Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
Çiftçi kamu yatırımlarını değerlendirdi
Çiftçi kamu yatırımlarını değerlendirdi
KUDAKAF’25 bugün başlıyor
KUDAKAF’25 bugün başlıyor
MSB bilgilendirdi
MSB bilgilendirdi
‘Aramıza nifak sokulmasına müsaade etmeyelim’
‘Aramıza nifak sokulmasına müsaade etmeyelim’
Nüfus Müdürlüğü hafta sonu açık
Nüfus Müdürlüğü hafta sonu açık
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
25 Nisan 2025 Cuma - 07:39

'Çanakkale Ruhu en güçlü motivasyon'

Çanakkale Kara Savaşları'nın 110'uncu yıl dönümü anma etkinlikleri, Şehitler Abidesi'nde düzenlenen törenle başladı.

 Çanakkale Ruhu en güçlü motivasyon

Çanakkale Kara Savaşları'nın 110'uncu yıl dönümü anma etkinlikleri, Şehitler Abidesi'nde düzenlenen törenle başladı.

Törene katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı Çanakkale Ruhunun, yalnızca geçmişe ait bir hatıra değil; bugünün ve yarının en güçlü motivasyonu olduğunu dile getirirken törene konuk olarak katılan Birleşik Krallık Kraliyet Prensesi Anne ise "Türk dostlarımızla birlikte eski İtilaf Güçlerini temsil etmek üzere bugün huzurunuzda bulunmak yüce ve anlamlı bir onurdur.?Hep birlikte savaşanları onurlandırmalı ve gelecekte savaşmaya daha az ihtiyaç duyulacak daha iyi bir dünya için birlikte çaba göstermeliyiz. Karşı taraflarda savaşmış olsak da bugün burada güvenilir dostlar ve NATO müttefikleri olarak bulunuyoruz" dedi.

Tören, Türkiye Cumhuriyeti adına Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Şehitler Abidesi önündeki Çanakkale Savaşları kahramanları rölyefindeki Atatürk Anıtı'na çelenk koymasıyla başladı. Şehitler ve yabancı askerler için saygı duruşunda bulunulup, saygı atışı yapılmasının ardından İstiklal Marşı okundu.

"Çanakkale Ruhu, yalnızca geçmişe ait bir hatıra değil; bugünün ve yarının en güçlü motivasyonudur"

Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı; "Bugün burada, Türk milletinin kahramanlık ve fedakârlıkla yazdığı büyük bir destanı, Çanakkale Zaferi'nin 110'uncu yıldönümünü anmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Tarihin en zorlu sınavlarından biri olan Çanakkale'de 110 yıl önce karşı karşıya gelen milletlerin, 'dünün hasımları, bugünün dostları' anlayışıyla burada bir araya gelmesi, barışın ve ortak insanlık değerlerinin en anlamlı ifadesidir. Bu anlamlı buluşmada bizlerle birlikte olan kıymetli konuklarımıza 'hoş geldiniz' diyorum. Çanakkale, sadece askeri bir başarı değil; bir milletin bağımsızlık tutkusunun, vatan sevgisinin ve hür yaşama iradesinin abideleştiği bir yerdir. Bu topraklarda toprağa düşen her bir Mehmetçik, bugün sahip olduğumuz özgürlük ve onurun temelini atmıştır. Bu vesileyle, bizleri bu şanlı zafere ulaştıran tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle ve hürmetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Çanakkale, yalnızca bir cephe hattı değil, bir dirilişin, bir direnişin ve bir varoluş mücadelesinin adıdır. Seddülbahir'de, Arıburnu'nda, Conkbayırı'nda Mehmetçik sadece düşmana değil, emperyalizme, sömürüye ve tahakküme karşı da savaştı. Matematiksel üstünlüğün, teknik donanımın zaferi garantilemediği bu savaşta, hesaba katılmayan ama sahada belirleyici olan bir güç vardı: Türk milletinin toprağına, bayrağına ve özgürlüğüne duyduğu sarsılmaz bağlılığı. O bağlılık sayesinde, Mehmetçik yalnızca vatanını değil, aynı zamanda insanlığın onurunu da savundu. Sayıca, silahça üstün olanlara karşı; inanç, vatan sevgisi ve sarsılmaz bir iradeyle karşı durdu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum' sözü, işte bu mücadeleyi tarihin en şanlı sayfalarına mühürlemiştir. O gün, kurşunla değil, imanla yazılan bir destandı Çanakkale. Türk ordusunun kahramanlığı, milletimizin iradesi ve fedakârlığı, dünya tarihine unutulmaz bir iz bıraktı. Savaş meydanlarında sayılarla ölçülemeyen değerler vardı: Mehmetçiğin sarsılmaz imanı ve milletin duası. Bugün hâlâ aynı ruhu taşıyoruz. Çanakkale, Türk milletinin tarih boyunca nice badireler atlattığını ama asla boyun eğmediğini gösteren bir dönüm noktasıdır. Malazgirt'ten Çanakkale'ye, Sakarya'dan 15 Temmuz'a kadar nice cephelerde yazılan bu tarih, milletimizin bağımsız yaşama kararlılığının kesintisiz ifadesidir. Dün Çanakkale'de toprağını canıyla savunan bu millet, bugün de yerli ve millî savunma sanayii hamleleriyle aynı ruhu yaşatmaktadır. Kendi tankını, uçağını, gemisini, silahını üreten bir Türkiye; sadece bölgesel değil, küresel ölçekte barışın teminatı olma yolunda ilerlemektedir. Geçmişte cephede vatanı savunan Mehmetçik'in mirasını bugün, yerli ve millî teknolojilerle geleceğini inşa eden gençlerimiz onurla taşımaktadır. Bu anlamda Çanakkale Ruhu, yalnızca geçmişe ait bir hatıra değil; bugünün ve yarının en güçlü motivasyonudur. Çünkü biz biliriz ki, bağımsızlığını başkalarına emanet eden bir milletin geleceği yoktur. Bugün de dünyanın birçok yerinde, mazlumlar aynı zulme direnmekte; kendi Çanakkalelerini yaşamaktadır. Filistin'de geneli çocuk binlerce insan şehit olurken, insanlık suskun; kadim şehirler yakılırken, vicdanlar sessiz kalmaktadır. Bilinmelidir ki, bu millet geçmişte nasıl mazlumun yanında durmuşsa, bugün de aynı duruşu sergilemekten vazgeçmeyecektir. Tarih bizi, yalnızca savaşları kazanan değil; adaletin, merhametin ve insanlığın da sesi olan bir millet olarak yazmıştır, yazacaktır. Bugün burada sadece bir zaferi değil; bir ahlakı, bir duruşu, bir medeniyet anlayışını anıyoruz. Çanakkale, Türk milletinin tarih boyunca taşıdığı adalet duygusunun, barış arzusunun ve insanlık onuruna duyduğu saygının da simgesidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.' sözleri, geçmişin düşmanlıklarını aşan derin bir insanlık anlayışının ifadesidir. Bu vesileyle, düşmanlıkların kardeşliğe, acıların anlayışa dönüştüğü bu topraklardan, tüm dünyaya sevgi, saygı ve barış dolu bir gelecek için el ele verme çağrısı yapıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde kazanılan zafer, geçmişimizin hatırası ve geleceğimizi aydınlatan bir ışıktır. Bu mirasa sahip çıkmaya, yerli ve millî değerlerimizi büyütmeye, barış dolu bir gelecek için çalışmaya devam edeceğimizi bir kez daha kararlılıkla ifade ediyorum. 'Çanakkale geçilmez' diyen o irade, bugün hâlâ ayaktadır. Ve biz, o iradeye layık olmak için var gücümüzle çalışacağız. Bu vesileyle başta Anafartalar Kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; bu toprakları bize emanet eden tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyor; barışın, adaletin ve insanlık onurunun egemen olduğu bir dünya dileğiyle sözlerime son verirken, hepinizi saygıyla selamlıyorum" şeklinde konuştu.

