İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan Erzincan'ın İliç ilçesinde 13 Şubat tarihinde meydana gelen toprak kaymasın ardından bölgede incelemelerde bulunarak açıklama yaptılar. Açıklamada, 2 gün önce durdurulan arama faaliyetlerinin güvenli çalışma imkanı sağlanıncaya kadar başlanmayacağı bildirildi.
Erzincan'ın İliç ilçesindeki 13 Şubat tarihinde bir maden ocağında meydana gelen toprak kayması sonrası göçük altında kalan 9 işçi için başlatılan arama çalışmaları, arama faaliyeti yapılan noktalarda heyelan riskinin devam etmesi nedeniyle 19 Şubat tarihinde durdurulmuştu. Konu ile alakalı bölgede incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan bugün basın açıklaması yaparak son durum hakkında bilgilendirmede bulundular. Bakan Yerlikaya, konuşmasında “Erzincan maden sahasında güvenli çalışma imkanı sağlanıncaya kadar arama faaliyetlerine ara veriyoruz” dedi.
İlk olarak konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Özellikle arama faaliyetleriyle alakalı malumunuz iki gün önce halen devam eden heyelan riski nedeniyle bu süreç durmuştu. Ama bunun yanında heyelan olmuş, toprağın uygun olacak alanlara taşınmasıyla ilgili faaliyetlerimiz şu anda devam ediyor. O alanlar tespit edildi ve eylem riski de göz önünde bulundurularak bu çalışmalar şu anda devam etmektedir. Elbette en önemli önceliğimiz olan, buradaki 9 çalışanın aranmasıyla alakalı faaliyetler devam ederken aileleri sürekli bilgilendirdik. Ailelerimizi teskin etmeye gayret ettik. Hakikaten ailelerin büyük bir çoğunluğu zaten bu bölgede çalışan insanlar. Madeni hepimiz kadar bilen insanlar. Burada yaşayan insanlar. Onlar da konunun ne kadar büyük olduğunu ve ne tür zorluklarla karşı karşıya olduğumuzu gayet iyi biliyorlar. Dolayısıyla onlarla birlikte bu süreci yürütüyoruz. Onların yanında olduğumuzu bir kez daha sizlerin aracılığıyla ifade etmek istiyoruz. Onların yanında olacağımızı, bu konuda devlet olarak bu konunun tüm sorumlu taraflarının bugün ve bundan sonraki süreçte onlarla birlikte olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bunun yanı sıra tabii olayın oluş nedeniyle alakalı soruşturmalarımıza devam ediyor. Hem idari yönden hem teknik yönden bu konunun neden meydana geldiği kök sebepleri nedir? Bunları inşallah çok kısa zamanda tespit edip kamuoyuyla sizler vasıtasıyla paylaşacağız. Bunun yanı sıra adli konudaki süreç devam ediyor. Dolayısıyla bu süreç büyük bir titizlikle, gayretle devam ediyor” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, maden sahasında güvenli çalışma imkanı sağlanıncaya kadar arama faaliyetlerine ara verdiklerini ifade ederek, “Olayın ilk olduğu andan itibaren devletimiz, hükümetimiz her zaman olduğu gibi çok büyük bir seferberlik ruhuyla buraya geldi. Daha önceki basın buluşmalarımızda da ifade ettiğimiz gibi insan kaynakları açısından yaklaşık 3 bine yakın ve araç gereç iş makinesi açısından da 800’ün üzerinde bir mevcutla burada ilk andan itibaren arama kurtarmaya başladık. Bütün bunları yaparken daha önceki buluşmalarımızda da ifade ettiğimiz gibi bugün sizler aracılığıyla açıklığa kavuşturmak istiyoruz. Bu büyük bir kaza değerli arkadaşlar. Bu yığın liç alanı dediğimiz, toprağın kümelendiği alandan her iki tarafa büyük toprak kayması, yani Sabırlı Deresine akan büyük bir kütleden bahsediyoruz. 8 milyon metreküp son ölçümlerle ve onun aksi istikametinde 2 milyon metreküp mangan sahası, açık ocağa akan bir kütleden bahsediyoruz ve her iki tarafta da aradığımız canlarımız olduğunu söylemiştik. Değerli arkadaşlar, bu yığın liç alanlarının tepedeki stabilitesini devamlı surette anbean kontrol eden jeoradar yani sismik ölçümlerden bahsetmiştik. Her anını takip ediyoruz. Kayıt altına alıyoruz. Bunları bilim insanlar oluşan bir kurulumuz var. Bunlar teknik personel, sahadaki, daha önceki burayı tanıyanlar velhasıl istişaresi ve bilimi bize katkı sunacak herkes de bunu değerlendiriyoruz ve gelinen nokta şu; 3 gün öncesinde biliyorsunuz bunu paylaşmıştık sahadaki sizle buluşmamızda. Mangan sahasındaki alan ara verilmişti. Oradaki arama çalışmalarına güvenlik gerekçesiyle ve 2 günden beri de Sabırlı Vadisinde Sabırlı Deresinin oradaki arama faaliyetlerine yine ara vermiştik. Sebebi ne bunun? Sebebi şu arkadaşlar. Biz her zaman olduğu AFAD olarak AFAD koordinasyonundaki tüm arama kurtarma veya arama faaliyetlerinde önce arama işini yapan arkadaşlarımızın bu süreçte çalışan arkadaşlarımızın güvenliğini önceliyoruz. Bunu yapıyoruz. Yukarıdaki kaymaya vesile olan yerdeki hiçbir şekilde durmadığı, devamlı surette aktif ve bir önceki günden, bir önceki zamandan daha aktif hale gelmesiyle ilgili olan bir rapor ve nihayetinde buradaki çalışmaları, arama çalışmalarını inkıtaya uğradı ve dün bütün bakanlarımız bir araya gelip bilim insanlarını, teknik mühendislerimizi tekrar dinleyip nihai raporu aldığımız zaman şununla karşı karşıya kaldık. Bunu sizlerle paylaşmamız lazım. Her iki tarafta yani, Sabırlı ve manganın açık ocağındaki arama faaliyetlerine ara veriyoruz. Tekrar ediyorum. Ara veriyoruz. Ne zamana kadar? Yukarıdaki yılın iç alanındaki aktifasyon durup stabil, aşağıda güvenli çalışmaya vesile oluncaya kadar biz arama çalışmalarına ara veriyoruz” diye konuştu.
“Tehlike oluşturacak bir zehirli atığa rastlanmadı”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ekiplerinin sürekli olarak numuneler alarak ölçümler yaptığını ifade ederek şu ana kadar havada, suda, toprakta herhangi bir tehlike oluşturacak bir zehirli atığa rastlanmadığının altını çizdi. Bakan Özhaseki konuşmasında, “Olayın olduğu andan itibaren çevreden sorumlu bakan yardımcısı arkadaşımız onun riyasetinde Çevre Genel Müdürümüz, Çevre Yönetimi Genel Müdürümüz, ÇED Genel Müdürümüz, on kadar bizimle devamlı çalışan bu konuda akademisyen, bilim adamlarımız uzman arkadaşlarımızla birlikte ve elimizde bulunan son derece donanımlı aletlerimizle, mobil cihazlarımızla bu bölgeye intikal ettik. O günden itibaren olayları yakinen birebir de takip ediyoruz. Tabii bizim bakanlığımızı ilgilendiren tarafıyla bu bölgede arkadaşlarımız geldikten sonra ilk yaptıkları iş bu heyelan alanında uçan, biriken toprağın nehirle buluşmasını kesmek gerekiyordu. O anlamda menfez kapaklarını kapattılar. Sabırlı Deresi neticesinde. Sonra bu toprağın güvenli bir yere nakli için gerekli aramaları yaptılar. Çalışmaları yaptılar. Sızdırmazlıkla ilgili çalışmalarını zaten devam ettiriyorlar ve bu tespitleri de arkadaşlarımız aralıksız olarak sürdürdüler. Bir taraftan da belki en önemlisi kamuoyunun merak ettiği konu bu toprağın herhangi bir şekilde insan sağlığına, çevreye zarar var mı? Havada, suda, toprakta, tehlikeli atıklar oluştu mu? Gibi bir soruya cevap bulabilmek amacıyla da arkadaşlarımız her gün dokuz noktadan burada numune alıyorlar. Sonra bunu gereken mobil cihazımızla gerekse üç ayrı dışarıdaki yetkin laboratuvarlarda incelettiriyorlar. Şu ana kadar çok şükür tehlike oluşturacak bir zehirli atığa rastlanmadı. Bundan sonra da bu titizliği biz devam ettireceğiz. Sonuna kadar sürdüreceğiz. Herhangi bir tehlike oluşmaması için elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Zaten bu toprağın taşınması aşamasında taşıyabileceğimiz yerlerin tespiti dahil olmak üzere üzerimize ne düşüyorsa onları da yapacağız. Çok şükür burada bir tehlikenin oluşmaması bizim için son derece önemliydi. Bundan sonra da inşallah olmaz diye ümit ediyorum ben ama bu hiçbir zaman bizim yapacağımız çalışmalara mani değil. Burada biz bu çalışmaları titizlikle sürdüreceğiz. Yine her gün topraktan numune alacağız. Havadaki ölçümleri yapacağız. Ayrıca yer altındaki suların nehre ulaşma konusundaki tehdidini de göz önünde bulundurarak ne yapılması icap ediyor bilim adamlarımızın tavsiyeleriyle, uzmanlarımızın bu konudaki görüşleriyle istişareyle bakanlıklar arasındaki bu koordinasyonla üzerimize düşeni de yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, DSİ’nin çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “İlk andan itibaren Devlet Su İşlerimizin yöneticileri ve mühendisleri burada bir acil eylem planı oluşturdular. Bu acil eylem planına istinaden önce yüzey sularının baraja akmamasıyla alakalı sedde yapılmaya başlandı. Şu anda 8 metreye ulaştı. 11 metreye kadar ulaştıracağız. Bunun önünde ve arkasında birikme ihtimali olan suları da atık havuzuna aktarmak üzere bir pompaj sistemi de kurulmuş vaziyette. İkinci olarak bunun daha da önünde gelecek olan yağışları da depolama amacıyla yaklaşık şu an için planlamalar 30 metre yüksekliğinde adeta küçük bir baraj inşa edilecek. Bunun dışında da bu maden sahasının bir üst tarafında gelecek olan temiz suların yani yağmur suları olabilir ya da normal akış olabilir. Bunların da alana girmemesi için bir bypas sistemi şu anda planlanıyor. Arkadaşlar da bununla ilgili çalışmalara başladılar. Maden sahasının üst tarafında, orada da adeta küçük bir baraj inşa edeceğiz. Gelen suları burada tutup daha sonra da alanın dışından büyük borularla alana hiçbir şekilde değmeyecek şekilde bypass sistemiyle normal diğer tarafa adeta farklı bir akış olarak, suyun akışını yönlendirmiş olacağız. Şu an itibariyle herhangi bir şekilde yüzey sularından normal baraja ya da herhangi bir yere akan bir su söz konusu herhangi bir tehlikede arz edecek bir durum yok. Arkadaşlarımız şu anda çalışmalara devam ediyorlar. En kısa zamanda bunlarla ilgili işler de bitirilmiş olacak” şeklinde konuştu.
Son olarak konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da, konuşmasında şunları kaydetti; “Çalışmayı Sosyal Güvenlik Bakanlığımız olarak gerçekleştirdiğimiz faaliyetler hakkında kısa bilgiler sunacağım. Bildiğiniz gibi bütün iş yerlerinde ve üretim çağlarında bizim için en önemli konulardan bir tanesi, çalışanlarımızın güvenliği ve sağlığıdır. Bu konuda önlemleri alıyoruz ve taviz veremediğimiz bir konudur bizim için. Çalışanlarımızın sağlığı güvenliği noktasında. Daha önce de ifade ettim. Teftiş Kurulu Başkanlığımız ve başmüfettişlerimiz eşliğinde şu an incelemelerimiz, araştırmalarımız devam ediyor. Bu çerçevede olayın gerçekleşmesinde ortaya çıkan kök nedenlerin bulunması noktasında da müfettişlerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Şunu da ifade etmek isterim. Tabii olayla ilgili idari ve hukuki süreç devam ediyor. Ancak müfettişlerimizin hazırlayacağı raporlar belli bir zamanı alacaktır. Ama en son noktada burada ihmali ve kusuru olan kim varsa hukuk önünde gerekli hesabı vereceğini de ifade etmek isterim.”