Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye asla ve asla terörün gündemine teslim olmayacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, asla ve asla terörün gündemine teslim olmayacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, gündemine sahiptir ve bu gündemi millet adına takip etmeye kararlılıkla devam edecektir." dedi.
TBMM Genel Kurulu, 28. Dönem 2. Yasama yılı dolayısıyla Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
Kurtulmuş, yeni yasama yılı açılış toplantısında yaptığı konuşmanın başında, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü önündeki terör saldırısını şiddetle ve nefretle kınadığını belirtti.
Saldırı dolayısıyla yaralanan polislere acil şifalar, Türk milletine geçmiş olsun dileklerini ileten Kurtulmuş, şunları söyledi: "Yıllardır terörle mücadele etmiş, teröre karşı her alanda başarı kazanmış olan bir milletin evlatları olarak, milletin temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak teröre karşı mücadelemizde her hal ve şart altında sonuna kadar devam edeceğimizi, omuz omuza milli menfaatlerimizi koruyacak kararlılık içerisinde bundan sonraki süreçte de bu mücadeleye güç ve destek vereceğimizi ilan etmek istiyorum.
Bu kadar yıl terörle mücadelede tecrübe kazanmış bir millet olarak biliyoruz ki bu terör saldırıları sadece o saldırıyı yapan birkaç kişiden ya da bu saldırının arkasında görünür ya da görünmez örgütlerden ibaret değildir. Terör saldırılarının arkasında, onlara silah desteği veren, lojistik destek veren, siyasi destek veren, birtakım güçlerin olduğunu gayet iyi biliyoruz ve bizim terörle mücadelemiz sadece son terörist kalmayıncaya kadar değil, bunun çok daha ötesinde, terörün arkasındaki bütün nedenler ve destekler ortadan kaldırılıncaya kadar devam edecektir.
Hiç şüphesiz, bu terör saldırısını ortaya koyanların 1 Ekim gibi bir günü tespit etmiş olmaları manidardır, tesadüfi değildir. Milletimizin, milli iradenin karargahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış gününde hem de Türkiye Büyük Millet Meclisine birkaç yüz metre ötede böyle bir terör saldırısının yapılmasının ne anlamlar içerdiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye asla ve asla terörün gündemine teslim olmayacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, asla ve asla terörün gündemine teslim olmayacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, gündemine sahiptir ve bu gündemi millet adına takip etmeye kararlılıkla devam edecektir."
TBMM'NİN EN TEMEL HEDEFİ, TAM MANASIYLA BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE'Yİ KURMAK İÇİN GAYRET SARF ETMEK
28. Dönem 2. Yasama Yılı'nın hayırlı olmasını dileyen Kurtulmuş, TBMM'de yapılacak mesaide milletin hak ve hukukunu koruyan, milletin menfaatlerini ileriye taşıyan kararlı çalışmalarda başarılı olunması temennisini dile getirdi.
Bu dönemin, tarihi ve Cumhuriyet'in ikinci asrının başlangıcını yapacak olan bir dönem olduğuna işaret eden Kurtulmuş, 29 Ekim'de de Cumhuriyet'in ikinci asrına girileceğini belirtti.
Kurtulmuş, "Bizim gibi büyük milletlerin mefkureleri olur, hedefleri olur, varmak istedikleri hedefler olur. Büyük Millet Meclisini kuran irade, Türkiye Büyük Millet Meclisini 1920 şartlarında bağımsızlık ve özgürlük fikri etrafında kurmuştur. İşte Türkiye Büyük Millet Meclisini ikinci asra taşıyacak olan bu Büyük Millet Meclisinin de en temel hedefi, tam manasıyla bağımsız bir Türkiye'yi kurmak için gayret sarf etmektir." diye konuştu.
Farklı fikirleri, siyasi farklılıkları bir tarafa bırakarak ortak hedefler etrafında birleşilmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, bunun için hiç şüphesiz Meclisin ve siyasetin itibarının yükseltilmesinin herkesin sorumluluğu olduğu gibi, en başta TBMM mensuplarının sorumluluğunda olduğunu vurguladı.
Şu anda 14 siyasi partinin var olduğu çok sesli bir Meclis'e sahip olunduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Bu Meclis'te farklı seslerin bir arada olması, eskilerin tabiriyle 'İhtilafta rahmet vardır.' fikrini bize hatırlatıyor. İhtilaf, tefrika değil farklı fikirler üzerinden ortak hedeflere doğru giderken münakaşayla hayırlı sonuçları bulabilme kabiliyetidir. Dolayısıyla ihtilafta rahmet olduğunu bileceğiz ama ihtilafı tefrikaya düşürmek isteyen her türlü ayrımcılığın da karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak duracağız." şeklinde konuştu.
YENİ ANAYASA
TBMM'de yeni bir grubun, 6'ncı bir grubun kurulduğunu ifade eden Kurtulmuş, salı günü Başkanlık Divanına üyesini ve komisyon üyelerini bildirdikten sonra perşembe günü yapılacak Başkanlık Divanı ile yeni grubun Meclis'te alacağı yerin tespit edileceğini belirtti.
Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına girerken, TBMM'nin önünde birtakım ödev ve sorumluluklar bulunduğunu dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Her şeyden evvel, Türkiye Büyük Millet Meclisi, bir darbe anayasası olan 1982 Anayasası'ndan kurtulmak mecburiyetindedir. Bunun için önyargısız, doğru zeminlerde ve doğru yöntemlerle tartışarak her birimiz kendi fikrimizi, sepetlerimizdeki pamukları ortaya koyarak yeni bir anayasayla Cumhuriyetimizin ikinci asrının taçlanması için olağanüstü gayret sarf edeceğiz. Bu anayasanın tartışma yeri, doğru zemini, şüphesiz Türkiye Büyük Millet Meclisinin bizatihi kendisidir ve bu tartışmalara Meclisimiz öncülük yapacaktır.
Bu anayasa yeni, sivil, çoğulcu, kapsayıcı ve insan odaklı milli bir anayasa olmak durumundadır. İnşallah hep beraber başta Meclis'te grubu bulunan partiler olmak üzere, Türkiye'nin kanaat sahibi bütün gruplarının samimi bir şekilde bu sürece katılımını sağlayacağız. Üniversitelerin, hukuk çevrelerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve fikri olan her kesimin bu süreçte aktif olarak yer almasını Meclis olarak hep beraber sağlayacağız."
MECLİS İÇTÜZÜĞÜ ÇAĞRISI
TBMM'nin önemli sorumluluklarından birisinin de içtüzüğün, bu Meclis'in mehabetine yaraşır bir şekilde gözden geçirilmesi olduğunu belirten Kurtulmuş, "Meclis'te zaman alan, lüzumsuz ve hatta kamuoyu tarafından eleştirilen görüntülerin ortaya çıkmaması için; komisyonların çok iyi çalıştırıldığı, farklı fikirlerin sonuna kadar müzakere edildiği ama Meclis Genel Kurulunun da fevkalade etkin, hızlı ve saygın bir çalışma temposuyla konularına hakim olarak yasama ve denetleme fonksiyonunu yerine getirdiği bir Meclis'i kurmak bizim vazifemizdir. TBMM'nin bu dönemde, önündeki önemli meselelerden birisi olan Meclis İçtüzük'ünün gerçekleştirilmesi de TBMM'nin 28. Dönem mensuplarına nasip olur." şeklinde konuştu.
MÜSLÜMAN KARŞITLIĞI (İSLAMOFOBİ) İLE MÜCADELE
Meclisin parlamentolar arası ilişkilerde çok daha etkin faaliyetlerinin olması gerektiğini de vurgulayan Kurtulmuş, Meclis'in gündeminde, milletin beklediği yasal çalışmaların dışında uluslararası alandaki gelişmelerin de bulunacağını aktardı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, şöyle devam etti: "İklim krizlerini, gıda krizlerini, enerji krizlerini çok yakinen takip ederek Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak gerekli adımlarımızı atacak, gerekli tedbirlerimizi alacağız. Savaş, çatışma ve işgaller karşısında da demokrasinin beşiği olan Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak tavrımızı her zaman ortaya koyacağız. Ayrıca son zamanlarda başta Avrupa kıtası olmak üzere bütün dünyanın gündemini işgal eden önemli konulardan birisi olan yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı ve özellikle İslamofobi karşısında da Meclis olarak üzerimize düşen sorumlulukları sonuna kadar yerine getireceğiz.
Bu çerçevede özellikle son zamanlarda Avrupa kıtasında bazı ülkelerin İslam karşıtı propagandaya zemin hazırlamaları, hatta işi sadece üç beş tane faşist, ırkçı, İslam düşmanı siyasetçi müsveddesinin eylemi olmaktan çıkartarak maalesef polis gözetiminde Kur'an-ı Kerim'in yakılması gibi olayların gerçekleştirilmiş olması asla kabul edeceğimiz, müsamaha göstereceğimiz bir husus değildir. Müslümanların kutsalları aynen bütün diğer dinlerin mensuplarının kutsalları gibi mukaddestir ve korunmak zorundadır. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak Avrupa'nın bütün siyaset yapıcı merkezlerine buradan tavsiyemiz şudur, özellikle Avrupa'da ve Batı'daki bazı ülkelerde gelişen, bazı ülkelerde siyaset tarafından da destek gören İslam karşıtı bu eylemlerin bir an evvel sonlandırılması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve temsil ettiği Türk milletinin en temel beklentilerinden birisidir."
Kur'an-ı Kerim'in yakılması eylemlerine tepkisini dile getiren Kurtulmuş, "Bu çirkin gelişmelere, bu faşist saldırılara karşı Avrupa siyaseti seyirci kalırsa korkarım ki Avrupa'nın makul ve mutedil ana akım siyaset damarları zehirlenecek ve Avrupa'nın demokrasisini işleten damarları köreltecektir. Bunun için diyoruz ki İslamofobiye karşı mücadelede Türkiye Büyük Millet Meclisi üzerine düşen bütün sorumluluğu yerine getirecek ve gerekli uyarılarını ilgililere yapacaktır." dedi.