"Hep birlikte savaşanları onurlandırmalı ve gelecekte savaşmaya daha az ihtiyaç duyulacak daha iyi bir dünya için birlikte çaba göstermeliyiz"

Törende konuşan Birleşik Krallık Kraliyet Prensesi Anne, "Bu sabah gösterdikleri son derece nazik ve sıcak karşılama için Türkiye halkına teşekkür ederim. Yüz on yıl önceki bu acımasız seferde her tarafta tanık olunan hizmet ve fedakârlıkları anarken, Türk dostlarımızla birlikte eski İtilaf Güçlerini temsil etmek üzere bugün huzurunuzda bulunmak yüce ve anlamlı bir onurdur.? Bugün, Türkiye ve eski Osmanlı Devleti'nden, Birleşik Krallık ve İrlanda'dan, Avustralya, Yeni Zelanda, bölünmemiş Hindistan ve diğer İngiliz Milletler Topluluğu ülkelerinden, Fransa ve denizaşırı topraklarından, seferin uzun süren acıları sırasında ölen ya da yaralanan tüm cesur ruhları selamlıyoruz. Bu büyük çatışmanın gazileri yıllar geçtikçe hayatlarını kaybederken, onların hatıralarının asla solmamasını sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur.? İngiliz Milletler Topluluğu Savaş Mezarları Komisyonu Başkanı olarak, bu tarihi alanların korunması için Türk dostlarımızla el ele vererek bu muhteşem yarımadada yürütülen çalışmaları görmekten memnuniyet duyuyorum. Şehitlerin anısını yaşatmak için yapılan çalışmaları takdirle karşılıyorum. Geçmişten aldığımız derslerle birlikte bu anma bayrağını gelecek nesillere aktarma görevimiz var. Hep birlikte savaşanları onurlandırmalı ve gelecekte savaşmaya daha az ihtiyaç duyulacak daha iyi bir dünya için birlikte çaba göstermeliyiz. Gelibolu harekâtı sırasında tüm tarafların yaşadığı acı, kayıp ve ıstırap hayal bile edilemezdi. Bununla birlikte, yüz on yıl önce kum ve çamurda yaşanan çaresizlikten kayda değer olumlu sonuçlar çıktığını gördük.? Karşı taraflarda savaşmış olsak da bugün burada güvenilir dostlar ve NATO müttefikleri olarak bulunuyoruz. Gerçekten de bu dikkate değer ve memnuniyet verici uzlaşma, Türkiye'nin 1952 yılında bağımsız ve egemen bir cumhuriyet olarak NATO'ya katılmasıyla, nispeten kısa bir nesil içinde gerçekleşmiştir.? Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan bir cumhuriyet. Genç Mustafa Bey'in hem seçkin bir cephe komutanı olarak referanslarını parlattığı hem de kahramanlık konusunda ün kazandığı yer Gelibolu cephesiydi. Buradaki deneyimi onu hem askeri bir lider hem de bir devlet adamı olarak şekillendirmiştir. 1934 yılında söylediği ölümsüz sözler bu kavramı mükemmel bir şekilde somutlaştırmaktadır:? 'Sizler, Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.' Bu topraklarda yaşanan çetin savaşların yerini kalıcı dostluklara ve güçlü ittifaklara bırakmasını sağlayan bu gibi sözleri geleceğe taşımalıyız.? Bugün burada temsil edilen tüm uluslara en içten saygılarımı sunuyorum. Eski İtilaf Devletleri adına Gelibolu'nun anısını ve birlikte geleceğimizi selamlıyorum" diye konuştu.

"110 yıl önce büyük savaşlara, kan ve gözyaşlarına sahne olan bu topraklar, şimdi huzurun ve barışın diyarıdır"

