TBMM Türkiye-Filistin Dostluk Grubu üyeleri İsrail’in Filistin’e saldırılarına tepki gösterdi. Meclisteki beş siyasi parti adına konuşan Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Milletvekili Hasan Turan, “ABD, İsrail’in işlediği her suçun en büyük ortağıdır” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye-Filistin Dostluk Grubu üyeleri İsrail’in Mescid-i Aksa’daki saldırılarını protesto etmek için bir araya geldi. Saat 13.00’te Meclis Başkanlığının İstanbul ofisinde gerçekleştirilen basın açıklamasına meclisteki beş partiden milletvekilleri katıldı. Dostluk grubu üyeleriyle kamera karşısına geçen Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Hasan Turan İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını şiddetle kınadıklarını söyleyerek, uluslararası toplulukları zulme karşı tepki vermeye çağırdı. Turan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde İsrail aleyhine getirilen her önergeyi reddeden ABD’nin İsrail’in işlediği her suçta en büyük suç ortağı olduğunu dile getirdi.
“Onlarca çocuk ve sivil hayatını kaybetti”
Konuşmasına dün Bahar Kalkanı harekat bölgesinde şehit olan Mehmetçiklere Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Hasan Turan, Türkiye’nin terör örgütleri ve onları destekleyen emperyalist güçlerle mücadelesinin huzur ve barış gelene kadar devam edeceğini söyledi. İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları hakkında konuşan Turan, “Ramazan Bayramı arefesine girdiğimiz şu günlerde İsrail’in Kudüs ve Mescid-i Aksa’ ya yönelik düzenlediği baskın ve saldırıları hepimizi derinden üzmüştür. Siyonist rejim güçlerince son bir hafta içerisinde yapılan saldırılar sonucunda bir kısmı ağır olmak üzere Yüzlerce Filistinli masum yaralanmış, Gazze’ye düzenlenen hava saldırısında da çocuklar ve siviller başta olmak üzere onlarca kişi hayatını kaybetmiştir” dedi.
“İsrail BM kararlarını hiçe saymaktadır”
Artık İsrail’e karşı kınama mesajlarından fazlasının yapılması gerektiğini ifade eden Turan, “İsrail uluslararası hukuku çiğneyerek silahsız masum sivillere ve mabetlere saldırmakta, kışkırtıcı tavırlarla, insanlık onurunu ayaklar altına almaktadır. Kudüs’ün özel statüsü ortadayken, BM’nin bağlayıcı kararları ortadayken Siyonist İsrail rejimi BM kararlarını hiçe saymaktadır. Sınırı çoktan aşan Siyonistlere hadleri bildirilmelidir. Artık kınama ve telin mesajlarını aşarak, Devletler ve uluslararası kurum ve kuruluşlar terör devletine karşı etkin yaptırımlar uygulamalıdırlar. Türkiye olarak saldırının durdurulması için en üst düzeyde girişimlerimiz devam etmektedir. Grubumuz gerek Filistinli yetkililerle gerekse Mescid-i Aksa Vakfının temsilci ve yöneticileriyle temas halindedir. Ayrıca Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları, diplomatik temasları ve TBMM Başkanımız Sayın Mustafa Şentop’un görüşmeleri sonrasında İslam İşbirliği Teşkilatı ve dünya parlamentoları nezdindeki girişimlerimizde sürmektedir” diye konuştu.
“ABD, İsrail’in işlediği her suçun en büyük ortağıdır”
İsrail’in saldırılarının suç ortağının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde İsrail aleyhine getirilen her önergeyi reddeden ABD olduğunu söyleyen Hasan Turan, “İsrail’i bu denli pervasız ve cüretkar hale getiren ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki korumacılığıdır. İsrail aleyhine getirilen her önergeyi doğrudan engelleyen veya reddeden ABD, İsrail’in işlediği her zulmün ve suçun en büyük ortağıdır. Her açıklamasında insan haklarından, inanç ve ibadet hürriyetlerinden dem vuranların bu kadar tuğyana, bu kadar zulme ve saldırıya kayıtsız kalması manidardır. Söz konusu İsrail olunca sus- pus olmak zulme onay vermek anlamına gelmektedir. Unutmayalım ki, zulme sessiz kalanlar en az zulmü işleyenler kadar zalimdir, suçludur. Bugün orada akan kanın ve şiddetin en büyük sorumlusu zalim ve gaddar İsrail yönetimidir” şeklinde konuştu.
“İlk kıblemizi ve Kudüs’ü savunmaya devam edeceğiz”
Turan, Meclisteki beş siyasi partinin İsrail’in saldırılarına karşı ortak bir tavır ve duyarlılık içerisinde olduğunu söyleyerek, “Türkiye parlamenterleri ve Filistin dostları olarak Ramazan ayının kutsiyetini ortadan kaldıran ve ibadet hürriyetini hedef alan bu pervasız, hain, alçak saldırıları unutmayacağız. İlk kıblemizi ve Kudüs’ü savunmaya devam edeceğiz. Gazi Meclisimizde grubu bulunan beş siyasi partimizde milletimizin hassasiyetini dikkate alarak İsrail’in saldırılarını kınamış, ülkemizin bu konuda ortak bir duyarlılık içinde olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir” ifadelerini kullandı.
“İsrail’in amacı bölgedeki Müslüman ve Hristiyanları uzaklaştırmaktır”
Filistin’e yönelik saldırılarını yıllardır sürdüren İsrail’in asıl amacının bölgedeki Müslüman ve Hristiyan nüfusu tecrit ederek Yahudileştirme projesini hayata geçirmek olduğunu belirten Turan, “İnsanlık Filistin’de nefes alamamakta, can çekişmektedir. İsrail’in esas amacı zamanla oradaki Müslüman ve Hristiyan toplumu bölgeden tecrit etmek, uzaklaştırmaktır. Bu bir Yahudileştirme projesidir. Tarih, halkları sokaktayken hala sessiz kalan Arap liderlerini kara sayfalarına yazacaktır” dedi. İsrail askeri operasyonlarını derhal durdurmalı, Başta Şeyh Cerrah mahallesi olmak üzere işgale, yeni yerleşim alanları açılmasına son vermelidir. Evleri elinden alınan Filistinlilerin evleri geri iade edilmeli, Mescid-i Aksa girişlerine konulan barikatlar kaldırılmalıdır. İnanç ve ibadet hürriyetine getirilen kısıtlama ve yasaklara derhal son verilmelidir. Filistin halkının topraklarındaki her türlü işgal, ilhak, haksızlık ve adaletsizlikler son bulmalı, Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ ya yönelik eylemleri engellenmelidir.
“Filistinli kardeşlerimizin her zaman yanında olacağız”
Türkiye-Filistin Dostluk Grubu adına konuşan Hasan Turan, “Türkiye Filistin halkının haklı davasına her zaman ve her şartta sahip çıkmıştır. Bundan sonra da en güçlü şekilde sahip çıkmaya devam edecektir. TBMM’deki dostluk grubu olarak mazlum Filistinli kardeşlerimizin her zaman yanında olacağımızı, zulme karşı adalete, haksızlığa karşı hakka, hukuka destek vereceğimizi ilan ediyoruz. Yaşasın zulme, adaletsizliğe, haksızlığa, ırkçılığa ve her türlü ayrımcılığa “hayır” diyenlerin haysiyetli duruşu. Yaşasın Kudüs’te Mescid-i Aksa’da siyonist İsrail’in insanlık dışı muamelesine karşı, insanlığın onurunu temsil eden mazlum Filistin Halkının haklı mücadelesi” sözleriyle konuşmasını bitirerek tüm dünyayı Filistin’de işlenen insanlık suçuna karşı tepki göstermeye davet etti.