlik kamaralarındaki kişiyle kardeşinin hiçbir benzerliği bulunmadığına işaret eden Mürsel K., olaydan büyük üzüntü duyduklarını, kardeşinin suçsuz olduğunu belirtti.
//ADLİ TIP KARARI BEKLENİYOR
Musa K.'nın öldürülmesi üzerindeki esrar perdesini kaldıracak olan örnekler Trabzon Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na dün ulaştı. Musa K.'nın kan-idrar ve iç organlarından örneklerin bulunduğunu belirten uzmanlar, 3-4 gün içerisinde gerekli raporların düzenlenerek Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderileceğini bildirdiler.
30 KİŞİNİN İFADESİNE BAŞVURULDU
Öte yandan cinayetle ilgili soruşturmayı sürdüren Erzurum Emniyet Müdürlüğü, Musa'nın cesedinin bulunduğu 9 Kasım'dan bu yana yaklaşık 30 kişinin ifadesi alındığını, Musa'nın okulu önünde çekilen kuzen S.K.'ya ait fotoğraftaki diğer iki kişinin de sorgulananlar arasında bulunduğu bildirildi. Yetkililer öğrencileri yanıltmak amacı ile aynalı camdan teşhis sırasında, 16 yaşındaki S.K.'nın yanında gözaltına alınan toplam dört kişiyle birlikte üç de genç sivil polis yerleştirdiklerini anlattılar. Aynalı camdan izleyen tanık öğrencilerin her defasında değiştirilmesine rağmen S.K.'nın numarasını söyledikleri ifade edildi.
//KEFALET İDDİALARI
Evlerinden 3 Kasım sabahı Ömer Duygun İlköğretim Okulu'na giderken yolda karşılaştığı iddiaya göre kuzeni S.K. ile birlikte kaybolan ve 9 Kasım günü gece yarısına doğru cesedi bulunan 7'nci sınıf öğrencisi Musa K.'nın katil zanlısı olarak tutuklanan S.K.'nın serbest bırakıldığı iddiaları bir anda Türkiye'ye yayıldı. Bazı televizyonların alt yazı geçmesi üzerine Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığı'nın telefonları kilitlendi. Nöbetçi Mahkeme'nin tutuklama kararının altına S.K. için 60 bin lira kefalet ödenmesi halinde serbest bırakılacağı yolundaki hakimin görüş yapması yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
//BARO BAŞKANI TURAN’IN DEĞERLENDİRMESİ
Baro Başkanı Naci Turan, tutuklamayı yapan yargıcın, zanlının kefaletle serbest bırakılmasına karar vermekle karara 'şerh' koyduğu belirtti. Başkan Naci Turan, "Tutuklama kararı verildi ama ben CMUK nedeniyle görevli avukat arkadaşlarla bizzat görüştüm. Sadece bir teşhisle tutuklanmış. Görüntülerde samimi bir hava içinde gidiyor olmaları, polisin yakın akrabaya arkadaşa ve tanıdıklarına yönelmesini sağladı. Avukat arkadaşımla görüştüm, çocuklar zanlıyı göstererek, 'Buna çok benziyordu' demişler. Diğer bulguların mutlaka desteklemesi gerekiyor. Yani olay mahallindeki suç izlerinin kalıntılarının, sigara, parmak izi, tükürüklerin desteklemesi gerekir. Bağımsız mahkemeler kamuoyu ile ilgilenmez. Kefalet parasını yatırırsan serbest kalabilir diye şerh düşülmüş. Mahkemede delilleri çok kuvvetli bulmamış. Suçun ağırlığı ve mevcut teşhis tutanakları doğrultusunda tutuklama cihetine gitmiştir. Mahkeme doğru, isabetli bir karar vermiştir. Delillerle başka bir zanlı ortaya çıkabilir ya da mevcut zanlı aleyhinde daha da kuvvetlenebilir. Hala polisin araştırması devam ediyor. Kefalet maddesi için 'şerh' de denilebilir. Polisin elde etmiş olduğu deliller ve teşhis tutanakları sebebiylede hakim tutuklamak zorunda kalmıştır. Erzurum Emniyeti bu konuda iyi çalışmaktadır" diye konuştu.