Sağlık Eski Bakanı, Sağlık Komisyonu Başkanı ve Erzurum Milletvekili Recep Akdağ Kardelen TV Haber programına telefonla katılarak Gizem Öner’in sorularını yanıtladı.
Ayasofya’nın ibadete açılmasını değerlendiren Akdağ, Milletin beklentisinin karşılık bulduğunu, Ayasofya’nın ibadete açılmasının millete bir bayram havası yaşattığını söyledi. ’10 Temmuz bizim bayramımız olmuştur’ diyen Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Ayasofyanın cami olarak açılması noktasında hizmeti olanlara teşekkür etti.
Akdağ şunları söyledi:
“Ayasofya asli görevine dönmüştür. 1935 yılındaki bakanlar kurulu kararı yok sayılmıştır. Cumhurbaşkanımız Ayasofya’yı Diyanet İşleri Başkanlığına devretmesi ve ibadete açılması bizleri sevince boğmuştur. Bu Türkiye’nin hükümranlık meselesidir. Buna Yunanistan karışamaz. Böyle bir hakkı da yok zaten. Yunanistan önce kendisinin kapattığı camilere baksın. Ayasofya Cennet Mekan Fatih Sultan Mehmet zamanında Cami yapılmış ve vakfiyesi kurulmuştur. Masun bir mabetti. Bu gün bu masunluk ortadan kalktı. Cenabı Hakka şükrediyoruz. Bir takım ülkeler Türkiye’nin içişlerine karışacak açıklamalar yapıyorlar. Onlar yapadursunlar. Biz Türkiye’nin gücünü biliyoruz. Doğruları biliyoruz. Buna vesile olan kim varsa Allah hepsinden razı olsun. Mahkeme doğru bir karar vermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu kararı esas alarak hiç bekletmeden Ayasofya’nın Cami olarak hizmete gireceğini ortaya koymuştur. Milletimizin bu yönde beklentisi vardı. Çok güzel olmuştur.”
Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Erzurumlu işadamı Ali Şeker ile ilgili de değerlendirme de bulanarak, Ali Şeker’in yardımsever bir insan olduğunu söyledi.
‘Onun yaptığı yardımlar Sadaka-i Cariyedir’ diyen Akdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
“Cenabı Haktan kendisine rahmet diliyorum. Hani diyoruz ya Ali Şeker’i kaybettik diye. Kaybedecek bir şek yok aslında. Ali Şeker kardeşimiz hem gönlümüzde yaşıyor, hem de yardımsever kişi olarak yaptığı yardımlar Sadaka-i Cariyedir. Tekmanlı bir kardeşimiz. 32 yıl önce Konya’ya gitmiş, hamallık yapan bir şerefli babanı oğludur. Konya’da ve Gaziantep’te özellikle hayvancılıkla ilgili tesisleri var. Erzurum’a ne yapabilirim düşüncesi içerisinde olan bir kişiydi. Tekman merkezde ve köylerinde kız kuran kursları yaptı. Yaptığı bu kursları Diyanet İşlerine devretti. Onu yaptığı kurslardan bu güne kadar 12 bin öğrenci bu kurslardan hizmet aldı. Çok sayıda hafızlar yetişti. Örnek alınacak bir kişiydi. Ortaya koyduğu model örnek alınacak modeldir. Harbi, delikanlı bir Dadaştı. Allah rahmet etsin. “