Hocayı eleştirmeye kalkan kişi, saklama adını ünvanını(rumuz girmeyi ad saymıyorum),nasıl olsa hocanın adı, işyeri,ünvanı,tlf.si belli,sende çık ortaya,Tv.de Hocanın karşısında konuş,tabi bilgine güveniyorsan ve bu konularda 120 civarında kitap ve makalesi bulunan birinin karşısında konuşabileceksen. Senin o adlarını bile doğru söyleyemediğin klasi evler hakında hoca geçmişte,planlar çizmiş,makaleler yazmış,bugün de onların korunamayacak düzeyde oluşlarına üzülüyor,korunabilecek 2'si kaldı diyo

Bir Erzurumlu olarak, Erzurum sevdalısı olarak hocama en içten teşekkürlerimi sunuyorum.Bu arada şehir olarak niye geri kaldığımız da ortaya çıkıyor.Bir bilim adamı çıkıp,konferansında doğruları,Erzurum için yapılması gerekenleri söylüyor.Takdir edeceğimize,ya siyasi olarak kuyruğumuza dokunduğu,ya da bilimsel başarıyı kıskandığımız için yermeye çalışıyoruz.

Mimarca rumuzuyla girip,kıskançlık ifadelerini döktüren kişi,Aktemur Hoca'nın,"DHA"nca yayınlanan "Doçentin isyanı" başlıklı görüntülü haberini izlersen,hocanın orada Klasik ve korunabilecek düzeyde 2 ev kaldığını,bunda suçluların kimler olduğunu, korunamayacak düzeydekilerin ise,şehre görüntü kirliliğinden başka bir şey katmadığını,net bir şekilde açkladığını görürsün.Keşke bu klasik örneklerin hepsini,safranbolu,odunpazarı,beypazarı,akçaabat gibi ,tarihi sokak olarak korusaydık.Diyor.

Ali Murat Hocam ben bir öğrencinizim ellerinizden öperim..Ağzınıza sağlık..

mimarcaya, kardeşim Zırnıklı vehbi bey evi'nden bahsediyorsun ve harap olduğunu söylüyorsun.Hoca da zaten aynı evin restorasyon düzeyini kaybettiğini ifade etti. Yine Kemal Alkur evi diyorsun, hoca o evin de yangın sonucu iç teşrifatı ve içerideki ahşap unsurlarının ve süslemelerinin tamammen gittiğini anlattı ve gösterdi.Yani hoca tüm özellikleri ile yaşatılabilecek klasik tarzda iki ev kaldı, diğerleri restore edilemeyecek düzeyde harap dedi.Dönüp,dolaşıp hocanın dediklerine geliyorsun.

mehmet'e ! (1) mesajını gönderen kişiye seseleniyorum, Hocanın ağzından Erzurumda tescil edilmemiş ev var cümlesi çıkmadıki, "Tescil edilmemişmiş, tescil ettiklerinizi ne yaptınız. Yıktılar, yok oldu. E daha neye tescil ettiniz ki?" gibi saçma bir eleştiri yapıyorsunuz. Birincisi tescil edilmemiş ev yok erzurumda,ikincisi bunları tescil etmek hocanın değil, kültür müdürlüğünün görevi.Bunları korumak ve yaşatmak ta, Belediye,kültür müdürlüğü ve Kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunun

12 martla erzurum evi bağlantısını konferansa gelseydiniz hocadan öğrenirdiniz.

Bugün Erzurum'un kurtuluşu, size erzurum evlerinin 12 martla ne bağlantısı var diye sormuştum, cevabınızı bekliyorum.

