'Kudüs, İsra ve Miraç Şehri'

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını açıklamasının ardından Müslümanlar ayaklanarak Trump’a tepki göstermeye devam ediyor. Yurdun dört bir yanında protestolar sürerken, Oltu’da da benzer bir protesto gerçekleştirildi.
Hükümet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’nın önünde toplamda 14 sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcilerinin hazır bulunduğu bir ortamda basın açıklaması yapılarak, Amerika Birleşik Devletleri kınandı. Tüm STK’lar ve siyasi parti temsilcilikleri adına basın açıklamasını yapan imam hatip Ahmet Akçay, “Tüm sivil toplum kuruluşları olarak tek olup zulme karşı haykırmak için toplanmış bulunmaktayız. Kudüs bizim onurumuzdur, kırmızı çizgimizdir, zalimin umuduna bırakmamak için elimizden geleni ardımıza koymayacağız” dedi.
İslam coğrafyasındaki terör olaylarının arkasında her zaman İsrail devletinin olduğunu savunan Akçay, İsrail’in Müslümanları kışkırtmaya yönelik aşağılık davranışlarına devam ettiğini öne sürdü.
Ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Bugün başta Filistin olmak üzere; Suriye’de, Mısır’da, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da, zalimlere karşı İslami kimlikleriyle onurla mücadele eden Müslüman kardeşlerimize direnişlerinde yalnız olmadıklarını ve “Müslümanlar ancak kardeştirler” ayetini ete kemiğe büründürdüğümüzü haykırmak için toplandık. Terör örgütü İsrail’in yaklaşık bir haftadır Mescid-i Aksa ile ilgili kışkırtmaya yönelik yaklaşımlarının Filistin’de kan dökmeye yönelik bir çaba olduğu aşikârdır. İsrail küstahça tüm kutsal değerlerimize saldırarak Filistinli Müslümanları çileden çıkarmaktadır. İsrail sadece Müslümanlar için değil, insanlıktan nasibini almış herkes için bir beladır. Bu belanın ortaya çıkmasının arkasındaki sapkın düşünce olan Siyonizm tüm insanlık için yedi gün yirmi dört saat problem üretmektedir.
ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak görmesi kabul edilemez bir durumdur. İsra ve Mirac’ın şehri Kudüs’ün işgali kabul edilemez. Bizim için mübarek kılınmış topraklarda, mübarek kılınmış bir şehirde ve mübarek kılınmış bir mabette küstah İsrail’in silahlı unsurlarının kanlı ve kirli postalları ile dolaşması en aşağılık davranıştır. Bölgeye barış ve huzurun gelmesinin tek yolu Kudüs’ün tekrar Müslümanlarca idare olunmasından geçmektedir. Hazreti Davut’un Kudüs’e hakimiyeti insanlığı saadeti getirmiştir. Selahaddin Eyyub-i Kudüs’ü yeniden fethetmiş ve aynı şekilde oradaki tüm insanların hakkını teminat altına almıştır. Oysa aynı Kudüs haçlı ordularınca işgal edildiğinde sapkın Hristiyanlar şehirde Müslüman ve Yahudi katliamı yapmışlardır. Aynı şekilde Siyonistler hüküm sürünce bu defa yine Müslüman ve Hristiyan katliamı yapılmıştır. Sapmış ve Allah’ın gazabına uğrayanlarla beraber yürümenin insanlığa bir faydası yoktur. Bugün burada yaptığımız açıklama ile tüm dünyaya Kudüs’ün sahipsiz olmadığını beyan etmiş oluyoruz. Zaman, haçlı ve Siyonist zihniyetlerinin dünyalık menfaatleri için Müslümanlara çektirdiğine yeter demenin zamanı. Bütün İslam dünyası artık bu gerçeği görmelidir.”
Yapılan basın açıklamasının ardından, meydandaki kalabalık Erzurum Caddesi üzerinden Aslanpaşa Camii’ne kadar yürüdü ve burada ikindi namazının kılınmasının ardından dualar edildi.