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ise "Çanakkale'de büyük ve parlak bir zafer kazanarak Çanakkale'yi geçilmez yapan kahraman Mehmetçiklerimizi rahmetle ve hayırla yâd ediyorum. Mukaddes ruhları şâd olsun. Ayrıca, 110 yıl önce bu topraklarda ülkeleri için savaşan askerleri, hayatlarını burada kaybedip bu toprakların ebedi sakinleri olan ve Mehmetçikle koyun koyuna ve huzur içinde yatan itilaf devletleri askerlerini de saygı ile hatırlıyor ve saygı ile anıyorum. Türk milleti için çok müstesna ve çok kıymetli bir alanda tören yapıyoruz. 110 yıl önce, kıyametin koptuğu bu topraklarda, Mehmetçik sıradağlar gibi durmuş, kendisinden fiziki olarak kat kat üstün güçlere karşı vatanını aslanlar gibi savunmuş, milletinin varlığı, vatanının bağımsızlığı ve kutsal değerlerine olan bağlılığı için canını hiçe saymış, denizden de karadan da havadan da Çanakkale'yi geçilmez yapmıştır. Yok oluş sürecinde olduğu düşünülen Türk Milleti, Çanakkale'de ayağa kalkmış, tâbiri caizse küllerinden yeniden doğmuştur. Memleketimizin kararan ufuklarında şafak sökmüş, milli mücadelemizin işaret fişekleri havaya atılmış, Cumhuriyetimizin temelleri atılmıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu topraklarda bir güneş gibi doğmuş ve milletimizin kalbindeki yerini almıştır. Binlerce Mehmetçik, sessiz ve mütevazi yaşamlarını, en sevdiklerini bırakarak Çanakkale'ye gelmiş, burada vatan savunmasında aslan kesilmiş, Çanakkale'yi geçilmez yapıp büyük bir zafer kazandıktan sonra sessiz ve mütevazı yaşamlarına geri dönmüştür. Bu topraklar için toprağa düşüp, şehit olanların ise son cümleleri "Vatan Sağolsun" olmuştur. O civanmert neferler, vatan ve millet görevlerini fazlasıyla yerine getirip kalbimizdeki ve tarihteki en müstesna yerlerini almışlardır. Bugün vatanın sağ olan evlatları, Onları o büyük kahramanları hayırla ve şükranla yâd etmektedir. Çanakkale'nin bütün komutanları da kahramanca harp etmiş, Mehmetçiği çok iyi sevk ve idare etmiş, askerlerinin hep önünde olmuşlar ve askerlerine moral ve cesaret vermişlerdir. Çanakkale'yi geçilmez yapan Komutanlarımızı; Enver Paşamızı, Cevat Paşamızı, Kazım Karabekir Paşamızı, Mareşal Fevzi Çakmak Paşamızı, Esat Paşamızı, Vehip Paşamızı, Şehit Hüseyin Avni Bey'i, Şefik Aker'i, Şehit Yüzbaşı Yusuf Kenan'ı, Şehit Teğmen İbrahim Naci'yi ve bütün Komutanlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum. Çanakkale'de cephe önünde savaşanlar da cephe gerisinde görev yapanlar da görevlerini çok iyi yapmışlar ve en sonunda Allah'ın yardımı da yetişerek, tarihin altın sayfalarına yazılacak büyük bir zafer kazanılmıştır. Binlerce yıllık tarihi geçmişe sahip olan Türk Milleti, şanlı ve şerefli sayfalarına birini daha eklemiştir. Savaş meydanlarının muzaffer komutanı, Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu topraklarda tarih sahnesine çıkmış, milletimizin güvenini ve sevgisini kazanmış, Millî Mücadelemize ve Cumhuriyetimize giden yol burada yani Çanakkale'de başlamıştır. Mustafa Kemal'in parlak zekâsı, cesareti, azmi ve liderliği burada ortaya çıkmış ve Türk Milleti aradığı liderini Çanakkale'de bulmuş ve bu topraklarda başlayan yolculuk, zorlu savaşlardan sonra Cumhuriyetimizle taçlanmıştır. Çanakkale'yi geçilmez yapanları, bu toprakları bize vatan yapanları, Cumhuriyetimizi kuranları saygı ve şükran duygularımızla anıyoruz. O büyük insanları unutmadık ve asla unutmayacağız. Uzak diyarlardan törenlerimize teşrif eden Sevgili Konuklarımız, 110 yıl önce büyük savaşlara, kan ve gözyaşlarına sahne olan bu topraklar, şimdi huzurun ve barışın diyarıdır. Bu güzel toprakların üstünde şimdi barış rüzgârları esmekte, Çanakkale Boğazı özgürce akıp gitmektedir. Bu topraklar için toprağa düşen şehitlerimiz, bu toprakların bağrında yattığı gibi, yabancı ülkelerin hayatlarını kaybeden askerleri de bu toprakların sevgi ve huzur dolu bağrında yatmaktadırlar. Mehmetçikle koyun koyunadırlar. Onlar da bu toprakların ebedi sakinleridirler. Bugün törenlerimizi huzur ve barış içinde beraberce yapıyoruz. Sizleri burada görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Buraya daha sık ve daha kalabalık gelmenizi arzu ediyoruz. Onbinlerce, yüzbinlerce yabancı misafirimizi Çanakkale Tarih Alan'da görmek ve misafir etmek istiyoruz. Sizin evlatlarınız artık bizim evlatlarımız olmuşlardır. Onlarca ülkenin hatırası olan bu müstesna toprakları gözümüz gibi koruyoruz. Burası, dünyanın en iyi korunmuş savaş alanı ve dünyanın en büyük açık hava müzesidir. Buradaki tek bir parça taşa bile kültürel miras olarak bakıyor, koruyup kolluyoruz. Bizim için, canımızdan aziz bildiğimiz bir vatan parçası olan bu toprakların, sizler için de önemli ve hatıralarının yüksek olduğunun farkındayız. Saygıdeğer misafirlerimiz, Çanakkale Kara Savaşlarının başlangıcının 110. yıl dönümü törenlerine teşrif etmenizden dolayı ayrı ayrı şükranlarımızı arz ediyoruz. Çanakkale Ruhu'nun doğduğu bu müstesna toprakların manevi atmosferini en derin şekilde hissetmenizi arzu ediyoruz. Bu toprakların altında kefensiz yatan şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını saygı ile anıyor, hayırla yâd ediyoruz. Bu toprakları bize vatan yapanları, Çanakkale'yi geçilmez yapanları unutmadığımızı ve ebediyen unutmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Bu topraklarda ülkeleri için savaşan ve Mehmetçikle koyun koyuna yatan yabancı askerleri de saygıyla hatırlıyoruz" dedi.

Konuşmaların ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve şehitler için dua edildi. Daha sonra askeri bando eşliğinde askeri birlik, konuk askerler, gaziler ve izciler resmi geçit töreni ve SOLOTÜRK gösteri uçuşu gerçekleştirdi. SOLOTÜRK gösterisi nefesleri kesti.

 
‘Türkiye, Türk dünyasının en büyük direnç merkezi’
 
MSB bilgilendirdi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Türkiye, Türk dünyasının en büyük direnç merkezi’
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı ...
45 yıllık çay ocağında 3 kuşak bir arada
Yakutiye ilçesi Taş mağaza semtinde Karabıyık ailesi, çay ocağı işletmeciliğini ...
Yıldırım, Gencevi'nin Hamse’sini Türkçeye kazandırdı
Çeviriyi yapan Erzurum Atatürk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü ...
 
Sekmen özel çocukları ağırladı
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ...
Tanfer: ‘23 Nisan Türk Milletinin diriliş timsalidir’
Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ...
'Dede Korkut'u bir de çocuklardan dinleyin'
Bayburt Ortaokulu ile Bayburt İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri tarafından ...
 
Meclisimizin 105. Yılı kutlu olsun
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, ...
Palandöken GM’den ‘Zamanın dehlizinde bir kurşun’
Yönetmenliğini Ruhsar Bayraktar’ın yaptığı "Zamanın Dehlizinde Bir Kurşun" ...
Erzurum Hilalkent 125. Yıl Ortaokulu 4’üncü oldu
Genç yeteneklerin kültürümüzü sahneye taşıdığı Okul Sporları Halk Oyunları ...
 
YAZARLAR
Orhan Kemal Karasu
Orhan Kemal Karasu
Ak Parti için artık tehlike canları ciddi ciddi çalıyor.
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ÇOK OKUNANLAR
Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri