Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi ilk mezunlarını verdi. Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. M. Tevfik Gülsoy fakülte hakkında bilgi verdi ve ilk mezunları vermenin heyecanını yaşadıklarını söyledi.
Kültür ve Gösteri Merkezi’nde düzenlenen törenin açılışında konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak Atatürk Üniversitesi’yle ilgili genel bilgiler verdi.
KOÇAK, MEZUN ÖĞRENCİLERİ VE AİLELERİNİ KUTLADI
“Atatürk Üniversitesi bölgesine aktif olarak hizmet veren bir üniversitedir. Bilimsel alanda da çıtayı yükseltecek mezunlar vermeye devam etmektedir” diyen Koçak, öğrenciler, diploma almanın büyük bir başarı olduğunu, ancak yeterli olmadığını hatırlatarak, donanım kazanmak zorunda olduklarının farkında olmalarını istedi.
Daha sonra konuşan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz, mezun olan öğrencilerin ailelerinin de salonda yer aldıklarını ve kendileri kadar onların da heyecanlı olduğunu hatırlatarak, “Dün bizlere emanet ettiğiniz çocuklarınızı bugün bilgi ve birikimli hukukçular olarak sizlere tevdi ediyoruz” dedi.
KORKMAZ’IN SUNUMU
“Kendisini hukukçu olarak niteleyen ya da niteleyecek olan herkesin her şeyden önce, hukukun ne olduğunu bilmeli; hukukun anlamı üzerinde kafa yorması gerekir” diyen Korkmaz, şöyle devam etti:
“Hukuk, insanların toplum halinde yaşamalarını ve ilişkilerini sağlayan ve düzene koyan ortak bir anlayışın, kavrayışın adıdır. Toplumda huzur ve güven ortamının tesis edilmesi, hukuk sayesinde mümkündür. Hukuk, evrenseldir. Hukuk, düzendir. Her yerde ve her zaman, yasama organları düzeni, adaleti ve istikrarı sağlamak amacıyla düzenlemeler yapmaya gayret etmiştir; etmektedir. Her yerde ve her zaman hâkimler düzeni, adaleti ve istikrarı sağlamak amacıyla yasalar doğrultusunda karar vermeye gayret etmiştir, etmektedir, edecektir.”
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
Bir ülkede hukukun oluşmasının, bilinir ve uygulanabilir kılınmasının kanunların, genel, sürekli, bilinir, anlaşılır olmasına bağlı olduğunu hatırlatan Korkmaz, bu konuda hukuk eğitimi alan öğrencilere de çok iş düştüğünü hatırlattığı konuşmasını şöyle tamamladı:
“Sevgili öğrenciler, meslek hayatınızda düşüncelerin açıklanmasına imkân verin, düşünce özgürlüğüne saygılı olun. Biliyorsunuz, her fikir muhteremdir; fakat her fikir muteber değildir. Dinlemekten, değerlendirmekten asla usanmayınız. Zira dağıttığınız haktır, adalettir. Adil, anlayışlı, hukuka, toplumun örf ve âdetlerine vakıf ve saygılı olun. Doğru sözlü, güvenilir, vakar ve şeref sahibi, güzel ahlâklı olun. Yargılama esnasında mahkemelerde taraflara nasıl davranılacağını, nasıl hitap edeceğini iyi bilin. Hüküm verirken davanın adaletle sonuçlanmasına halel getirecek her davranıştan kaçının. Bilmelisiniz ki verdiğiniz kararlarla kendinizi değil olayın taraflarını ve hatta ülkenizi ilzam etmektesiniz. Bu bakımdan adaletli davranmaya özel bir özen gösterin. Zira Adalet, İnsan bilincinin ürettiği en ustun bir değerdir. Adalet ancak hakikatten, saadet ancak adaletten doğabilir. Doğru kime ait olursa olsun doğru; yanlış kimden kaynaklanırsa kaynaklansın yanlıştır. Bildiğini sanan ya da bildiği sanılanlarla değil, bilenlerle olmak gerekir. Doğarken var olmasını arzu ettiğimiz hukukun ölürken de var olması dileğiyle.”
Konuşmalardan sonra mezun öğrencilerin diplomaları yöneticiler ve öğretim üyeleri tarafından verildi.