Ya değerli okuyucular!,bırakın artık, şu mimarca mıdır?, ali midir, velimidir, deli midir?, ne söylediğini bilmeyen ve ortaya çıkmaya cesaret edemeyen kişiye, cevap yazmayı. Medeni bir dünyada yaşıyoruz.Haksız eleştiri yapmaya kalkıp, onu da yüzüne gözüne bulaştıran bu kişi,muhatap almaya değer biri olsaydı,Konferans veren hocanın adı sanı belli,fakültesi belli,telefonunu santralden alır, bağlantı kurar,hatta haklıysa onu medya önünde alt ederdi.Buna niye cesaret edemiyor.KISKANIYOOOOOOOOOOOOOR

...dur.Tekrar edeğim,kast ettiği de Erzurumlu kimliğini yansıtan klasik tarz evlerdir. Keşke gelip,Konferansı izleseydiniz hocama bu haksız eleştiriler yerine,takdir yazıları yazardınız. Bundan eminim. Ve bence hocamla bir tanışın,bu yanlış ve ön yargılı,ve basının biraz abartıp biraz da çarpıtarak yazdıklarından hareketle oluşan düşünceleriniz,kesinlikle değişecektir.Ben tlf.mi yazıyorum,arayın tanuşmanıza ve yüzyüze konuşmanıza ben vesile olayım.Tlf:05549420408

korunabilecek,bu örnekleri koruyalım"demiş, hatta rektör vekiline, "Hocam üniversitemiz için bunların birini restore edip yaşatmak,fazla parasal yük getirmez düşüncesindeyim"demiştir. "Çünkü, bakın bu iki evden birinin yarısı da restorasyon düzeyini kaybetmiştir"diyerek,"acilen gereken yapılmazsa buda diğer harap örnekler gibi restorasyon düzeyini kaybedecek,böylece geriye bir ev kalacak" diye oradaki protokole adeta yalvarmıştır.Basının biraz da reyting için çarpıtarak "1.5 ev" dediği şey bu.

Ayrıca hoca,"klasik tarzdaki geleneksel erzurum evleri,ne anadolu ne dünyada eşi benzeri olmayan içteşrifata ve son derece zengin ahşap ve taş işciliğine sahiptir""Dışta tevazuyu, içte erzurumlunun gönlünün zenginliğini yansıtır"diyerek,bu evlerde sosyokültürel yaşam biçiminin,inancın,mahremiyetin,depreme dayanıklılığın ve doğaya olan özlemin içerde ahşapta giderilişinin yansımaları var.Ev bu kriterlere göre işlevlendirilmiştir","1890 ve sonrası tarihi evler de bunları bulamıyoruz".Lütfen koruna

nemden çürümüş, önemli bölümleri yıkılmış","hiç olmazsa restore edilebilecek düzeydeki,birinin yarıya yakını yıkılsa da önemli unsurları ayakta olan,iki klasik tarz erzurum evini" gelecek kuşaklara kültür mirası olarak bırakalım demiştir. "aksi halde,bu harap olan lar zaten gitmiş,bunlarda giderse,torunlarımız,geleneksel konutları olarak,batı ve baltık tarzlarının kaynaşımı olan evleri kendi geleneksel mimarileri ve kültürleri zannedecekler"demiştir.

Değerli kardeşim,virane olmuş ev kalıntılarının olduğu yerleri (falan caminin arkası,falan bilmem neyin kuzeyi diye)ifade etmek,bu işi bilmek değildir.Birebir isimlerini söyle tarihlerini yaz.Senin bu işten hiçbirşey anlamadığını bu şekilde adresler yazman bile açıkça gösteriyor.Zaten hoca konferansta,restore edilebilecek düzeyde olanları kastetti,ve harap halde olup,restorasyon yapılamayacak olanları da tek tek gösterip,"geçmiş olsun,bunlar artık restore edilebilecek düzeyde değil,çünkü ahşap

Arkadaş yorumlara şöyle bir baktım,sen kadar tutarsız ve cahilce yorum yapıyorsun.Nekadar,kültürsüz,ne kadar klasik türk konut mimarisinden,son dönem osmanlı konut mimarisinden bi haber,bir okadar da inat birisin.Anlaşılan bu işten hiç anlamıyorsun.Bari rezil olma,bırak.Ha yok biliyorum diyorsan,git o hocaya,birlikte çık bir tv.ye,karşılıklı konuş.Tabi bilgine güveniyorsan ve arkadan değil yüze konuşabiliyorsan.

Arkadaş eski,gündemden düşen her şey eskidir. Bu gün dadaşkentteki özdoğukent kooperatifi de eskidir.Neyse, o sözünü etttiğin evler işte biri harap biri ayakta,biri 1284H.=1867 M.Tarihli Hanağasıgil,diğeri 1292 h.=1875 m.tarihli Somunoğlu evi.İşte seninçelişerek hocanın sözüne geldiğin ve osmanlı dediğin klasik tarz evler bunlar.madem bunların sayısı 20 ye çıkar diyorsun o zaman tarihlerini ve adlarını tek tek yaz (Klasik olanları ha..!)19.yy.sonu 20.yy.başı yazma...sen onları da bilmezsin ya..

Klasik erzurum evlerini modernin karşıtı anlayan cahile, beyefendi,bir sanat tariçisi olarak klasikten,malzemesi,planı, mimarisi, içteşrifatı ve süslemesiyle karakteri oturmuş, Erzurumlu kültürü ve kimliği taşıyan evi anlıyor ve hocama katılıyorum. 19.yy. sonlarında bu karakter yerini,profilli taş kemerlere sahip kapılar,açık balkonlar,dışta düzgün kesme taşli gösterişli cephe ve içte sade mimari ye bırakır.Yani klasik evlerin tam tersi.Ki klasikler kalmadı,diğerleri de içler acısı durumda.

Ben hocamın öğrencisiyim ve bu konuda verdiği mesai'nin birebir şahidiyim.İsterseniz sizin adınıza hocamdan randevu da alabilirim.Beni eğittiği gibi aynı şefkatle sizede yaklaşacağından eminim.Konferansı tam olarak dinledim.Sadece okuduğunuz haberlerden yola çıkmayın,konferansın tamamını dinleyin ve sonra fikirlerinizi beyan edin.Hocamın odasına gelin bir çayını için ve evler hakkında detaylı bilgiye ulaşıp elini öpün.Hatta mail adresiniz varsa bende bulunan belge ve resimleri de size göndereyim

Üzerinizdeki yükleri boşaltın ve hodri meydan diyen hocamın karşısına çıkın. Yoksa söyledikleriniz bir kara leke olarak sizinle kalacaktır.

Eski diye tabir ettiğiniz 1890-1910 yılları arasında yapılan evler kesme taş, açık balkon gibi özellikleri de taşır ve klasik tabir edilen evler gibi tarzı tam olarak yansıtamazlar. Sizin saydığınız evler hem batı tarzında yapılmış hemde 19yy. daki Rus istilaları ile Baltık tarzını taşır Bu güne gelmiştir. Nasıl olurda bir mimar bu derece bilgiden yoksun ve mesleğini hiçe sayarak konuşur.

“Eski evlerden kasıt, Erzurum'a has, Osmanlı dönemi ve yaşamına göre o dönemin mimari özelliklerinde inşa edilmiş evlerdir.” Diyerek hocamın söylediği klasik tabirine geliyorsunuz, fakat şunu göz ardı ediyorsunuz 1870 öncesi klasik der hocam, yani duvarları saman ve çamurdan yapılmış kerpiç, belirleyici özellikleri tam, yani tarzı tam oturmuş evlerdir ve takip ettiğim kadarı ile 300 tane değil de 3000 taneydi der hocam ve buna mukabil Mehmet arkadaşıma katılmamak mümkün değil.

lardır.Siz tarihi erzurum evine modern diyecek kadar bilgisizmisiniz.Bari bunu öğrenin. Ayrıca,madem hocanın karşısına çıka mayacaksın. Bu anlaşılıyor. Sana önerim,iletişim fakültesiüniversitenin aktivitelerini baştan sona kameraya alır.Git Ham halini iste ve izle bazı şeylerin basın tarafından yanlış yazıldığını göreceksin ve vicdanın varsa utanacaksın. Bundan eminim.

klasik örneklerin aksine içerde sonderece sade ve basit işcilik gösteren 19.yy.sonu 20. yy.baçlarına ait,mimari karakteri dış etkiyi yansıtan evler yaygınlaşır.Bu gün sizin var dedikleriniz,bu karakterdeki korunmuş birkaç örnekle, harap ve mezbelelik durumlarıyla şehrin siluetini kirleten evlerdir. Hocanın kastettiği klasik kavramının evlerdeki karşıtı modern ev değil,orojinal ev olmaz,hocanın ağzından daçıkmadı.Onu basın uydurdu.Modern ev Erzurumda dadaşkent yenişehirdeki insan silosu apartman

arkadaş, klasik erzurum evleri:Dışta moloz taş malzeme, ahşap hatıllarla sade görünüme sahip, içte ise zenginsüslemeli evler.Ayrıca genelde balkonsuz.Bir kaç örnekte ise bu gün yok,küçük pencerelerle üst katta çıkıntı yapan kapalı balkon uygulamasına sahip evler.Bunlar 1875 ve öncesi. Bu tarz, 19.yy. sonlarında değişir ve düzgün kesme taş mimariye dönüşür. Cephede kemerli açık balkonlar uygulanır.Girişler iç-içe profillerden oluşan yuvarlak kemerler ve plasterlerle gösteriş kazanır.İçte ise

Daha önceki yorumlarında, hoca haşim karpuz'u okusun diyen bu kişi, şimdi hoca kitap okumaktan başka birşey yapmamış diyerek ilk yorumlarıyla çelişmeye ve saçmalamaya başladı. Bence buna cevapta yazmaya gerek yok. çünkü hocayı belliki çok kıskandığı için saçmalamaya devam edecek. Ancak,Meyve veren ağaç taşlanır. Ben tekrar ediyorum, madem bu kadar bilgilisin. Bu saçma yorumlar yerine,açıkla tlf.ni yerini yurdunu, kim olduğunu hocanın karşısına çık, niye çekiniyorsun.

Siz Haşim karpuzun kitabından okuyup, mesaj yazan bu kişiyi aldırmayın. Sizin kendinizin erzurum evleri ile ilgili yazdıklarınızı bırakın türkiyeyi dünya iliyor. Ayrıca 1875 öncesi üslubu ile,1900 lü yıllardaki mimari farkından bihaber bu cahil, halen erzurum evleri son zamanlarda gündeme geldi diyor.Sizin 1995 ten bu yana erzurum evlerini defalarca gündeme getirdiğinizden haberi de yok

Mimarca,bilginve cesaretinyetiyorsa, hocanın yeri yurdu belli, sen de tlf., ad soyad, adres herşeyini belirt çık hocayla TV. de yüzyüze konuş o zaman herkes boyunu görsün. Neden çekiniyorsun.Bunu yapacak bilgin ve cesarettin yoksa sus. Aktemur'a Hocam size teşekkürediyorum.Yarın verin bu mimarca denen kişiyi savcılık İP NUMARASINI tespit etsin.Kim olduğu bir güne çıksın ortaya. Ondan sonra, eserlerinizi de erzurum evlerini de ona tV. de yedirin görsün.

Biraz ciddiyet lütfen! diyen kişi, bilginize güveniyorsanız,ben size şunu öneriyorum.Hocanın adresi, ismi,cismi belli.Git yanına hem tanış, hem de TV. PROGRAMINA ÇIKMAYI ÖNER.Herkes, elmi beymi yaman görsün.Ya da,İsmini adresini telefonunu açıkla, insanlar hocayı tanıyor. Seni de tanısınlar.Böylece kim üstün ortaya çıksın. Neden buna cesaret edemiyorsunuz.

Eminim, bu yorumları hocamın meslektaşı ama O'nun karşısında konuşcak bilgisi olmayan,başarılarını kıskanan, Klasik Erzurum konutunu diğerlerinden ayıramayacak kadar bilgisiz olduğu için ismini açıklayamayan, yerinde saydığı için de hocamı kıskanan biri yapıyor. Boşver hocam, sanat tarihi ile uzak yakın ilgisi olan herkes sizin ulusal ve uluslararası kitaplarınızı, makalelerinizi,bilimsel faaliyetlerinizi hepsini biliyor.

Hocamın evlerle ilgili bırakın makale kitaplarını, sadece yazılı ve görsel medyadaki evleri işleyen yazıları ve Tv. programları 100'ü geçer.O'nu kıskandığı için sallayan kişi, hocam bugün, yayınları ve bilimsel faaliyetleri ile Erzurum da değil, Türkiye de ve Dünyada tanınıyor.Sen de ismini açıkla boyunun ölçüsünü görelim.Üniversite camıasında O'nun başarılarını kıskanan ve yaşları 45'i aşmış bir çoğunun yaşına gelince hocam, 10 yıllık Prof. olacak, yoksa siz de onlardan birimisiniz.

Meyve veren ağaç, taşlanırmış.İsim yazmadan Aktemur'u kıskanarak, O'nun sadece Erzurum ve çevresiyle ilgili kitap ve makale düzeyinde 40'ın üzerinde, toplam da da 130 civarında yayınını belki bilmeyerek, belki de bilip, kıskandığı için O'na sallayan kişi bilgine güveniyorsan çık, ismini açıkla,tv.'de hocamla yüzyüze tartış,yayın neymiş, ünvan nasıl alınırmış,ev neymiş,kültür neymiş kamuoyu da sen de gör.

Hoca galiba kitabı okumaktan Erzurum sokaklarına çıkıp dolaşamamış. Hoca 1.5 ev kaldı ifadesini sözün gelişi söylemiştir. Durumun ciddiyetine dikkat çekmek için soylemiştir. Ama ifade yanlış anlaşılmaya müsaittir. Erzurum'da yüzlerce eski, orjinal, KLASIK Erzurum evi halen vardır.Hepsi de korunmaya muhtaçtır.Bütün Türkiye'de eski evlerin turizme kazandırıldığı günümüzde Erzurum'da evlerin değeri daha 1-2 senedir yeni yeni gündeme geliyor. Çok geç kalındı. Ama hala vakit var!

Mehmet isimli arkadaşa katılıyorum.Hocam Erzurumdaki sanat tarihçileri içerisinde,Öğrenciliğinden beri,birincilikler almış,makaleleri,kitapları,sempozyumları, konferansları ile hocalarını bile ikiye katlamış biri.O yüzden çok kıskanan ve onun aldığı ünvana ve geldiği başarıya gelemeyen biri bu yorumları yapıyor. Arkadaş, bükemediğin eli,git öp, sen de birşeyler öğren.Padişahın arkasından konuşmak gibi, ismini veremeden,saçmalıyorsun.

Hocama, Erzurumlu olarak ve Erzuruma yaptığı çalışmaları,kitapları, makaleleri bilen biri olarak teşekkür ediyorum.Gerçekten de Erzurum da klasik Erzurum evi kalmadı.Bugün şehre görüntü kirliliği kazandıran evler ise, Türk zevkinden uzak 19.yy. sonu-20.yy. başlarına ait evler. Hocamı ve başarılarını bilen ve kıskanan,cesaret edip, karşısına çıkıp, konuşamayacağı için de,ismini yazmayan bir akademisyen olduğunu düşündüğüm kişi, git Eskişehir-odunpazarına,Klasik kültür nedir?,nasıl yaşatılır?,gör

Güldürmeyin adamı! Hem o dönemde bu evlerin modern olanı, klasik olanı diye bir tasnif yoktur. Ev sahipleri gelirleri ölçüsünde bu tip evleri büyüklü küçüklü yaptırmışlardır. Aşağı yukarı her evin tandırı, avlusu, sekisi, harem-selamlığı vardır.Ölçüsü küçük, gösterişi azdır o kadar.Neyse sana bunları anlatmaya da gerek yok.Öyle kuyruk acısı vb. sözler, söylenenin değil, söyleyenin insanlık ve ahlaki seviyesini gösterir. Ben mugalâta yapmam, evleri bulundukları mahalleleri yazarak belirttim.

Eski evlerden kasıt, Erzurum'a has, Osmanlı dönemi ve yaşamına göre o dönemin mimari özelliklerinde inşa edilmiş evlerdir. Bu evler, tandır başı, haremlik-selamlık, avlu, kiler, seki, bahçe vb birimlerden oluşur. Bu evlerden Erzurum'da öyle 1,5 adet (bir defa 1,5 ev olmaz, ya 1, ya da 2 olur, yok yarısı yok olmuşta ondan buçuklu dedik, denilmez) değil belki 20'yi aşan sayıda ev vardır. Tescil edilmemişmiş, tescil ettiklerinizi ne yaptınız. Yıktılar, yok oldu. E daha neye tescil ettiniz ki?

Ayrıca; Aynı yorumu Erzurum'un değişik yerel yayın organlarında da gördüm, noktasına virgülüne dokunmadan adeta kopyala yapıştır yapmışsınız. Buradan şunu anlıyorum ki siz hocamı kıskanan ve tanıyan biri olabilirsiniz. Belkide konferansa gitmiş, onun çok yakının da bulunmuş bir akademisyen.Hatta hocamın odasına giderseniz eğer orada Prof.Dr. Haşim Karpuz'un kitabının, ona en yakın rafta ve okumaktan adeta sayfaları eskimiş halde bulabilirsiniz...

"1,5 ev varmış. Biraz ciddiyet lütfen!" isimli yorumu yapan arkadaşa sesleniyorum.. Ben haberde eski evler diye bir ibare okumadım. Klasik evler diyor...Öncelikle Klasik ve Eski arasındaki farkı anlamak gerekir. Yorumları sırayla döktürmeden önce yazıyı iyi etüd edip anlaman gerekirdi. Kuyruğuna basılmış sanıyorum! Not: Bende Erzurumlu biri olarak hak veriyorum doçentime.

körler sagırlar birbirini agırlar önce işini yapma yat sonra erzurum evi ara bari utanın sesinii kesin

Git Prof.Dr. Haşim Karpuz'un Türk İslam Eserleri Eski Erzurum Evleri isimli kitabını al bak orada bu evlere ait plan, resim, yapılış tarihi, adres bilgileri var, oku da gör. Bu kitaptan belkide haberinizde yoktur. O Hanağasıgilin evinin 30 m kuzey batısında Gürcü Mehmet Camisinin karşısında bir ev daha var, Sultanmelikte, Kaledibinde, Caferiyede, Karanlık Kümbetin bulunduğu sokakta, Taşambarlar, Ulu Cami ve Çifteminarelerin arkasında, Tebrizkapıda, Karakösede evler var.Git bak buraları biliyorsan eğer. Gazeteciler sizde bu cahilleri uyarın!!!

El İnsaf, biraz ciddi olun evet Erzurum evleri basiretsiz, görmemiş, yeni yetme siyasi ve bürokratlar tarafından rant için yer ile yeksan edildiler, bu kişiler birkaç daire sahibi oldular amma ahiretlerini kararttılar. Şimdi geriye 1,5 ev kalmış diyen bu prof., doç. unvanlı kişiye ne demeli? İnsanda biraz sorumluluk olur, mübalağa için işin ehemmiyeti için insan yalan söyler mi? Arkadaş evler yıkıldı, yok edildi ama 1,5 ev kaldı nasıl dersin?