Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, "Türkiye ekonomisi son 8 yılda 6.4 büyüdü" dedi. Ankara Temelli'de bulunan ASO 2. Organize Sanayi Bölgesi'ni (OSB) ziyaret eden Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, nitelikli insan kaynağına erişimin önemli olduğunu söyleyerek, özellikle orta kademe teknik eleman yetiştirme konusunda adım atılması gerektiğini aktardı. Sanayi kollarını özel, stratejik sektörler olarak belirlediklerini kaydeden Ağbal, "Kimya sektörü, ilaç sektörü, makina, otomotiv, elektronik ve raylı ulaşım sistemleri bunları sıralıyorum, daha sonra Ankara'ya bakıyorum hepsi Ankara'da. 11. Kalkınma Planı döneminde bu stratejik olarak seçtiğimiz sektörlerle ilgili hükümetimiz bu sektörlerin gelişmesi, sıçrama yapması, gerek katma değeri, gerek istihdamı, gerekte ihracatı artırması bakımından özel nitelikli teşvikler verecek. Geçen yıl son çeyrekte Sanayi Bakanlığımız bunun ilk uygulamasını yaptı ve makine sektörüne özel bir çağrıya çıktı. Önümüzdeki günlerde bu çağrılara devam edecek Sanayi Bakanlığımız ve bu sektörlerde destekler vereceğiz" dedi.
İmalat sanayisinde 2003-2018 döneminde 2 milyon 172 bin 190 kişi çalışırken, şu anda 5 milyon 232 bin kişinin çalıştığını kaydeden Ağbal, 2002 yılında imalat sanayi ihracatının 34,1 milyar dolar olduğunu, 2019 yılında bu rakamın 163 milyar dolara ulaştığını belirtti. Ağbal, organize sanayi bölgelerinin sanayileşmenin odak olduğu güçlü kurumsal yapılarla sanayiciler için uygun yatırım ortamı sunan yerler olduğunu belirtti.
"TÜRKİYE EKONOMİSİ SON 8 YILDA 6.4 BÜYÜDÜ"
Türkiye ekonomisinin son 8 yılda 6.4 büyüdüğünü ifade eden Ağbal, "Gelişmekte olan ülkeler içerisinde Çin'i de dahil etseniz yıllık büyüme performansı bakımından Türkiye bir başarı hikayesidir. İçeride, dışarıda global ekonomik krizin getirdiği birçok olumsuz faktöre rağmen 2010 sonrası dönemde Türkiye ekonomisi yüzde 6.4 gibi yüksek bir büyüme performansını yakaladı" diye konuştu.
2018 Ağustos'ta ortaya çıkan kur krizi sonrasında ekonomide dengelenme olduğunu belirten Ağbal, "2020 yılı Türkiye'nin tekrar uzun vadeli büyüme potansiyeline geldiği bir yıla dönüşecek. Grafiklere bakacak olursanız da eğriler yukarı doğru çıkmaya başladı. Özellikle çeyreklik büyüme oranlarına bakacak olursak 2018 yılının 3. ve 4. çeyreğinde Ağustos sonrası dönemde ekonomide çeyreklik bağlamda bir daralma olduysa da iki çeyreklik daralmadan sonra üçüncü çeyrekten itibaren yani 2019 yılının birinci çeyreğinden itibaren ekonomi çeyreklik bazda tekrar pozitif büyümeye başladı. Bu trend Türkiye ekonomisi için olumlu, bakıldığında en sonki çeyrekte de 0.9 büyüdük" şeklinde konuştu.
"2020 YILINDA YÜZDE 8.5 CİVARINDA BİR ENFLASYON BEKLENTİSİ VAR"
Enflasyon göstergelerinde hızlı bir düzelmenin yaşandığını, özellikle 2019 yılının ikinci yarısından itibaren enflasyon göstergelerinin tekrardan uzun dönem ortalamalarına geldiğini vurgulayan Ağbal, "2020 yılında yüzde 8.5 civarında bir enflasyon beklentisi var. Gerek Merkez Bankası, gerekse hükümetimizin orta vadeli programında açıkladığı tek haneli düşük faiz oranı konusunda da enflasyon trendleri, gerek çekirdek enflasyon göstergeleri, gerek gıda enflasyon göstergeleri, gerekse enerji ile ilgili enflasyon göstergelerine baktığımızda 2020 yılı için enflasyonla ilgili öngörülebilirliğin arttığını ve piyasa beklentilerinin aşağı yukarı hükümetin ortaya koyduğu beklentilerle aynı olduğunu söyleyebiliriz. Bu son derece önemli, çünkü enflasyonist beklentilerin hükümetin ortaya koyduğu hedeflerle paralel olması, birbirine yakın olması ekonomide öngörülebilirliği arttıran bir faktör" ifadelerini kullandı.
"OTOMOTİV SEKTÖRÜ EKONOMİNİN LOKOMOTİF SEKTÖRLERİNDEN, ORADA DA GÜÇLÜ BİR TOPARLANMAYI GÖRÜYORUZ"
Ekonominin üretim tarafındaki gelişmelere bakıldığında V şeklinde bir dönüşün görüldüğünü kaydeden Ağbal, "PMI verisi, satın almanın temel nabız göstergesi olan PMI verisi Ocak itibarıyla 50'nin üzerine çıktı. İleriye dönük satın alma göstergelerinde beklentilerin pozitif olduğunu, olumlu olduğunu işaret ediyor. Önümüzdeki aylarda ham madde, ara malı ve yatırım malı talebinin artacağını işaret ediyor. Otomotiv sektörü ekonominin lokomotif sektörlerinden, orada da güçlü bir toparlanmayı görüyoruz" dedi.
2020 yılında üretim tarafında çarkların daha fazla işleyeceğini, bu çarkların dönmesi için gerekli olan sermayeye ve finansmana yatırımcının daha kolay, daha düşük maliyetle erişebileceğinin altını çizen Ağbal, "Üretimin çarklarının dönmesi demek istihdamın artması, ihracata daha fazla mal sevkiyatı, içeride stokların artması demek. Çünkü, beklentilerin olumluya döndüğü bir yerde firmalar üretimlerini gelecek talebi daha hızlı karşılayabilmek için stoklarını arttırmak suretiyle önden yükleme yapacaklardır" dedi.
2020 yılının ekonominin yatırım kanadında güçlü bir geri dönüşüm ve toparlanma umut ettiklerini vurgulayan Ağbal, "Hükümetimiz bu konuda yatırım malı veya yatırım harcamalarının artması konusunda bütün imkanları kullanacak. 2020 yılı yılının yüzde 5 olarak öngördüğümüz büyüme oranlarının önemlice bir kısmının yatırım harcamalarından gelmesini umut ediyoruz. Sanayi ciro endekslerinde de düşüşün sona erdiğini, toparlanmanın olduğunu söylemek mümkün" ifadelerini kullandı.
Ağbal, daha sonra Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir ve çok sayıda sanayicinin de yer aldığı beraberindeki heyetle bölgedeki fabrikalarda incelemelerde bulundu.