Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
Erzurum vergide sıra atladı
Erzurum vergide sıra atladı
Gazze'de can kaybı 43 bin 764’e yükseldi
Gazze'de can kaybı 43 bin 764’e yükseldi
Yılsonu enflasyon beklentisi arttı
Yılsonu enflasyon beklentisi arttı
Ücretli çalışan sayısı açıklandı
Ücretli çalışan sayısı açıklandı
Doğu'da kış gündemi
Doğu'da kış gündemi
HABERLER>GÜNDEM
22 Aralık 2020 Salı - 03:22

'Dünyanın en iyi hekimleri Türk Hekimleridir'

Bakan Koca, “Dünyanın en iyi hekimleri Türk hekimleridir. Hastasını ailesinin bir ferdi bilen, can kurtarmak için canını ortaya koyan Türk hekimlerinden, hemşirelerinden, hasta bakıcılarından başkaları değildir' dedi.

 Dünyanın en iyi hekimleri Türk Hekimleridir

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bazı basın yayın organlarında yer alan haberler hakkında yazılı bir açıklama yaptı. Bakan Koca yaptığı açıklamada, gazetecinin köşesinde yayımladığı ölüm belgesi hakkında da ifadelere yer verdi. Bakan Koca yayımladığı yazılı açıklamada, “Türk Sağlık Sistemi’nin ve fedakar sağlık çalışanlarımızın üstün başarısından milletçe gurur duymalıyız. Salgın hastalığın dünyada görüldüğü ilk günden beri tüm gelişmeleri sizlerle en açık şekilde paylaştık. İlk günden beri de salgın hastalıkla birlikte mücadele edilmesi gerektiğini, toplumun hiçbir ferdinin kendisini bu mücadelenin dışında tutmaması gerektiğini ifade ettik. Hiçbir ayrım gözetmeden tüm vatandaşlarımıza, tüm siyasi parti mensuplarına ve tüm sosyal gruplara eşit mesafede ve kucaklayıcı bir üslupla yaklaştık” ifadelerini kullandı.
“HİÇ KİMSENİN BU MÜCADELEYİ KİŞİSELLEŞTİRMEYE, SİYASALLAŞTIRMAYA HAKKI YOKTUR”
Bakan Koca yaptığı açıklamada, bazı kişilerin eleştiri adı altında Covid-19 ile mücadeleyi sekteye uğratabilecek değerlendirmeler yaptıklarını vurgulayarak, “Üzülerek görüyorum ki, bazı siyasilerimiz, gazetecilerimiz, sivil toplum örgütlerinde görevli arkadaşlarımız eleştiri adı altında mücadelemizi sekteye uğratabilecek değerlendirmeler yapmaktadır. Eleştiri adı altında toplumu yanlış yönlendirecek, zihinlerini bulandıracak ve mücadele gücümüzü sekteye uğratabilecek bazı asılsız iddialarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Kimsenin kendisini bu mücadelenin dışında görerek toplumun umutlarını tüketecek ve karamsarlığa itecek yorumlar yapmaya hakkı yoktur. Mücadeleyi birlikte yürütmeye kararlıyız. Hiç kimsenin bu mücadeleyi kişiselleştirmeye, siyasallaştırmaya hakkı yoktur. Dün bir gazetemizde okur mektubu adı altında bir ölüm belgesi yayımlanarak bilgi sahibi olmadan fikir sahibi yorumlar yapılmıştır. Defalarca ölümlerin hiçbir şekilde hesaplaşma aracı olarak kullanılmaması gerektiğini ifade etsek de, siyasilerin bir rant aracı haline getirmemesini istesek de, açıkça mantık hatalarını ortaya koysak da halen yanlışta ısrar eden değerlendirmeler yapılmaktadır. Bunlar kötü niyetli değillerse -ki olmadıklarını önden kabul ediyoruz- bilgi sahibi olmadan yapılan yorumlardan ibarettir” ifadelerini kaydetti.
“BİZ KENDİ ALT YAPIMIZIN KENDİ HASTAMIZIN YÜKÜNÜ KARŞILADIĞINI BİLİYOR VE BUNU YÖNETİYORUZ”
