Başbakan Erdoğan, canlı yayınlanan NTV-Star ortak yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan özetle şunları söyledi:
PEŞİNE TAKILMAM
“Eğer bu tartışmalar olmazsa ben başbakan olamam zaten. Öyle bir başlık ortaya koymalısınız ki bu gündemi oluşturmalı. Gündem birilerinin elinde kalırsa, o zaman siz başbakan olarak onun peşine takılırsınız. Ben peşine takılmamalıyım. Bir şeyi yaparken, bunun enine boyuna tartışmasını yapmışsam, en yakın çevremdeki bazı arkadaşlarımla bunun görüşmesini yapmışsam, onlar bile bunun zamanlamasını bilmeyebilir, bir zamanı gelir ki onu gündeme oturturum, oturtmam lazım. Bu kabiliyeti sergileyemezsem o zaman böyle bir neticeyi de elde edemezsiniz.
YETKİ İHLALİNE KARŞIYIM
Türkiye’de kuvvetler ayrılığı prensibini en güçlü savunan partinin lideriyim. Bu konuyu bir defa altını çizerek güçlü bir şekilde ifade edeyim. Kimse bunu eğip büküp sağa sola çekmesin. Kuvvetler ayrılığı dediğimiz yasama, yürütme, yargının, Anayasa ve yasalarda belirlenmiş bir hareket alanı vardır. Bu belirlenmiş hareket alanı içerisinde bunlar hareket etmek durumundadır. Fakat bizim ülkemizde öyle zamanlar yaşadık ki, baktık ki yargı bazen yasamanın da yürütmenin de alanına müdahale etti. Asla ve kata yasama, yürütme ve yargının buradaki yetki ihlaline karşı oluşumuzdur, bunun dışında herhangi bir şey değildir. Diyoruz ki, biz burada, erkler yetki ihlaline gitmesin, yasama da gitmesin, yürütme de gitmesin, yargı da gitmesin. Cumhurbaşkanı’ndan farklı bir şey söylemedim ben.
İŞKENCELERİ BEN DE GÖRDÜM
‘Bana da işkence yapılsa ben dağa çıkarım’... Hayır bizim yolumuz bu değil. Bir kere dağdaki dağdan kaçanı infaz ediyor. Bizim değerlerimiz içinde bu yol yok. Bizim değerlerimizde anlatmak konuşmak ikna etmek var. Terörle mücadelede ittifak sağlayamıyorsak bu bizim için büyük bir açıktır. İçeriğiyle ilgili çok çalışma yaptık. Bir yere geldik. Ancak bakın bir yanlış başka bir yanlışla temizlenemez. Burada bir kan varsa kanla temizleyemezsiniz. Bu adımı iyi atmamız lazım. Diyarbakır cezaevi hakkında görüşlerimiz çok önceden açıklanmıştır. O işkenceleri ben de gördüm. Biz bunu meydanlara taşımadık oralarda söylemedik.
GEREKİRSE ÖZÜR DİLERİZ
Uludere’yi bu kadar basite indirgemeyelim. Sonuçta terörist de sivildir. Biraz sabredelim ölen 34 kişiyle ilgili yargı kararını bekleyelim. Sürekli sivil denmesini bir beyin yıkama hamlesi olarak görüyorum. Uludere konusunda biz adım attık, Dersim yanlışına düşmek istemedik. Daha netice ortaya çıkmadan terör örgütü ve uzantıları kalkıyorlar bize ‘illa özür dileyeceksin’ diyorlar. Gerekirse özür dileriz. Uludere olayının olduğu günün sabahında ROJ TV’nin bu olayı ağlayarak vermesi kuşku verici şeyler. İstismarın boyutlarını açıkça gösteriyor. Bu istismarlara karşı el ele vermemiz gerekiyor.
AÇIK HAVA HAPİSHANESİ DEĞİL
Ben Sayın Kılıçdaroğlu kadar cesur değilim. Anayasanın ilgili maddesini göz göre göre çiğneyemem. Yargıya müdahale edemem. Silivri cezaevi en uygun şartlarda yapılmıştır. Silivri bir açık hava hapishanesi değildir. Konuyla ilgili yargı ne karar verirse ona saygı duyarız. Şu anda bizim gündemimizde af yok. Sayın Sami Selçuk sadece kendi düşüncesini söylüyor. Yüce divan kararının Ergenekon’a emsal teşkil etmesi mümkün değil.
TSK RAHATSIZ
Ergenekon davasında silahlı kuvvetlerin kendisiyle ilgili boyutunda şüphesiz ki rahatsızlıklar var. Ki bazı rahatsızlıkları da bizimde paylaştığımız oluyor. Ben de daha önce hem Ergenekon hem de Balyoz ile ilgili bazı açıklamalarım oldu. Silahlı Kuvvetler mensuplarının tutuksuz yargılanması ile ilgili.
TEMİZLEDİK DİYEMEM
Devletteki derin yapı tamamen temizlendi diye bir iddia içinde olmadık. O kadar büyük bir iddiada bulunamam. Derin yapının sıfırlandığı bir ülke yoktur. Her ülkede bu tür yapılanmalar vardır. Önemli olan bu tür yapılanmaların darbelere neden olup olmadığıdır. Biz bu yapıların zararını en aza indirdik. Biz yolsuzlukla mücadelede başarılı olduysak bu çetelerle mücadelede başarılı olduğumuz içindir.
OFİSİMDE BÖCEK BULUNDU
Hozat’taki fişlenme iddiaları üzerine başlattığımız takip devam ediyor. Devletin bazı kurumlarında derin devletten kalma kötü alışkanlıklar var. Ben dahil bu dinlemeler bitmemiştir. Tohumlama yanlış yapıldı.
Evimin altındaki ofisimde dinleme cihazı bulundu. Derin devlet denen olay boş durmuyor.
OLSA NE OLUR OLMASA NE OLUR
Ben bu üniversitenin (ODTÜ) yönetimini anlayabilmiş değilim, bunlar samimi değiller. Siz nasıl bir üniversitesiniz. Sizin yetiştirdiğimiz öğrenciler bunlarsa Türkiye batmıştır. Bu öğrenciler uydumuz fırlatılırken gururlanacağı yerde lastik yakıp eylem yapıyor. Siz nasıl bir üniversite yönetimisiniz ki ne biçim öğretim üyesisiniz. Öğretim üyesi, derse girmiyormuş. Girmezsen girme. Böyle üniversite öğretim görevlisi olsa ne olur olmasa ne olur.
ÇOK KAZANAN ÇOK VERECEK
Zengin olandan daha fazla vergi alacağız. Çok kazanan çok verecek. Bu gelişmiş ülkelerde de böyle. Çok kazananlar da bundan rahatsız olacaklar ama rahatsız olmasınlar. Sonuçta kazanan bu ülke olacak.
EŞİM DEĞİL BEN ZEHİRLENEYİM
(Size yönelik de bir zehirleme girişimi oldu mu? Yemekleri eşiniz mi tadıyor?) Eşim zehirleneceğine ben zehirleneyim. Rabbimden temennim şudur, eşim benden önce ölmesin, ben ondan önce öleyim. Bizim hanım yemeklerde çok dikkatli ve hassastır. Ama ne kadar dikkatli olursanız olun bütün besinlerde sıkıntı var. Ete bakıyorsunuz öyle, süte bakıyorsunuz öyle.
İRANLI KOMUTAN SAÇMALIYOR
Suriye politikasında geri adım atmayacağız. Esad’ın en büyük destekçisi İran’dır. BM Güvenlik Konseyi’nden beklenen kararın çıkmaması Esad’ı güçlendirmiştir. Batı destek veriyor Esad’a karşı ama beklediğimiz destek değil. Patriotlar yerleştirilirse 3. dünya savaşı çıkar diyen İran Genelkurmay Başkanı saçmalıyor. İran’da herkes konuşuyor. Patriotlar, Adana, Gaziantep ve Kahramanmaraş’a yerleştirilecek.”