Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde görevli öğretim üyeleri, felsefe dünyasına yeni eserler kazandırmaya devam ediyor. Osmanlı Felsefe Çalışmaları Atölyesi, çevriyazı ve sadeleştirme kalıbında hazırladığı dört yeni kitapla okurlarının karşısına çıkıyor. Osmanlı Felsefe Çalışmaları dizisi, yayınladığı bu son eserlerle Tanzimat’tan Cumhuriyet’e devreden felsefe mirasını açığa çıkarmayı amaçlayan çizgisini biraz daha pekiştiriyor.
OSMANLI FELSEFE ATÖLYESİ ÇALIŞMASI
Birinci kitap, Ali Utku ve Nevzat H. Yanık tarafından hazırlandı. “Kebētos Pinaks: İnsan Yaşamının Tablosu” adını taşıyan kitapta, tartışmalı biçimde Sokrates’in öğrencisi, Platon’un arkadaşı Kebes’e atfedilen Kebētos Pinaks başlıklı diyalog tarzındaki ahlâk kitabının İslâm-Osmanlı kültürüne aktarılış serüveni gündeme getiriliyor. İlk defa İbn Miskeveyh tarafından 10. yüzyılda Lugaz-ı Kâbis Sâhib-Eflâtûn (Eflatun’un Dostu Kebes’in Bilmecesi) başlığıyla Arapçaya tercüme edilerek İslâm kültür dünyasına taşınan eser, 1863’te Ali Suavi tarafından Kiyotiyos’un Ahlâka Â’id Risâlesinin Tercemesi başlığıyla Yunancadan ve bir kez de Manastırlı Mehmed Rıfat tarafından Keşf-i Râz yâhûd Ömr-i İnsânînin Tasvîr-i Hakîmânesi başlığıyla Arapçadan Türkçeye tercüme edildi. “Kebētos Pinaks: İnsan Yaşamının Tablosu” adlı eser, hem İbn Miskeveyh’in Arapça metninin tercümesini, hem de Suavi ve Mehmed Rıfat’ın tercümelerinin çevriyazı ve sadeleştirmelerini içeriyor. Utku ve Yanık, kitabın girişinde yer alan “Kebes’in Tablosu: İslâm-Osmanlı Kültüründe Bir Felsefi Alımlama Örneği” başlıklı makalelerinde Kebetos Pinaks’ın İbn Miskeveyh’ten Ali Suavi’ye ve Manastırlı Mehmed Rıfat’a İslâm-Osmanlı kültürüne tercüme girişimlerini felsefi alımlama ve içkinleştirme kalıpları açısından sorguluyor.
İkinci kitap ise, Felsefe Bölümü’nden Remzi Demir, Bilal Yurtoğlu ve Ali Utku tarafından hazırlanan Hoca Tahsin’in Tarih-i Tekvin Yahud Hilkat (Varoluş Tarihi veya Yaratılış, 1892/1893) başlıklı telifi. Son dönem Osmanlı bilim ve düşün adamlarından Hoca Tahsin “öncelikle beşiğimizi ve ikinci olarak mezarımızı, yani nereden geldik nereye gideceğimizi günümüz bilimlerinin yardımıyla arayalım” diyerek, döneminin bilimsel gelişimleri ve evrimci felsefelerinin etkisi altında evrenin tarihini açıklamaya, zamanın sonsuz derinliklerine dalarak yaratılış sırrına nüfuz etmeye çalışıyor. Tarih, arkeoloji, filoloji ve mitoloji gibi beşeri bilimlerden fizik, kimya ve astronomi gibi pozitif bilimlere dönemin bilim algılayışının metodolojik bir sorgulamasını da içeren eser, Türk bilim ve düşünce tarihi açısından dikkat çekici bir metin. Demir ve Yurtoğlu eserin girişinde yer alan “Unutulmuş Bir Osmanlı Düşünürü Hoca Tahsîn Efendi’nin Tarih-i Tekvin yahud Hilkat Adlı Eseri ve Haeckelci Evrimciliğin Türkiye’ye Girişi” başlıklı makalelerinde Hoca Tahsin’in eserlerinin ve Tarih-i Tekvin’in genel bir değerlendirmesi sunuluyor.
BEŞİR FUAD’IN VOLTAIRE KİTABI…
Üçüncü kitap, Erdoğan Erbay ve Ali Utku tarafından hazırlanan Beşir Fuad’ın Voltaire (1887) biyografisi. Pozitivizm, materyalizm gibi Batılı felsefe akımlarının ülkemize girmesinde önemli rol oynayan Beşir Fuad’ın, biyografi türünün bizdeki ilk örneği olması bakımından dikkat çekici olan eseri, Fransız Aydınlanması’nın öncü ismi Voltaire’in yaşamını, eserlerini ve düşüncesini ele alıyor. Erbay ve Utku sunuş yazılarında eseri “on dokuzuncu yüzyıl Türk aydınının misyonuna model teşkil eden prototipi ve onu üreten ütopya, kurgu ve ideolojiyi dillendiren apolojik bir metin, bir manifesto” olarak sunuyorlar. Ayrıca eserin girişinde Remzi Demir’in “Beşir Fuad ve Voltaire” başlıklı bir makalesi de yer alıyor.
DARÜLFÜNUN’DA FELSEFE DERSLERİ…
Dördüncü kitap Ali Utku ve Uğur Köroğlu tarafından hazırlanan Halil Nimetullah’ın Darülfünun’da Felsefe Dersleri (1914). Darülfünun Edebiyat Fakültesi Felsefe Şubesi Müderrislerinden Halil Nimetullah Öztürk’ün 1914 yılından verdiği felsefeye giriş derslerine ilişkin notlardan oluşan eser, dönemin felsefe algılayışını aydınlatacak bir başlangıç metni niteliğinde. Ayrıca Darülfünûn müfredatındaki felsefe derslerinin içeriğini yansıtması bakımından “Türkiye’de felsefe eğitimi” konusunda tarihsel belge niteliği taşıyor. Eserin girişinde Cumhur Aslan’ın “Pozitivist, Sekülarist ve Anti-Osmanlıcı Bir Düşünür: Halil Nimetullah Öztürk” başlıklı bir makalesi de yer alıyor. Aslan, makalesinde Cumhuriyet döneminin anti-Osmanlıcı, radikal-sekülarist görüşleriyle öne çıkmış bir aydını ve akademisyeni olan Halil Nimetullah’ın düşüncesinin genel bir değerlendirmesini sunuyor.
Osmanlı Felsefe Çalışmaları’nın sunduğu son eserler ve eserlerin girişinde yer alan, sahanın uzmanları tarafından kaleme alınmış kapsamlı makaleler, modernleşmeyi bir zihniyet dönüşümü sorunu haline getiren Osmanlı aydınlarının felsefeye atfettikleri anlamı, merkezinde ‘değişim’ olgusu bulunan toplumsal-siyasal-kültürel diğer süreçlerle ilişkilendirerek, modernleşmeci ideolojik projeler bağlamında okuma imkânı sunuyor.