Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından 2 yıl süreyle akredite edilen Atatürk Üniversitesi, YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas’ın katılımıyla gerçekleşen takdim töreniyle Kurumsal Akreditasyon Belgesini aldı. Programda 2020 Yılı Akademik Teşvik Ödülleri de sahiplerini buldu.
Atatürk Üniversitesinin misafiri olarak Erzurum’a gelen YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas ile beraberindeki heyet, takdim törenine geçmeden önce Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında kurulan ayrıca yeniden tanzim edilen birimleri gezerek yapılan çalışmalar hakkında birim yöneticilerinden bilgi aldı.
Daha sonra Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonuna geçen heyet, burada gerçekleşen YÖKAK Kurumsal Akreditasyon Belgesi Takdim Töreni ile 2020 Yılı Akademik Teşvik ve Ödül Törenine katıldı.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ, AKREDİTE OLAN 12 ÜNİVERSİTEDEN BİRİ OLDU
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın yanı sıra YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, YÖK Üyesi Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fevzi Polat, MHP Erzurum İl Başkanı Naim Karataş, İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosu Dr. Sajad Soltanzadeh ile üniversite yönetimi, çok sayıda akademisyen, öğrenci ve davetlinin katıldığı program; Atatürk Üniversitesi Türk Mûsikisi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Hakkı Gerçek ile ekibinin icra ettiği Türk Sanat Müziği dinletisiyle başladı.
YÖKAK tarafından 2020 yılında ilk kez uygulanmaya başlanan ve 209 üniversite arasından 60’a yakın kurumun başvurduğu, 2021 yılında ise 12 üniversitenin akredite olduğu Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında değerlendirme süreci tamamlanan Atatürk Üniversitesi, bağımsız değerlendirme takımları tarafından yürütülen değerlendirme programı sonrasında akredite olmaya hak kazanmıştı.
YÖKAK Başkanı Elmas, Kurumsal Akreditasyon Belgesini vermek üzere Erzurum’a geldi
Kurumsal Akreditasyon Belgesini vermek üzere Erzurum’a gelen YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas’ın katılımıyla gerçekleşen törende kürsüye çıkan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, "Atatürk Üniversitesini diğer üniversitelerden ayıran en önemli özelliği kuruluşundan bugüne Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli projelerinden birisinin gerçekleşme öyküsüne sahip olmasıdır" dedi.
Bu bilincin getirdiği sorumlulukla Atatürk Üniversitesinin 2016 yılından bu yana YÖK’ün Yeni Sistem Yaklaşımı ve YÖKAK’ın vizyonu doğrultusunda çağdaş üniversite olma gerekleri ile akademik değerlerini, eğitim metodolojilerini ve toplumsal rolünü yeniden nasıl yapılandıracağını büyük bir ciddiyetle gözden geçirdiklerini aktaran Rektör Çomaklı, “Yeni yönetim kadromuzla bu vizyonla hareket ederek çalışmalarımızı üniversitemizi bir bölge üniversitesi olma temeli üzerinden, evrensel bir dünya üniversitesi statüsüne taşımak yönünde sürdürüyoruz. Bu anlamda büyük ve cesur adımlar atarak önemli aşamalar kaydettik. Atatürk Üniversitesi evrensel bilimde ön sıralarda yer alan, sorun odaklı çalışan ve toplumsal sorunlara bilimsel çözümler üretebilen, toplumsal taleplere duyarlı olmanın yanı sıra, toplumsal taleplere yön veren bir üniversite olarak konumlanacağı yola girmiştir. Bu hedeflere ulaşmak üzere üniversitemizde yoğun bir çalışma, sistematik olarak yürütülmektedir. Bu çaba Atatürk Üniversitesi Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi ile somut bir hal almış ve önemli çıktılar üretmeye başlamıştır. Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında düzenlenen 19 ayrı arama konferansı ile ortak akıl oluşturulmuş ve önemli çıktılar elde edilmiştir” şeklinde konuştu.