Yaptığı yazılı açıklamada, İtalya’dan, Fransa’dan, Almanya’dan ve İngiltere’den daha çok vaka sayımız olduğu halde vefat oranlarımız neden daha düşük sorusuna da cevap veren Bakan Koca, şunları kaydetti:“Salgının ilk dönemlerinde vakaların ölüm oranı tüm dünyada yüzde 1 civarında idi. ABD’de halen bu sınırlardadır. Son bir ay içinde Hollanda ve Danimarka’da vefat oranı yüzde 0,3-0,4 seviyesindedir. İlk dönemde örnek verilen Almanya’da ölüm oranı 0,8-0,9’ a karşılık geliyordu. Şimdi salgının üzerinden 9 ay zaman geçti. Hastalığı daha iyi tanıdık. Tedavide etkisi olabilecek yeni tecrübeler edindik. Ancak örnek verilen Almanya’da son bir ayda vakaların yaklaşık yüzde 6’sı vefat etmeye başladı. Bu durumda açıklanamayan Türkiye’nin durumu mu yoksa Almanya’nınki midir? ‘Bizde hastalık çok, onlarda ölüm çok’ demek bir şey ifade etmiyor. Bu tespit durumu açıklamaya yetmiyor. Biz hasta sayısını vaka sayısından bağımsız olarak açıklıyoruz. Oysaki birçok ülke açıklamıyor. Dolayısıyla hangi ülkenin hastası daha çok bilmiyoruz. Biz kendi alt yapımızın kendi hastamızın yükünü karşıladığını biliyor ve bunu yönetiyoruz. Genç nüfus ile durumu açıklamaya çalışmıyoruz. Gençler de hasta oluyor. Gençlerden de kayıplarımız oluyor. Türklerin genetik olarak dayanıklılığını gösteren somut bir veri de yok.”
“DÜNYANIN EN İYİ HEKİMLERİ TÜRK HEKİMLERİDİR”
Sağlık alt yapımızın birçok Avrupa ülkesinden daha iyi olduğunu vurgulayan Bakan Koca, “Dünyadan farklı olarak filyasyon, temaslı takibi ve taraması, izolasyon uygulamaları, ilaca ücretsiz ve kolay ulaşım, bu sayede tedavinin erken dönem başlaması gibi avantajlarımız var. Sağlık alt yapımızın birçok Avrupa ülkesinden daha iyi olduğu ortadadır. Bizim vakaları tespit etmede, temaslıları takip etmede, hastaların takip ve tedavisinde daha başarılı olduğumuzdan şüphesi olanların sağlık çalışanlarımızın gözlerinin içine bakarak bu soruyu tekrar sormalarını isterim. Dünyanın en iyi hekimleri Türk hekimleridir. Hastasını ailesinin bir ferdi bilen, can kurtarmak için canını ortaya koyan Türk hekimlerinden, hemşirelerinden, hasta bakıcılarından başkaları değildir. Elbette herkesten daha iyi bakıyoruz hastalarımıza. Elbette herkesten daha çok üzerine titriyoruz vatandaşımızın. Bunları görmezden gelerek gelişmiş olduğu iddia edilen ülkelerin başarısızlıklarını başarı gibi görme ezikliğinin açıklaması yoktur. Ülkemizle, insanımızla bir başarılı olduğunda gurur duymasını bilelim” ifadelerine yer verdi.
“BU DURUM KESİNLİKLE DOĞRU DEĞİLDİR”
Vefat sayılarının düşük görünmesi hakkındaki sorulara da cevap veren Bakan Koca, şunları kaydetti:
“Vefat sayıları düşük görünmüyor. Zaten düşük. Peki sistem ile kendimizi mi kandırıyoruz? Sistemden kastedilen Dünya Sağlık Örgütü’nün, kimin Covid-19 ölüsü kabul edilmesi, kimin Covid-19 dışı ölü kabul edilmesi ile ilgili algoritması olabilir. Bu kural sadece Türkiye için değil tüm dünya için geçerli bir algoritmadır. İstatistikler tutulurken bir yıl hiç kanserden vefat eden olmaması, hiç kalp krizine bağlı ölüm olmaması mümkün değildir. Bu durumu düzenlemek için Dünya Sağlık Örgütü konuya açıklık getirerek hangi vefatın Covid-19’dan, hangisinin Covid-19 dışı sebeple olduğunu belirlemiştir. Bu ifadenin tüm dünya kendini kandırıyor demekten farkı yoktur. Covid-19 tedavisi sürerken test sonucu pozitiften negatife dönenlerin Covid-19 ölüsü kabul edilmediği iddia edilmektedir. Bu durum kesinlikle doğru değildir. Sistemimizde bir kişinin testi bir kere pozitif çıkmış ve tedavi sırasında vefat etmişse bu kişi testi daha sonra negatif çıksa da Covid-19’dan ölmüş kabul edilmektedir. Evet, birçok Avrupa ülkesi, ilk testinden 21-28 gün sonra tedavi sırasında vefat edenleri Covid-19 nedenli ölüm kabul etmemektedir. Bizse ölüme neden olan Korona virüsü ise onu Covid-19’dan vefat etmiş kabul ediyor ve istatistiklerimize böyle kaydediyoruz.”
