AK Parti Genel Başkanvekili ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, “Karabağ Zaferi, Kafkaslar ‘da ve Türk dünyasında yeni bir dönemin başlangıcıdır” dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Karabağ’ın incisi, Azerbaycan’ın Kültür başkenti Şuşa şehrinde, Şuşa Beyannamesi'nin birinci yıl dönümüne nedeniyle “Azerbaycan-Türkiye Stratejik Müttefiklik İlişkileri: Kafkasya'da Barış ve İstikrar” başlıklı uluslararası konferansta konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileterek konferanstaki konuşmasına başlayan Binali Yıldırım, “Türkiye-Azerbaycan ilişkileri çıkar ilişkisi değildir. Türkiye-Azerbaycan ilişkileri kardeşlik ilişkisidir, dostluk ilişkisidir. 30 yıla yakın bir süre işgal altına bulunan ve 1 milyona yakın zorunlu göçmenin vatanlarını, evlerini terk ettiği bu topraklarda tekrar bir araya bizi getiren, buluşturan Rabbime hamd ediyorum. Bu haksız bir işgaldi ve hiçbir zamanda bu işgal kabul edilmedi. Ancak bu soruna çözüm bulmak isteyenler çözümün bir parçası değil, sorunun parçası olmaya yıllarca devam ettiler. Ne yazık ki uluslararası kuruluşlar Birleşik Milletler defalarca Güvenlik Konseyi kararı almasına rağmen, AGİT Minsk grubu sözde çözüm üretmek için Minsk üçlüsü, Fransa, Amerika ve Rusya diplomatik yollardan çözüm ortaya koyacaklarını vaat etmesine rağmen Ermenistan'ın baskılarıyla maalesef taraf davranmışlar ve sorunu dondurmayı tercih etmişlerdir” dedi.
“Şuşa Beyannamesi, kalkınmayı ve birlikte iş yapmanın önünü açacak”
Azerbaycan'ın kendi gücüyle bu sorunu çözdüğünü ve topraklarını işgalden kurtardığını belirten Yıldırım, “Zafer Savaşı’ndan birkaç gün önce arkadaşlarımızla beraber buraya geldik. Sayın Cumhurbaşkanını ziyaret edip Türk milletinin dayanışmasını, desteğini bizzat ifade etme fırsatı bulduk. 44 günlük Vatan Zaferi, mutlak bir zaferdi ve 30 yıl süren bu işgal sona ermiş, kadim şehir Şuşa kurtarılmıştır. Ve hemen 2021’in 15 Temmuz'unda sayın Cumhurbaşkanımız bir heyetle burayı ziyaret ederek bugün birinci yıldönümünü andığımız Şuşa Beyannamesi’ni sayın İlham Aliyev ile birlikte imzalamışlardı. Bu tarihi bir belge, bu belge Kafkaslar'da huzuru ve istikrarı, refahı ve kalkınmayı sağlamakla kalmayacak, bütün Türk dünyasında, Orta Asya'da ve Balkanlar'da dayanışmayı, kalkınmayı ve birlikte iş yapmanın önünü açacak geniş çaplı bir belgedir” diye konuştu.
“Karabağ Zaferi, Kafkaslar'da ve Türk dünyasında yeni bir dönemin başlangıcıdır”
Karabağ Zaferinin sadece işgal altındaki toprakların kurtarılması meselesi olmadığını ifade eden Yıldırım, “Karabağ Zaferi aynı zamanda Kafkaslar'da ve Türk dünyasında yeni bir dönemin başlangıcıdır. Bu zaferle birlikte Türk devletleri yeniden organize olma, yeni bir anlayışla, Türk Devletleri Teşkilat olarak tarihi İstanbul zirvesinde karar almışlar, Türk dünyası 2040 vizyonunu kabul etmişlerdi. Bununla yapılmak istenen beşer yıllık eylem planıyla, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkelerin aralarındaki lojistik, ekonomik, turizm, gençlik, eğitim, dil, kültür gibi sınırsız alanlarda farklılıkları, eksikliklerin ortadan kaldırılması, tam bir entegrasyonun sağlanması hedef alınmıştır. Bu çerçevede 2009'da temelleri atılan Türk Konseyi'nde yeni bir merhaleye geçilmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı’nın amacı yayılmacı ve emperyal bir politika gütmek değildir. Türk Devletleri Teşkilatı’nın amacı, Orta Asya, Kafkaslar ve Balkanlar'da 4,5 milyon kilometrekarelik coğrafyada, 170 milyon nüfusun bulunduğu, 1,5 trilyon dolar gayrisafi hasılanın oluştuğu, 600 milyar dolarlık da bir ticaretin döndüğü bu coğrafyada üye ülkeler arasındaki refah boşluğu açığının kapatılmasıdır” dedi.