ÇOMAKLI: "YÖKAK’IN DİNAMİK YAPISINI BİRİNCİ ELDEN DİNLEME FIRSATI BULDUK"
Kalite Koordinatörlüğünün kurulduğu tarihte 6 olan lisans akredite program sayısının, bugün itibariyle 16’ya çıktığını, 35 lisans programı ve 1 enstitünün akreditasyon sürecinin devam ettiğini, 2022 yılı Ocak ayı itibariyle 12 lisans programının akreditasyon sürecinin ise başlamasının planlandığını belirten Prof. Dr. Çomaklı, “YÖKAK tarafından yürütülen Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) kapsamında birimlere gerekli rehberlik yapılarak, Üniversitemizin 2 yıl akredite olması sağlanmıştır. Bu yıl ilk defa 7 boyutta gerçekleştirilecek olan akademik teşvik ve ödül töreni önemli farklılıklar içermektedir. Ödüllerimiz öğretim elemanı, bölüm ve birim düzeyinde olacaktır. Bu da ödül ve teşvik sisteminin daha adil ve kapsayıcı olmasını sağlamaktadır. Ödül alan akademisyenlerimizi ve birim yöneticilerimizi içtenlikle kutluyorum. Üniversitemize yapmış olduğunun önceki ziyaretlerinizde değerli görüşlerinizden istifade etme fırsatı bulmuştuk. Bu ziyaretinizle de YÖKAK’ın dinamik yapısını birinci elden dinleme ve daha iyi anlama fırsatı bulacağımızdan eminim. Bu vesile ile Üniversitemizi teşrifinden dolayı Prof. Dr. Muzaffer Elmas’a tekrar teşekkür ediyor, Ödül ve Teşvik Törenimizin hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
“YÖKAK, DÜNYANIN ÖNDE GELEN AJANSLARINA TAM ÜYE OLMUŞ DURUMDA”
YÖK’e bağlı bir komisyon olarak kurulan ancak 2018 yılından sonra bağımsız bir kurul haline gelen YÖKAK’ın kısa sürede önemli çalışmaların altına imza attığını dile getirerek konuşmasına başlayan YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, yeni bir kurum olarak başladıkları bu yolu emin adımlarla yürümek için önemli reformlar gerçekleştirdiklerini söyledi. Kuruluşunun 2. yılının sonunda dünyanın önde gelen ajanslarının tamamına tam üye olduklarını vurgulayan Başkan Elmas, belirlenen kriterler ve yapılan değerlendirmeler sonucunda üniversitelerin kalitelerini daha da yukarı çekmek için Kurumsal Akreditasyon sürecini başlattıklarını söyledi.
PROF. DR. ELMAS: “TÜM DÜNYA İLE KONUŞAN BİR KURUMUZ”
Yükseköğretim Kalite Kurulunun ithal bir kriter sürecini içinde barındırmadığını, bu süreci üniversitelere uygulanabilecek bir model haline getirdiklerini ifade eden Elmas, “Üniversitelerin tüm dünyada yeni bir atmosfere girdiğini görüyoruz. Değişim ve dönüşüm denildiğinde aslında sorulması gereken ilk şey ne kadar değiştiğimiz ve dönüştüğümüzdür. Ziyaretlerimiz ve edindiğimiz bilgiler ışığında görüyoruz ki Atatürk Üniversitesi değişim ve dönüşümün mantığını kavramış durumda. Dünyanın konuştuğu akıllı sistemler, büyük veri, robot, metaverse, artırılmış gerçeklik, yapay zekâ gibi konuları bugün konuşmaya başladık ancak bunların çıkışı yeni değil. 65 yıllık geçmişiyle Atatürk Üniversitesi, bugünün teknolojisi ile dünün tecrübesini birleştirerek önemli çalışmalar gerçekleştirmiş durumda” değerlendirmesinde bulundu.
“DEĞİŞEN DÜNYA İLE BİRLİKTE DAHA ESNEK VE DAHA ÖZ YÖNETİM BİÇİMİ BENİMSENDİ”
Son yıllarda kurumlar, üniversiteler ve bireyler arasındaki farkın giderek daha da açıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Elmas, bu farkın kapanması için iki yöntemin var olduğunu vurgulayarak birincisinin herkese yetkinlik kazandırmak olduğunu, ikincisinin ise bilişim destekli çevik yönetim anlayışını benimsemek olduğunu dile getirerek, “Artık bir kişinin ve konumun dünyada ayakta kalabilmesi için bu yetkinliklere sahip olması gerekiyor. Önceden yöneticiler ve kurumlar 5 yıllık stratejik planlar yapıyorlardı ancak sürekli değişimle birlikte esnek, daha öz ve daha kısa bir yönetim biçimi benimsendi. Bu da bizleri yönetici konumundan lider konumuna taşıdı. Bireylerin ayakta durabilmesi için tüm yetkinlikleri kazanması gerekiyor. Eskiden diploması olan başarılı olarak kabul ediliyordu, şimdi ise sertifikalar, karma eğitimler, yan dallar, birden fazla yabancı dil fark oluşturuyor” diye konuştu.
“EĞİTİM ARTIK 20 MART 2020’DEN ÖNCEKİ GİBİ OLMAYACAK”
Pandemiye kadar dünyada başka bir eğitim modelinin uygulandığını ancak 20 Mart 2020’den sonra ülkemizde görülmeye başlanan korona virüsle birlikte yeni bir eğitim modelinin benimsediğini aktaran YÖKAK Başkanı Muzaffer Elmas, eskiden öğrencilere eğitimcilerin bilgi aktarımında bulunduğunu ancak yeni dönemle birlikte öğrencilerin zorlayıcı bir konumda olduğunu, bunun için tüm eğiticilerin kendileri geliştirmeleri gerektiğini belirtti. Beş yıl akredite edilen kurumların da bu değişen ve dönüşen dünyadan nasibini aldığını aktaran Elmas, “Akredite olan kurumda çok fazla bir değişim olmuyordu. Bunun da değişmesi gerektiğine karar vererek bu düşünceye uygun bir sistemi yürürlüğe koyduk ve 2 yıllık akredite sürecini uygulamaya başladık. Akredite sürecinde işi çok sıkı tutuyoruz, ancak bizim verdiğimiz kararın en az tartışılabilir olması için üniversitemizin kendilerini iyi tanıtmaları gerekiyor. O yüzden bu süreci karşılıklı olarak çok titiz yürütüyoruz. Atatürk Üniversitesi ile de oldukça başarılı ve koordineli olarak yürüttüğümüz bu süreç neticesinde Kurumsal Akreditasyon Belgesini teslim ettiğimiz Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı nezdinde tüm kalite ekibini ve üniversite mensuplarını tebrik ediyor, sürecin hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
"ÖDÜL TÖRENİ BU YIL İLK DEFA 7 BOYUTTA GERÇEKLEŞTİ"
Kurumsal Akreditasyon Belgesi teslim törenin ardından program; 2020 Yılı Akademik Teşvik Ödüllerinin sahiplerine teslim edilmesiyle devam etti. Bugüne kadar yapılan ödül ve teşvik törenlerinden farklı olarak 7 boyutta uygulanan 2020 yılı Akademik Teşvik ve Ödül Töreni, Yeni Nesil Üniversite çalışmaları kapsamında Eğitim, Araştırma ve Topluma Katkı misyon alanlarını harmanlayan eğitim, araştırma, topluma katkı, araştırma temelli eğitim, eğitim temelli toplumsal katkı, araştırma temelli toplumsal katkı ve çarpan katkı alanlarında sahiplerini buldu.
Program, protokol heyeti ile ödül alan akademisyenlerin hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.