“ARAŞTIRMACI BİR GAZETECİYE YAKIŞAN KENDİ BELGESİNİ KENDİSİ TEMİN EDEREK ARKASINDA DURMASIDIR”
Vefat eden bir vatandaşın ölüm belgesinin paylaşılarak bazı iddialarda bulunulduğuna da dikkat çeken Bakan Koca, bu iddialara şu şekilde cevap verdi:
“Vefat eden bir vatandaşımızın ölüm belgesi paylaşılarak, kendisinin aslında Covid-19’dan öldüğü, ancak Covid-19’dan ölmüş kabul edilmediği ifade edilmiştir. Öncelikle araştırmacı bir gazeteciye yakışan kendi belgesini kendisi temin ederek arkasında durmasıdır. Vatandaştan mektup geldi, ben söylemiyorum bir arkadaşım söyledi ama kim olduğunu söyleyemem yaklaşımı gazetecilik değildir. İddia sahibi iddiasını kanıta dayalı ortaya koymalı ve arkasında da durmalıdır. Bahse konu vatandaşımız, kronik iskemik kalp hastalığı, diyabet, hipotiroidi, benign prostat hiperplazisi tanıları almış 72 yaşında olan bir erkek hastaydı.
- 08.11.2020 tarihinde özel bir tıp merkezinde PCR testi yaptırıyor.
- 09.11.2020 tarihinde test sonucu pozitif çıkıyor.
- 10.11.2020 tarihinden itibaren evde tedavisi başlanıyor.
- 2 günde bir aile hekimi tarafından aranıyor. Eşi ile görüşülüp durumu hakkında bilgi isteniyor. Ayın 10’u ve 12’sinde öksürük belirtisinin olduğu, ateş ve nefes darlığı bulunmadığı belirleniyor. 14’ünde iki defa görüşülüyor ve önerilerde bulunuluyor. 16’sında ise öksürük ve nefes darlığı şikayeti olduğu belirtiliyor.
- Nefes darlığı şikayeti başlayınca 17.11.2020 tarihinde özel bir hastaneye yatışı yapılıyor.
- 01.12.2020 tarihinde yoğun bakıma alınıyor.
- 02.12.2020 tarihinde entübe ediliyor.
- 1 Aralık ve 13 Aralık tarihlerinde 2 defa PCR testi yapılıyor ve sonuçları negatif geliyor.
- 16.12.2020 saat 09.15’te hasta vefat ediyor.
- Ölüm formu 16.12.2020 tarihinde saat 10.30’da düzenleniyor.
- Ölüm formu 18.12.2020 saat 13.51’de hekim tarafından onaylanmış ve nüfustan tescil edilmiş.
Ölüm nedeni: Şok ve Covid. (a) R57.9 Şok Tanımlanmamış -1 Gün, b) U07.3 Covid-19 -30 Gün, c).. )
17.11.2020 tarihinde hastaneye yatan vatandaşımızı 16.12.2020 tarihinde yani 1 ay sonra kaybediyoruz. Bu hastamızın Ölüm Belgesi’nin ‘Ölüm Şekli’ hanesinde ‘Bulaşıcı Olmayan Hastalık’ (doğal ölüm) yazmaktadır. Bu ifade kişinin Covid-19 ölüsü olmadığı anlamına gelmemektedir. Bu ifade hastanın defin işlemleri açısından bir bulaşıcı hastalık taşımadığını (hastanın PCR testleri negatif) ve adli bir olayda ölmediğini göstermektedir.”
“BU MİLLETİN ZİHNİNİ BULANDIRMAYA, KİMSENİN HAKKI YOKTUR”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca konu üzerine yaptığı yazılı açıklamasını, “Hastanın ölüm nedenleri hanesinde iki tanı yer almış. Bunlar Şok ve Covid-19 olarak belirtilmiştir. Yani hastamızı Covid-19’dan kaybetmişiz. Bu hastamız tüm istatistiklerimizde Covid-19’dan vefat etmiş olarak yer almaktadır. Hastanın ölüm belgesinden hareketle ithamda bulunmak haksızlıktır. Bu milletin zihnini bulandırmaya, mücadeleyi sekteye uğratmaya kimsenin hakkı yoktur. Salgının ilk gününden beri her bir vatandaşımızın mücadelemize gösterdiği teveccüh ve sağlık ordumuza duyulan güven böyle basit iddialarla yıpratılmamalıdır. Bunun kimseye bir faydası yoktur. Türkiye bu dönemde açık ara sağlık alt yapısının ve yetişmiş sağlık personelinin avantajını yaşamış ve dünyaya örnek olacak uygulamalar yapmıştır. Kendimizi eksik görmeyi bırakıp milletimizle ve onun evlatları ile gurur duyalım” ifadeleri ile sonlandırdı.

