Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Milletin meselelerini özgürce tartıştığı, her şeyi konuşabildiği bir masası 100 yıldır var zaten. Memleket masası TBMM'dir” dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, gerçekleştirdiği basın açıklamasında gündemi değerlendir. Destici İYİ Parti’nin “Memleket Masası” önerisine ilişkin “Çözüme değil, gündem olmaya yönelik bir teklif olarak görüyor ve değerlendiriyorum. Bu yönüyle, yani sadece gündemi işgal edebilmesi niteliğiyle başarılı olduğu söylenebilir. Bu tip teklifler; siyasette proje geliştiremeyenlerin, herhangi bir çözüm üretemeyenlerin gündem oluşturmak için açtığı tartışmalardır. Bugün konuşulmayan, konuşulamayan hangi konu, hangi masada dile getirilecek? Gazete sayfalarını geçmişe doğru karıştırdığınızda, tarih boyunca, her dönemde bu tip 'sabun köpüğü' binlerce tartışmaya rastlarsınız. Tek ortak özellikleri memlekete ve hiç kimseye, hiçbir faydasının dokunmamış olmasıdır. Bugün için de 'Memlekete' herhangi bir faydasının da olduğunu düşünmüyorum. Grubu olan partileri sıralamış; ‘mevcut ve muhtemel ittifak ortaklarını’, ‘kendi cephelerinde yer alan partileri’ bir masada toplayacaklarmış. Memleket masasında HDP de olacak mı? Ne konuşacağız? Hangi illeri PKK'ye vereceğimizi mi? Özerkliği mi? Resmi dili mi? PKK ve HDP’nin meşruiyetini mi? PKK’ya ABD'nin gönderdiği binlerce tır silahın akıbetini mi? O silahlarla kimler öldürüldü? Şu anda kime doğrultulmuş durumda? Derdiniz nedir” diye konuştu.
Diyalogun, en çok Büyük Birlik Partisi’nin istediği bir şey olduğunu söyleyen Destici, diyaloğu mümkün kılanın "masa" değil, üslup olduğunu vurguladı. Öte yandan Destici, “Milletin meselelerini özgürce tartıştığı, her şeyi konuşabildiği bir masası 100 yıldır var zaten. Memleket masası TBMM'dir. Siyasetçilere düşen de en çok siyasetin, dolayısıyla millet iradesinin mücessem hali olan Meclis'in, çalışmalarının, mehabetinin, itibarının zedelenmesine mani olmaktır” dedi.
Seçim Kanununa ilişkin tartışmaları değerlendiren Destici, “Seçim Kanunu üzerindeki tartışmalar, siyasi partilerin; kanunlardaki hükümleri avantaja çevirme ve yine kanunlarda boşluklar bularak ya da oluşturarak müeyyidelerin dışında kalma çabalarından kaynaklanıyor. Anayasa değişikliğiyle kabul ettiğimiz ve yürürlükte olan seçim sistemin, siyasi partiler üzerindeki sınırlamaları olabildiğince azalttığını ve bu sistemde temsilde adaletin Cumhuriyet tarihimiz boyunca en üst düzeyde sağlandığına şahit oluyoruz. Eğer Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Yasası’nda bir değişiklik yapılacaksa, ihtiyaç genelde ve yerelde barajların kaldırılması ile seçimlere girme hakkı kazanan her siyasi partinin hazine seçim ve yardımından faydalanmasının sağlanmasıdır. Milletvekili transferleri ve bunun yöntem olarak kullanılması, hem ülkemizde hem de bütün dünyada siyaseti, parlamentoları itibarsızlaştıran bir yöntem olagelmiştir. Geçmişte bugüne, CHP’nin kurumsal kimliği üzerine en çok zarar veren yanlışlarını hatırlamaya çalışsak, herhalde 'Güneş Motel Hadisesi' ve 2018 yılında CHP Genel Başkanı’nın talimatıyla, İP’ye ağlayarak geçen milletvekillerinin görüntüleri ilk sıralarda yer alacaktır.Siyasi partilerimiz, siyaseti, millet iradesini ve parlamentoyu değersizleştirecek davranışlardan kaçınmalıdır. Aslında bu hassasiyetin en faza olması gereken yer de siyasi partilerimizdir. Bu hususta yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.