 
Terör örgütünden kaçışlar hız kesmiyor
 
Kadınlar Bakan Soylu’ya duacı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İŞKUR, Başkonsolos Sajad Soltanzadeh’i ağırladı
İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosu Sajad Soltanzadeh, Erzurum Çalışma ...
Toğrul beklentilerini paylaştı
Koop-İş Sendikası Erzurum Şube Başkan Tarık Toğrul, Gelir Vergisi uygulamalarında ...
57 işçi yeniden işlerine kavuştu
Ardahan İl Özel İdaresi personel A.Ş bünyesinde köy alt yapısı destekleme ...
 
Anaların evlat nöbeti 476’ıncı gününde
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla ...
Murat Nehrinin su seviyesi düştü
Ülke genelinde olduğu gibi Elazığ'da da kurak giden mevsim şatları nedeniyle ...
Erzurum kara hasret
Erzurum’da son yılların en kurak Aralık ayı olması vatandaşları ve çiftçileri ...
 
O bilgiler silindi
T.C. Karayolları Genel Müdürlüğü, ekonomik olarak masrafa yol açtığı gerekçesiyle ...
Modifiye işletmesiyle siparişlere yetişemiyor
Erzurum’da bir vatandaş, kamyonunu satarak karavan minibüs aldı. Köfteciye ...
Fedakar sağlıkçılara vefa
Sağlık Bakanlığı tarafından 81 ile gönderilen genelgeyle, korona virüs ...
 
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ÇOK OKUNANLAR
Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri